Üniversite hocaları
Hocalar bildiri yayınlamış: türbana özgürlük bildirisi. Yani laikliğe son bildirisi. Bunlar üniversite hocası, cami hocası değil. Televizyonlara çıkıyor, herkesin gözünün içine baka baka Tayyip Bey’in sözlerini tekrarlıyorlar. Bildiriyi imzalayan “hoca” sayısı 3000’i bulmuş. Yani en az 3000 üniversite hocası, profesörler, doçentler, asistanlar, AKP gibi düşünüyor. Türkiye’de genç kızların ve kadınların üniversitede okumasına karşı çıkan, bazı bağnaz ana-babalar dışında, kimse yok. Dün yayınlanan araştırmanın da ortaya koyduğu gibitürban tartışması asla bir özgürlük sorunu değil. Eğer öyle olsaydı başbakan mecliste grubu olan parti liderleriyle birlikte bir çözüm arayışına girer, YÖK’ün bu konuda makul bir çözüm bulmasını isterdi. Türban özgürlüğünün ülkeyi nereye götüreceğinin bir tek liberaller farkında değil galiba. Türkiye İslam Cumhuriyetini kurmak isteyenlerle laik cumhuriyetin devamını isteyenler herşeyin farkındalar.
Eski futbolcu Tayyip Bey için bu bir maçtır ve maç daha bitmeden galibi bellidir: AKP. Siyasal manevra ve takiyye yetenekleri her geçen gün daha iyiye giden başbakan bakın bir taşla kaç taş vuruyor:
-Türkiye’de genç kızların tesettüre girmesini zaten istiyor. Bu konuda önemli bir adım atmış oluyor. -Eğitimsiz kitlelere “kızlarınızı örtün” mesajı veriyor. Örtünmeyi dini zorunluluk gibi sunuyor. -Dini istismar ederek oy aldığı kitlelerden yine dini istismar ederek yeniden oy istiyor. -Şimdiki yapısıyla Anayasa Mahkemesinin iptal edeceğini bile bile yasa çıkararak ilerde “biz elimizden geleni yaptık ama laik mahkeme engelledi” deme imkanını sağlıyor. -Ve en önemlisi “cambaza bak” yaparak Türkiye’nin gerçek sorunlarını aylardır tartışma dışı tutmayı başarıyor. Ekonomik konular, yoksulluk, gelir dağılımı bozukluğu, üretim yetersizliği, dış ticaret açığı, cari açık, işsizlik, Güneydoğu sorunu gibi hayati konular tartışılmıyor. AKP türbanı bir şal gibi sorunların üzerine örtüyor. Liberal hocalar bu oyunun bir parçası olmaktan gurur duyuyorlar mı? Eğer öyleyse yandık. Bu hocaları kimler yetiştirdi? Hangi arada laiklikten vazgeçmeyi göze alan bu kadar çok hoca üniversitelere dolduruldu? 1960’ların, 1970’lerin cumhuriyetin üzerine titreyen hocalarının öğrencileri bunlar mı? Bildiriyi imzalayanlar arasında şeriatçı ve AKP yandaşı “hoca”ların yanısıra çok tanıdığımız saygın isimler de var. Bu insanlar gidişattan hiç mi rahatsız olmuyorlar? Eşlerine, çocuklarına ne diyorlar? Bizim bilmediğimiz birşeyler biliyorlarsa bize de anlatsınlar, biz de rahat uyuyalım. Yoksa Tayyip Bey’in “laikliğin güvencesi benim” sözüne mi güveniyorlar. Başbakanın “laiklik” derken neyi kasdettiğini nasıl anlayabiliyorlar? İran’ı demokratik bir ülke olarak tanımlayan aynı başbakan değilmiydi?
Cumhuriyet tarihi boyunca devrimlerin koruyucusu olarak bilinen üniversitelerin artık başka bir devrime payandalık yapmaları çok acıklı. Hükümete doğru yolu göstermeğe çalışan bir avuç hocayı da tasfiye edecek yeni YÖK yönetimi de vatana ve millete hayırlı olsun.
