Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

Karadenizli seçmenler, hemşerileri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkıyor. Referandum gündemi dışındaysa, fındığın fiyatında yaşanan yabancı tekelleşme ve hamsinin kaçmasından şikâyetler hemen her sohbette karşınıza çıkıyor

Karadeniz seçmeni, diğer bölgelere göre en istikrarlı olanı... 7 bölge ve 47 ilde, kişisel gözlemlerim ve konuştuğum seçmenlerin, parti yetkililerinin ifadeleriyle şekillenen yazı dizisinde, bölgeleri kıyasladığınızda bu durumu rahatlıkla görmek mümkün.

Karadeniz’de seçmen davranışları, Zonguldak, Sinop, Giresun ve Ordu gibi bazı kentlerin sahil kesimlerinde farklılık gösterse de bölgenin tamamında “Evet” atmosferi kendini hissettiriyor. Bununla birlikte, AK Parti ve MHP oyları toplamının, her ikisinin 1 Kasım Genel Seçimi’nin toplamı kadar olmama ihtimaline dikkat çekenler de var.

Karadeniz seçmeni, aslında Anayasa değişikliğinin içeriği ile pek ilgilenmiyor. “Reis” denildiğinde herkesin andığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ne dediğine odaklanıyor. “Reis ne derse, odur. O bizim için de düşünmüştür; tabii ki evet” diyorlar.

Karadeniz seçmeni, geçmişte hemşerisi Mesut Yılmaz’a sahip çıktığı gibi, benzer tavrı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için de gösteriyor. Hatta çok daha yüksek oranda...

YÜKSEK RAKIMLI ‘EVET’!

Bölgenin yüksek kesimlerinde neredeyse “Evet”ten başka şey dile getirilmezken, örneğin Ordu ve Giresun sahilinde “Hayır” diyeceğini söyleyenlere de sık sık rastlanıyor. Sahil ile yüksek kesimler arasında değişen bireysel yaklaşımlara bir örnekle, Trabzon’da Taksim Meydanı’ndan aşağı yürürken de karşılaştım.

AK Partili olduğunu belirtmekten kaçınmayan bir seçmen, “Sıkıntı yok, 2019 seçiminde yine Tayyip Reis’e (Erdoğan) oy veririz. 2025’e kadar da başımızdan eksik etmeyiz. Ama bu seçim değil ki referandum” diyordu.

Bu tür yaklaşımlara eşlik eden nedenler daha ziyade ekonomik; biri fındığın uluslararası kartelin elinde kalması mesela. Teşkilatlardaki görevden almaların yarattığı etkiyle MHP’den ihraç edilen Karadeniz kökenli bazı milletvekillerinin “Hayır” için çalışması da bir diğer faktör.

Ancak bunun çok yüksek seyreden “Evet” oylarını pek aşağı çekeceği söylenemez. Öte yandan hamsiye kötü davranılması sonucu Karadeniz kıyısından kaçması, öteki yakadaysa trolle katledilmesi, sık sık dile getirilen sorunlar arasında.

FINDIĞA İTALYAN TEKELİ

Bölgede Çorum’dan başlayıp Merzifon üzerinden Samsun’a, oradan Artvin’e kadar kıyı boyunca, arkadaşım Abdurrahim Arslan’ın kaptanlığı ve Trabzon temsilcimiz Kenan Taşkın’ın yardımlarıyla dolaşırken bir kez daha gördüm ki fındık, çay ve hamsi her devirde olduğu gibi yine siyasetin belirleyicisi.

Samsun’da da en büyük sorun fındık. Büyük firmaların neredeyse hepsini ünlü bir İtalyan çikolata üreticisi satın almış ve rekabet ortadan kalkmış. Üreticinin ifadesiyle “fındık fiyatı teslim alınmış”.

Geçmişte fındık fiyatını yükselten, siyasette etkileri olan eski politikacı Cemal Güven, Muzaffer Çelik, Ömer Akbulut ve Termespor Sözcüsü Yavuz Kamber ile Terme Meydanı’ndaki sohbetimizin konusu da fındıktı.

Güven, fındığın bu mevsimde 17-18 lira olması gerekirken 7-9 lira arasında satıldığını söylüyor. Güven ve Çelik, fındığın 1997-99 fiyatını bir türlü yakalayamadığını anımsatıyor.

Büyükşehir uygulamasının dağ ile kıyı arasındaki hizmeti aksatması, bir başka gündem maddesi. Hepsi büyükşehir belediye uygulamasının dağınık olan Karadeniz’de ciddi sorunlara yol açtığını savunuyor.

