Yanlış fezlekeler
Diyarbakır Savcılığı, beş HDP milletvekili hakkında fezleke tanzim ediyor. Sonra işlemlerin tamamlanması için Adalet Bakanlığı’na gönderiyor.
Adalet Bakanlığı da fezlekeyi, işleme konulması için TBMM Başkanlığı’na gönderecek.
Bu uygulama, bugüne kadar kendini sıklıkla tekrar eden bir hukuk sürecidir.
Her seçim döneminde, iktidar ve muhalefet ayrımı olmaksızın, bu fezlekeler adeta ittifak etmişçesine, “gelecek döneme bırakılma” işlemiyle ertelenir.
Bazı milletvekilleri ilk dönemleri olduğu için, fezleke uygulamasının nasıl sonuç vereceğini kestiremeyebilirler. Ama çabuk alışırlar.
Ve bu imtiyazlı durumun hayat boyu devamı temennisiyle, yaşamlarını, gülüp geçen bir ruh haliyle sürdürürler...
***
Ülkemiz son günlerde, son derece tehlikeli ve hainâne kasıtlar ve hedefler tahtasına konmak isteniyor. Sur’da, Cizre’de, Şırnak’ta, Hakkâri’de olup bitenleri düşünün...
İnsanın bu acı ve keder altında inlememesi mümkün müdür?
Ama buna rağmen, her şeyi kendileri için hak, akılları için makul sayanlar ve ülkeye her şeyi reva görenler, yılın son günlerinde yeni bir hadise yarattılar.
Demokratik Toplum Kongresi’nde “Öz Yönetim” ilanına ilişkin açıklamalarında yasaları ihlal eden konuşmalar yaptılar.
HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile milletvekilleri Selma Irmak, Sırrı Süreyya Önder ve Ertuğrul Kürkçü hakkında, dokunulmazlıklarının kaldırılması istemiyle fezleke hazırlandı.
Bu fezleke, prosedürün tamamlanması için Meclis Başkanlığına sunulacak...
***
Ve Meclis geleneği çalıştırılmaya başlanacak. Siyasi partiler, o partilerin emelleri, hedefleri ve eylemleri ne olursa olsun, değişmeyen bir takdir geleneği işletilecek.
Yani fezlekeler dönem sonuna bırakılacak...
Yani iş uyuyacak... Yani uyutulacak...
Yani zaman geçtikçe, eylem de eskiyecek, tesir de...
En önemlisi, eylemin tesirinin eskimesi ve unutulmasıdır. Buna rağmen bu eylem, HDP manifestosunda etkin ve üstün bir tarih değerine dönüştürülmüş olarak yorumlanacak ve değerlendirilecek.
***
Fezleke bahsini sadece siyasi içerikli olaylar tasnifinde düşünmek, eksik hatta kasıtlı uzatma eylemi olacaktır. Mali hukuk bahislerinin ihlaliyle ortaya çıkan durumlar ve hazırlanan fezlekeler daha da önemli manzaralar sergilenmektedir.
İşin özeti şudur: Ya hakikaten, yasaların öngördüğü gibi fezlekeler, asıl amaçlarına uygun olarak işlem görsün; ya da sudan sebeplerle ertelenip, hukuk ve adalet bahsindeki tesiri eskiyip yok olacaksa, bu içten pazarlıklı yönteme hiç başvurulmasın...
Anayasa’nın 83. Maddesi’ne göre işlem yapılacaksa, adam gibi bir işlem yapılsın...
Hazır yeni anayasa hazırlıkları içindeyiz. Eşit oranlı temsil esasında çalışmalara başlandı.
Yani kaçırılmayacak fırsat ayağımıza gelmiş durumdayız.
Biraz adalet, biraz cesaret, biraz iyi niyet çok sorunu kolayca çözebilir.
Sadece “başkanlık sistemi” diye tutturulursa, ihtilalciler kadar bile başarılı olunmayabilir...
