Tam bu yazıyı yazmışken… Aygün de kaçırıldı!
“Melis babasını bekliyor” başlığıyla yayıldı “küçük” haber.
Astsubay Abdullah Söpçeler tam tayini çıktığı sırada PKK tarafından kaçırılmıştı ve 2.5 yaşındaki Melis babasından haber bekliyordu.
Şehit çocukları, kayıp çocukları, mezarsız babaların çocukları, kaçırılanların çocukları, paramparça çocuklar…
Yüklenmişler acıları, bir ülkeyi sırtlarında taşıyorlar!
***
CHP “Kaçırılanlar”la ilgili bir rapor hazırladı:
Son bir yılda Doğu ve Güneydoğu’da 121 kişi kaçırılmış!
Bunların yarısı son üç ay içinde kaçırılmış!
1990-99 döneminde kaçırılan 10 askerin akıbeti bunca yılda hiç belli olmamış!
O 121 kişiden 90’ı serbest bırakılmış, 3’ü kaçıp kurtulmuş, 2’si ölü bulunmuş…
26’sından ise asla bir haber alınamamış!
***
Melis babasını beklerken…
Kaçırılmış uzman Çavuş Zihni Koç’un hasta annesi Gülsüm Hanım, “Çocuğum gelse, en büyük ilaç o” diye diye ölmüştü.
O öldü ama çocuğu yok!
Kaymakam Kenan Erenoğlu’nu da bir yıldır bekliyor sevenleri ve unutulmuş olmasını hazmedemiyor.
Devlet de merak ediyordur mutlaka veya herhalde; nerede bu insanlar diye.
Bir zamanlar Demirel mi diyordu…
“Fırat’ın ötesindeki kayıp koyunun hesabını bize sorun” diye…
Yoksa sadece koyunlar için mi sarf edilmişti o büyük devlet sözü!
***
Şimdi ben bu yazıyı yazdım.
Yazıda CHP ile “PKK’nın kaçırdıkları” bir araya geldi. Yazı ilk baskılarda yayına girdi.
Akşam da haber geldi:
PKK, CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’ü kaçırdı!
Hem de Hüseyin Aygün’ü!
Devlet, hükümet ve TBMM şimdi tüm kaçırılanları, tüm kayıpları hatırlar mı?
CHP Raporu’ndaki sayı 122 oldu.
Peki bunca kaçırılana ne oldu?
Beyaz adam!
ABD’deki seri “kitlesel cinayet” vakalarından sonra Mother Jones dergisi yeni bir araştırma yayınladı.
1. Silahlı suçların binbir çeşidi bir yana; son 30 yılda en az 60 “kitlesel cinayet” vakası yaşandı:
2. Katillerin elindeki 137 silahtan dörtte üçünden fazlası yasal biçimde elde edilmişti. İçlerinde saldırı silahları da bulunuyordu.
3. Olayların yarıya yakını okullarda ve işyerlerinde vuku buldu.
4. Diğer cinayet mahalleri arasında alışveriş merkezleri, restoranlar, kamu binaları ve askeri tesisler başı çekti.
5. Katillerin ortalama yaşı 35.
6. Katillerin 59’u erkek, sadece biri kadın.
7. Katillerin 42’si beyaz erkek.
***
Fakat…
Bu da genel araştırmalar, kanaatler:
1. Beyaz ABD’liler en çok siyahlardan korkuyor!
2. Beyaz (ve siyah) ABD’liler en çok “İslami teröristler”den ürküyor!
***
Esasında, dünyada nice mesele böyle baş aşağı duruyor.
Gözlerine baktığını, şıp diye anladığını sanıyorsun…
Oysa baktığın…
Başka bir yer!
Şunun gibi mesela:
Başta ABD ve İsrail, eh artık biz de… İran’ın nükleer bomba yapma ihtimali mesele ediliyor.
Oysa dünyada atom bombası kullanmış tek devlet ABD!
Atomla on binlerce insanı yok etmiş devletler istatistiğinde İran henüz yok!
Depremin yıkıp durduğu devletler arasında, sen de varsın İran da.
Belki de kardeşsindir de; ne sen bunun farkındasın, ne o bunun farkında.
Ya da Ortadoğu’da, “atom bombası” olan tek devlet İsrail.
Ama kimse İsrail’in, hem de uluslararası denetime kapalı olan tesislerini bombalamayı düşünmüyor.
Ya da Ortadoğu’da, kendi malı olmadığı halde, topraklarında İncirlik mevkiinde nükleer bombalar bulunan bir devlet Türkiye.
Ama bunca hükümet geldi geçti, eh şimdiki de dahil, hiçbiri bunu sorgulayamıyor bile!
Ne muhafazakâr demokrat siviller; ne cumhuriyetçi askerler.
***
Siz siyahlara bakarken…
Bir bakmışsınız, “beyaz erkek” sinemanızı basmış!
Öyle bir şey.
İsterseniz ülkeniz için de böyle istatistikler çıkarabilirsiniz.
Kim nerede ne kadar ölüyor, öldürülüyor, öldürüyor diye!
Bir bakmışsınız, bildiğiniz gibi değil.