DOLMUŞ BORSASI

Samsun’un Terme İlçesi’nin bir özelliği de pirinç ve minibüs borsasını elinde tutuyor olması. Cadde boyunca birkaç kilometre uzayan farklı model ve marka minibüslerin fiyatları Terme piyasasında belirleniyor ve Türkiye buna uyuyor. Minibüs galerisi olan Resul Yıldırım ile Adnan Çelik, “Fındık, pirinç, minibüs ve siyasetin değerini Terme belirler” diyor.

‘HERKES DEVLET İŞİ ARIYOR’

Siyasi parti il başkanları da fındık konusunda aynı görüşteler. Sandıkta yüksek oranda “Evet” öngören Samsun AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel, işsizlikle ilgili de şu tespitte bulunuyor:

“Herkes rahat devlet işi arıyor.” CHP İl Başkanı Tufan Akçagöz ise fındıktaki tekelin üreticinin tepkisine neden olduğunu dile getirdikten sonra, MHP teşkilatının “Hayır” tercihi nedeniyle görevinden alındığını savunuyor.

Saadet Partisi’nin “Hayır” için çalışmasının da etkili olabileceğini ekliyor. Örnek olaraksa eski SP Lideri Mustafa Kamalak’ı gösteriyor. Özetle Karadeniz, referandumu “Erdoğan’a evet, hayır” şeklinde bir plebisite dönüştürmüş durumda ve “Reis”inden vazgeçmiyor...

ORDU-FATSA ARASI

Çevre beldelerin eklenmesiyle büyükşehir olan Ordu’da fındık en önemli konu. Giresun AK Parti İl Başkanvekili Kenan Tatlı, fındık fiyatının siyaset üzerindeki etkisini reddetmiyor ama Giresun’un merkez hariç 15 ilçesinden 13’ünün belediye başkanlığının AK Parti’de olduğunu hatırlatıyor ve Avrupa ile yaşanan gerilimin etkisine dair şöyle konuşuyor:

“Almanya ve Hollanda konusu MHP tabanını etkiliyor, bize yaradı.” CHP İl Başkanı Necati Tığlı’ya göreyse “Evet” oylarının iki partinin seçimde aldığı rakama ulaşması çok zor olur.

CHP’li Giresun Belediye Başkanı Kerim Aksu, fındık konusuna zeytin karşılaştırmasını da ekleyerek devam ediyor:

“Eskiden 1 kilo fındık ile 5 kilo zeytin alırken, şimdi 1 kilo zeytin ile 2 kilo fındık alınıyor.”

‘KIRSALDAN GELEN OYLAR ETKİLİ’

Ordu ve Giresun’u Samsun’dan ayıran özellik, kent merkezinde solun, taşrasında ise sağın hâkim olması. Her iki kentte de CHP, milliyetçi kesim ile AK Parti’nin kararsızlarını alarak “Hayır” oylarını artırmak için yoğun çaba gösteriyor.

Ordu’da eski Belediye Başkanı, CHP Milletvekili Seyit Torun’a olan sempati, “Hayır”cıların güvendiği unsurlardan biri. Pide ustası Mustafa Doğru, buna dikkat çekerken, büyükşehir olduktan sonra bazı aksamaların şehir merkezinde “Hayır”lara yarayabileceğini, ancak kırsaldan gelen “Evet” oylarının etkisinin çok daha fazla olduğunu savunuyor.

ALMANYA-HOLLANDA TEPKİSİ

Merkezde CHP’nin belediye başkanlığını elde tuttuğu Giresun’da kıyı ve yüksek rakımlı yerleşim bölgeleri arasında farklı yaklaşımlar göze çarpıyor. Kent merkezindeki fındık tüccarları Ahmet Sert ile Enver Usta, bütün yükü kendilerinin çekmesine karşın parayı yabancıların kazandığından şikâyet ediyor. Enver Usta, Hollanda ve Almanya krizinin bölgede milliyetçi oylara çok büyük etki yapmadığı iddiasında. Balıkçı Hüseyin Kuruk ise aynı görüşte değil, çok yüksek oranda “Evet” bekliyor.

AVRUPA FAKTÖRÜ

KARADENİZ’de, Trabzon’a doğru kıyı şeridinin ekmeğiyle meşhur Vakfıkebir İlçesi’ndeki fırın sahibi Osman Baltürk, bölgede “Evet” oylarının zirve yapacağını söylüyor. Kendi “Evet” gerekçesini de şöyle açıklıyor:

“Cumhurbaşkanı 15 yılda ülkenin şeklini değiştirdi, zenginleştirdi ve kalkınmamıza yardımcı oldu. Şimdi bütün Avrupa gelişmemizin önünü tıkamak için ona cephe alıyor. Biz onun yanında olmalıyız.”

Baltürk, kalifiye işçi bulamamaktan da yakınıyor:

“İşçi geliyor, bir süre çalıştıktan sonra ‘Devlet bana çalışmadan 750 TL veriyor’ diye ayrılıyor.”

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu da bu duruma dikkat çekiyor:

“Çay kesecek, fındık toplayacak insan bulunmadığı için Suriyeliler ve Gürcistanlılar çalışıyor.” Başkan son dönem Karadeniz’e Körfez ülkelerinden gelen turist sayısındaki artışa dikkat çekerken, bunun yeni iş olanakları yarattığını vurguluyor.

‘SEÇMEN SESSİZ’

Maaşlı işsizler konusu, Trabzon AK Parti İl Başkanı Haydar Revi’nin de gündeminde:

“Herkes kamuda çalışmak istiyor. 11 bin civarındaki işe ancak 9 bin başvuru var. İş var ama işsiz de çok, anlaşılır gibi değil.”

Bölgede 3 kişiden 2’sinin oyunu aldıklarını anımsatan Revi, aynı oranı yakalayacaklarını söylüyor. Trabzon CHP İl Başkanı Turgay Güngör ise seçmenin sessizliğine dikkat çekiyor.

Koray Aydın’ın Trabzonlu olarak milliyetçi oylar üzerindeki etkisini vurgulayan Güngör,

“Saadet Partisi de etkili oluyor” diyor. Ses tonu ve vücut dili, lideri Devlet Bahçeli’yi andıran MHP İl Başkanı Nihat Birinci, yoğun çalıştıklarını belirterek “Evet çıkması için gayret içindeyiz, öyle de olacak” diye konuşuyor.

Faroz’da sohbet ettiğimiz balıkçıların derdi, derinliği artan ağlar ve trol ile balığın tüketilmesi. Abdullah Nişancı “Balık kıyılarımızda artık konaklamıyor” derken, arkadaşı Orhan Kazancı Gürcistan bölgesindeki durumun daha vahim olduğunu belirtiyor.

Balıkçı Güven Sesli, “Evet” gerekçesiniyse şöyle açıklıyor: “Cumhurbaşkanı, Avrupa’nın dediğini yapmıyor, Türkiye’nin menfaati neyse onu yapıyor. Avrupa kıskanıyor. Bu yüzden evet.” Balıkçılar, bir yandan da Trabzon’daki “Evet” oylarının, son seçimde AK Parti ve MHP’nin aldığı toplama ulaşmasının mümkün olup olmayacağını konuşuyor.

Bunun güçlüğüne dair görüş, pazarda peynir satan Aydın Babuloğlu’nda da var. Köyden getirdikleri ürünleri satan Asiye Dalkıran ile Fatma Memişoğlu ise pazara gelenlerdeki azalmaya dikkat çekip bu durumun sandığa etkisini merak ediyor.

REİS’İN KENTİ: RİZE

Trabzon ’dan Rize’ye doğru gidildikçe “Evet” oyları daha da yükseliyor. Bu durum, Rize’de en üst noktasına ulaşıyor. Çayeli’ni geçene kadar da böyle sürüyor. Hopa’dan sonra farklı görüşler de gelmeye başlıyor. Karadeniz’in bütününe bakıldığında, “Evet” hâkimiyeti açıkça görülüyor. CHP yöneticileri de bunu kabul ediyor.

YAZI DİZİSİ-2

MARMARA’DA OYLAR PARÇALI

Türkiye’de en fazla nüfusun yaşadığı Marmara Bölgesi’ne baktığınızda Bursa, Kocaeli, Sakarya ve Düzce’de “Evet” tercihi kendisini belirgin biçimde hissettiriyor. Yalova’da kıyasıya bir yarış yaşanıyor. Balıkesir’de sonucu kararsız MHP seçmeninin belirleyeceği söyleniyor. Çanakkale’de ise daha ziyade “Hayır” tercihi göze çarpıyor

“MARMARA, balık gibi siyasetin de ana rahmidir...” Bu söz, balık ağını örme sanatı ‘meremet’ yaparken sohbet ettiğimiz Yalovalı balıkçı Sami Metin’e ait... Balıkçı kahvehanesinde çayımızı yudumlarken sohbete kaptan arkadaşları Ayhan Özmen ile ‘Efsane’ lakaplı Rahmi İkiz ve Bilal Kaptan da katıldı. Sami Metin Kaptan, derin bir nefes alır gibi başını geriye doğru atarak çayını yudumlayıp ekledi: “Burası Çanakkale’dir, Sakarya’dır, siyasetin ana noktasıdır... Karadeniz’in de Ege’nin de balığı, ana rahmi gibi olan Marmara’ya gelir yumurtlar. Ama trollerle kürtaj yapıyorlar, balık bırakmadılar...” Referandum konusuna girmek istedim, susmayı tercih etti. Arkadaşlarıysa tartışmaya başladı.

‘EVET VERMELİYİZ BATI’YA ESİR KALDIK’

Bilal Kaptan “Evet vermeliyiz; yıllarca Batı’ya esir kaldık, bu esaretten kurtulmaya başladık. Batı’nın bileğini bükmek için ‘Evet’ demeliyiz. Osmanlı da tek adamdı, Atatürk de tek adamdı...” derken, arkadaşı Ayhan Özmen “Kafam karışık. Oyu verdik, beğenmedik, sonra ne olacak? Fazla istiyorlar. Yarın Tayyip Erdoğan değil de bir başkası seçilirse ne olacak?” sorusunu yöneltti. Avukat olan Mustafa Niyazi ise bölgede oyların birbirine yakın olduğunu vurguladı, “Yalova’da avukat arkadaşlar arasında ‘Evet’ oyu yüksek” diye konuştu. Bunu da ABD ve Avrupa ile yaşanan krize bağladı. Aslında bu parçalı hava Marmara’nın neredeyse tamamına hâkim.

BURSA’DA GÖÇMEN VE KÜRT SEÇMEN ÖNEMLİ

Çanakkale'den Lapseki’yi geçtikten sonra, Biga ve Bandırma’ya doğru “Hayır” oyları azaldı, Bursa’ya yaklaştıkça “Evet” oyları ve kararsız sayısı yükseldi. Bursa’da da dikkat çeken oyunun rengini açıklamaktan kaçınanların sayısının oldukça yüksek olmasıydı. Bir de milliyetçi oylar MHP’nin iki milletvekili gibi iki farklı kanada savrulmuş. Bir tarafta “Evet” için uğraşan MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, diğer yanda ise görevden alınan eski teşkilatlarla birlikte “Hayır” çıkması için çaba gösteren MHP Milletvekili Kadir Koçdemir. Muhaliflerin çabasının mütedeyyin kesimde yer yer etkili olabildiği, Koza Han’da tuhafiye ürünü satan Fezdağ Pınar Topuz ile Gülşah Mencik’in “Hayır” diyeceğini söylemesinden anlaşılıyordu. Topuz, “Başörtülüyüm diye sorgulamayacak mıyım?” diyerek, gerekçesini ekonomik durum ile diplomasideki tutumdan hoşnut olmamasına dayandırdı; sürekli gerilim politikasının turisti kaçırdığını ve satışları düşürdüğünü savundu. Topuz, “Terör vardı, bir de Almanya, Hollanda ile kriz eklendi, rezervasyon iptali artıyor, biz de mal satamıyoruz” dedi. Buna karşın tarihi İskender kebabının vârislerinden Cengiz Çalışır ile döner ustası Ramazan Ay, Bursa’da “Evet” oylarının bu kez en üst seviyede çıkacağını söyledi. Bursa’da bir görüş de göçmenler ve Kürt kökenli yurttaşların sonucun tayininde önemli rol oynayacağı yönünde. CHP’nin “Rejim değişiyor” söyleminden göçmenler, HDP’ye operasyonlar ve belediyelere kayyum atamalarından da Ankara Asfaltı altında kalan Kürt seçmen etkilenmiş görünüyor.

BAŞKANLAR NE DİYOR?

BURSA AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun, bu dönem çok daha sistematik çalıştıklarını belirtti. “Her akşam 760 hatip ve hatibelerimiz yeni sistemi anlatıyor” dedi. Kararsız seçmenin sayısının azaldığını, “Evet” oyuna yaklaştığını söyledi.

CHP Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir ise “Bursa’da AK Parti, Türkiye ortalamasının 3-5 puan üstünde alırdı. Ama bu kez bıçak sırtı bir durum var” ifadesini kullandı. MHP Bursa İl Başkanı Tevfik Topçu de seçmenin ‘siyasi geleneğine saygılı olacağını’ kaydedip “Burada ‘Evet’ oyları Türkiye genelinin üzerinde olur” diye ekledi.

MHP SEÇMENİ KİLİT ROLDE

Balıkesir Hükümet Meydanı’nda sohbet eden emekli öğretmenler Hüseyin Aksan ile Hasan Çulha da, Kocaeli’nde simit satan Osman Yıldız da, Bursa Koza Han’daki ipek satıcısı Fezdağ Pınar Topuz ile Gülşah Mencik de aynı şeyi vurguladı... Hemen hepsi Anayasa değişikliğinin iyi anlatılmadığından yakındı. Pınar Topuz, “referandumun aslından çıkıp farklı bir mecraya girdiğini” söyledi. İki farklı kesimden vatandaşların hemen hepsinin cümlesinin bir yerinde “fazla” kelimesi yer aldı. “Evet” diyeceğini belirtenler “ABD ve Avrupa’nın artık fazla olduğunu, onlara ders vermek için Erdoğan’ın başkan olması gerektiğini” dile getirirken, “Hayır” vereceğini söyleyenler “referandum ile istenen yetkilerin fazla olduğunu” ifade etti. Sokakta, parkta, takasında, bahçesinde sohbet ettiğim seçmende gördüğüm şu ki Marmara’da, Çanakkale’den başlayıp Lapseki ve Tekirdağ’a doğru uzanan bölgede “Hayır”, doğuya gittikçe “Evet” oylarının renginin koyulaştığı iki parçalı bir atmosfer var. Kararsızların ağırlığı ise Marmara’da MHP tarafında.

İLK DURAK BALIKESİR

Marmara’daki ilk uğrak yerimiz Balıkesir’de, Ege’deki gibi üç parçalı milliyetçi muhafazakâr seçmenle karşılaştık. MHP’den ihraç edilen Balıkesir Milletvekili İsmail Ok’un ardından il yönetiminin görevden alınması nedeniyle bu ilde milliyetçi seçmenin bir bölümü “Hayır”a meyilli olmuş. Onlardan biri, meydandaki kahvehanede sohbet ettiğim öğretmen Hüseyin Aksan, geçmişte AK Parti ile MHP arasında yaşanan anlaşmazlıklardan söz açtı. MHP Balıkesir İl Başkanı Argun Atıcı ise “Teşkilat kurumsal kimlikle hareket eder, genel başkan ne derse ona uyar” dedi. Ancak Balıkesir Milletvekili Ok’un söylemlerinin tabanı etkileyebileceğini de görmezden gelmedi. CHP İl Başkanı Ender Biçki de milliyetçi kesimin ağırlıkla “Hayır” vereceğini savundu. AK Parti İl Başkanı Hasan Demirarslan ise genel durumu şöyle özetledi: “Balıkesir’de oyları MHP tabanı şekillendirecek. ‘Hayır’ ile ‘Evet’ arasındalar, onlara izah etmek için uğraşıyoruz. Herkesle tek tek ilgilenmeye çalışıyoruz.” Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur da yeni yaptığı tema parkı gezdirirken MHP tabanının süreç içinde “Evet”te karar kılacağına olan inancını ifade etti.

KÖRFEZ’İN RENGİ ‘EVET’

Düzce, Kocaeli ve Sakarya’da “Evet” havası oldukça hâkim; sokakta yürürken karşılaştığımız insanların çoğu “Evet” vereceğini açıktan dile getirdi. Saadet Partisi ve MHP’de muhalif olup “Hayır” yönünde çalışanların da etkin olması nedeniyle, AK Parti yöneticilerine göre zaman zaman seçmenin kafası karışıyor. Verdikleri rakamlara göre Kocaeli’nde 100 bin, Dilovası’nda 40 bin civarında Ağrı kökenli nüfus da sandık sonucunun belirlenmesinde önemli bir faktör olarak duruyor. Mütedeyyin seçmenin ağırlıklı olduğu bu 3 ilde, AK Parti yönetimine göre, seçmen davranışının sandık başına gittiğinde değişme olanağı görülmüyor. MHP’de diğer illere göre daha az muhalif hareketin görüldüğü bölgede geçmişte iki seçim sonucunu da önceden tahmin eden simit satıcısı Osman Yıldız, bu kez yanıt vermekten kaçındı. Şurası kesin ki Kocaeli ve Sakarya’da “Evet” AK Parti’nin seçimde aldığı oylar gibi yüksek... Ancak Marmara’da sonuca kararsızların etkisi de önemli olacak. NOT: Marmara Bölgesi’ndeki nabzı, Balıkesir muhabirimiz Mehmet Acaröz ve Kocaeli muhabirimiz Gökhan Karabulut’un katkı ve destekleri ile tuttuk.

‘AYNI BE YA, NAABIYON?’

Bölgede en net vilayet ise Çanakkale... Kırsalında da kent merkezinde de karşılaştığımız her insan, söyleyeceği ve soracağını doğrudan dile getirdi. Çanakkale’yi bölgenin diğer illerinden ayıran özelliği, sandık sonucunu kent merkezinden çok ilçelerin tayin etmesi. Milletvekili seçiminde Çan, Biga, Lapseki’den gelen oylar ile Pomak nüfusu her dönem sonucun belirleyicisi. Kıyıda CHP’nin, iç ve yukarı kesimlerde ise AK Parti’nin hâkimiyeti birbirine eşit. Her ikisinin de oyu ortalama % 35 civarında, MHP’nin % 20 oyundan ne kadarı diğerine geçerse sandık onun kazancı ile sonuçlanmış. Yoldan birine “Nasılsın?” diye sorduğunuzda, “Aynı be ya, sen naabıyon?” yanıtının verildiği Çanakkala’de, sağ seçmende kararsızlar da göze çarpıyor. Çanakkale meydanında rastladığım ‘Kara Mehmet’ lakapı minibüsçü de arkadaşı Bedri Bilgi de mazot ve otomobil vergisinin yüksekliğinden yakındı, “Vatandaşta para yok ki dağ köylerinden gelsin. Herkes ekonomiden tepkili” dedi.

GEYİKLİ’NİN MECLİS’İ

Çepni Köyü’nden yetiştirdikleri ürünü pazara getiren Sevgül, Merve ve Orhan Can ailesi, hayvan yemi ve gübredeki artıştan yana dertli. ‘Eyvah Eyvah’ filminin çekildiği Geyikli Köyü’nde ise Belediye Başkanı Ercan Yılmaz, “İlçede yüksek oranda ‘Hayır’ çıkar” ifadesini kullandı. Restoran işleten Özgür Ateş ile zeytinyağı satıcısı Refik Elbir ve oğlu Sinan Elbir de benzer görüşü dile getirdi.

YAZI DİZİSİ-3

2 denizin kararını 16 Nisan’da büyükşehirler belirleyecek

Ege ve Akdeniz’de seçim tablosunu, özellikle büyükşehirlerdeki ‘milliyetçi’ ve ‘Kürt’ oylar belirleyecek gibi görünüyor. Ege’nin kıyı kentlerinde “Hayır” öne çıkarken, doğuya yöneldikçe “Evet” oyları artıyor. Benzer durum, Akdeniz Bölgesi’nde de söz konusu. Turizm merkezlerinde “Hayır”, kıyılardan kuzeye doğru ise “Evet”ler hissediliyor.

En fazla büyükşehre sahip olan Ege ve Akdeniz bölgeleri; Manisa’dan başlayıp İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Antalya, Mersin, Adana, Kahramanmaraş ve Hatay’a uzanan 17.5 milyon nüfusuyla ülke genelinde 30 büyükşehrin 10’unu elinde tutuyor. Alanya, Tarsus, İskenderun gibi ilçelerse orta halli bir kent nüfusuna sahip. ‘Halkın Sandığı’nın nabzını tutmak için de arkadaşım Abdurrahim Arslan’ın kaptanlığında ilk adımı Afyonkarahisar’a attık, sahille dağ arasında zikzak yapıp Hatay’a ulaştık ve halkın fikrini sorduk. Ege ve Akdeniz, bazı alanlarda küçük kırılmalar yaşasa da önceki seçimlerden pek farklılık göstermiyor. Batıya ve güneye gidildikçe solun, doğuya ve kuzeye yöneldikçe de sağ seçmenin etkisi hissediliyor. Ancak milliyetçi ve muhafazakâr seçmenin parçalı davranması, 2 bölgede de seçmenin karakteristik davranışını etkiliyor.

SAHNESİ OLAN BAŞKAN

Denizli’nin AK Parti İl Başkanı Necip Filiz ile MHP İl Başkanı Cafer Birtürk, seçmenin sistem değişikliğini anladığını ve gereğini yerine getireceğini söyledi. Ege ve Akdeniz’in durumunu en iyi özetleyense MHP Antalya İl Başkanlığı’na yeni atanan Mustafa Aksoy oldu. Başkan Aksoy, telekom alanında çalışan, bir parça çiftçi, 3 türkü CD’si çıkaran, yakın zamana kadar da ‘sahnesi olan’ bir halk müziği sanatçısı... Başkan Aksoy, örneği kendinden vererek anlattı: “Eşim Kemerli ve turizmle uğraşır. Binalarımızı, 2 tatil köyüne lojman olarak kiralarız. Geçen yıl kiranın yarısını alamadık. Bu yıl da tatil köyleri açılmadığı için kiraya veremedik. Esnaf 1 Nisan’da tatil köylerinin açılmasını bekliyordu. Bu durum oyları etkiliyor. Referandumun farklı olduğunu anlatıyorum, yetmiyor.” ‘SANDIĞA TAŞIYAN KAZANIR’ Bölgedeki durumun genelini tarif edenlerden biri de sağın kalesi Afyonkarahisar’ın AK Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven: “Sokaktaki vatandaşın güçlü bir şekilde ‘Evet’ diyememesi, CHP’nin gerilim stratejisinden kaynaklı. Sahada sürekli ‘Rejim değişiyor, tek adam geliyor’ propagandası yapıyorlar...” AK Parti Aydın İl Başkanı Özmen, daha net konuştu: “Niçin ‘Evet’ veya niçin ‘Hayır’ vermeleri gerektiğini en iyi anlatan ve seçmenini sandığa taşıyan referandumda kazanacak.” Afyon, Denizli ve Aydın’ın “Evet” cephesindeki 3 başkanı da oyların yarısını alabilmek için kararlı olduğunu söylerken, her 3’ü de MHP’deki muhalif hareketin sahadaki etkisini gizlemedi. Birtürk, “Etkilerinin olmadığını söyleyemem ama ben ülkü ocaklarından geliyorum, bizde lider ne derse taban onu yapar” dedi. Eski Denizli MHP İl Başkanı Yasin Öztürk, tersini savundu: “1 Kasım’da beni AKP ile düşman yaptılar, başkanlık sistemine karşı mücadele ettirdiler. Şimdi ne değişti? Bu bölgeden ‘Hayır’ çıkar. 2010 referandumunda ‘Hayır’ çıktı, şimdi mi çıkmayacak?”

‘AVRUPA HAÇLI SEFERİ BAŞLATTI’

Rengini muhafazakâr tüccardan alan Denizli’nin ünlü Babadağ Pasajı’ndaki esnaftan Mustafa Varol ise işlerinbıçak gibi kesilmesinden şikâyetçi. AK Parti ve MHP’de teşkilatların geçmişteki gibi cevval bir tutum sergilememesi de partililerin eleştiri konusu olabiliyor. Eski arazi otomobillerini yenileme işindeki Erol Atik, buna dikkat çekti: “Okumayı sevmem, ben meseleye kafamla bakarım; MHP’liyim ama 2 dönem AK Parti’ye oy verdim. Sahada partililer meseleyi anlatmıyor, işi Tayyip Erdoğan ile Binali Yıldırım’a yıkmışlar, şapkadan tavşan çıkarmasını bekliyorlar. Baktım Bahçeli bu kez doğru yolda, tekrar MHP’ye dönebilirim, ben sağlam milliyetçiyim, ‘Evet’çiyim...” Sera çalışanı Ayşe ve Sena isimli 2 genç kız da “Evet” vereceklerini belirterek gerekçesini şöyle dile getirdi: “Avrupa Haçlı seferi başlattı, biz yabancılara karşı liderin yanında yer almalıyız; Tayyip Erdoğan’ı yalnız bırakmamak için ‘Evet’ demeliyiz.”

‘EGE VE AKDENİZ’DE HDP ETKİSİ KIRILDI’

EGE ve Akdeniz’de daha önce tercihini HDP’den yana kullanmış Kürt seçmenin oyu da oldukça önemli. Önemli bir bölümü “Hayır” oyu kullanacağını, bazıları da sandığa gitmeyeceğini dile getiriyor. Avrupa Bakanı Ömer Çelik ile Akdeniz Bölgesi’nde sahada çalışması en net görünen Adana AK Parti İl Başkanı Fikret Yeni de bu duruma dikkat çekti. Güvenlik güçlerinin bölgede hâkimiyeti ele geçirmesiyle, HDP etkisinin kırıldığını söyleyen Yeni, “Her mahalleye rahatlıkla girip çıkabiliyoruz, ‘Evet’ verecekler oldukça fazla” dedi. MHP İl Başkanı Yusuf Baş ise “Evet” için çabalarının yoğun olarak sürdüğünü belirtirken, MHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Özlü hakkında verilen 5 yıllık hapis cezasına tepki gösterdi: “AKP yanlış yerden propagandaya başladı.”

‘HOŞŞİKÇE MAVRA YAPAN SANDIKTA ALLOŞ OLMAZ’

Bölgedeki durumu yöresel Adana diliyle özetleyen Mehmet Şahin, “Hoşşikçe (kibirle) mavra (boş laf) yapan kaybeder, meseleyi alloş (iyi-güzel) anlatan kazanır” dedi. CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut ise 50’den fazla fabrikanın kapandığını, turizmin gerilediğini belirtip bir iddiasını ekledi: “Cumhurbaşkanı kampanyayı kendi üzerine yoğunlaştırdı ve güvenoyuna dönüştürdü. Bu da AK Parti içindeki tepki oylarını kolaylaştırabilir.” CHP Antalya İl Başkanı Mustafa Erdem de “AK Parti’nin yüksek oy aldığı Akseki bölgesinde ‘Hayır’ların yüksek olduğunu” ileri sürdü. AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer ise Hollanda ve Almanya ile yaşanan gerilimin “halk ile iktidarın buluşmasına katkı sağladığını” dile getirdi, “turizmin ileri sürüldüğü kadar kötü olmadığını, meyve ve sebze ihracatının da aynı hızda devam ettiğini” söyledi. 

AKDENİZ’İN İKİ YAKASI

Ege ve Akdeniz bölgesinde, CHP’li yöneticiler teşkilatlarından memnun olduklarını söyledi. CHP Afyon İl Başkanı Kemal Demirkırkan, Denizli İl Başkanı Haşim Teoman Sancar ve Aydın İl Başkanı Bayram İnci, “seçmenlerinin sahadaki çabası ve muhaliflerin katkısıyla önceki seçimlerde sandığa yansıyan performasın üzerine çıkabileceklerini, Afyonkarahisar’da da AK Parti ile MHP’nin toplam oyunu aşağı çekmekte kararlı olduklarını” kaydetti. Kaş’tan Samandağ’a kadar uzanan ve Antalya-Adana olarak iki bölüme ayrılan Akdeniz’in rengi de Ege’deki gibi. Oyların rengi hakkında, AK Parti’de geçmişte görev almış, adının yazılmasını istemeyen bir turizmcinin görüşleri fikir veriyor: “Antalya-Gazipaşa arasında kalan bölgede bulunan 30 büyük tatil köyünden sadece 3’ü, 1 Nisan’da tesislerini açma kararı aldı. Geri kalan mayısı görüp karar vereceğini söyledi; her birinde 500 ile 800 arasında insan çalışıyor. Bu sandığa yansıyabilir.”

TÜREL-ÇAVUŞOĞLU FAKTÖRÜ

Buna ilave başka faktörler de var. Örneğin MHP’de eski milletvekillerinin yanı sıra Kemer ve Korkuteli’nin MHP’li belediye başkanları ve il başkanlığı dahil, 19 ilçeden 17’si ihraç edilmiş eski yöneticiler “Hayır” için çalışıyor. Buna, CHP’nin ağır topu Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile “Baba’nın (Demirel) adamları” diye bilinen DYP kökenlilerin ve Toros’un muhafazakâr dağ köylerinde Saadet Partisi’nin “Hayır” yönündeki çalışmaları da eklenmiş. Sohbet ettiğim seçmenlerin aktardığına göre, her kesimin sevdiği Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun çabalarıysa “Hayır” cephesini bir nebze törpülemiş.

OSMANİYE VE HATAY’DA ‘EVET’ HAVASI

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin memleketi Osmaniye ve sağın bir diğer kalesi Kahramanmaraş’ta “Evet”ler oldukça yüksek. Hatay’a doğru durum farklılaşıyor. Kırıkhan, İskenderun, Antakya, Samandağ, Arsuz, Erzin ve Dörtyol’da sokaktaki seçmende “Hayır” diyenlere çok rastlanıyor. Tarihi künefe dükkânı işleten Ragıp Bekfilavioğlu, esnaf ve sivil toplum örgütü yöneticisi Süleyman Çolakoğlu, “Antakya’da ‘Hayır’ oylarının bir adım önde olduğunu” ileri sürdü.

MERSİN’DE OYLAR 4’E AYRILIYOR

Anamur Burnu’nun Akdeniz’i ikiye ayırdığı doğudaki Adana bölümünün ilk ayağı olan Mersin’de oylar 4 parça: “Evet”, “Hayır”, kararsız ve sandığa gitmeyecek olanlar... Muğla’da Zeytinadalı Faruk Ay, muz için gerekli suya ulaşamamaktan şikâyet ederken, bölgede “Hayır”ın yüksek olduğunu savundu. Mersin Anamur’da keçilerini otlatan Muammer Gül ve akrabası Sevilay Demir de “Hayır vereceğiz” diyenlerden. Sebebini sorunca “Geleceğimiz için” dediler. Muzkent’te üreticilik yapan Mirbey Adam ile Orhan Aksoy ise köylerinde “Evet” çıkacağını iddia etti. Yıllarca baraj sözü verilmesine karşın yapılmadığını da not ettirdiler. Bu arada rakiplerinin de teslim ettiği bir gerçek var ki bölgede AK Parti’de en çok çalışan Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan...

NOT: Ege’de bölge temsilcimiz ve HT Egeli’nin başındaki Osman Gencer’in öncülüğünde arkadaşlarım Durmuş Ali Kılıç (Aydın), Hacı Selamoğlu (Denizli), Kadir Tamer (Muğla), Nilgün Kaya (Ayvalık) Ahmet Ünsal’ın (Manisa); Akdeniz’de ise Soner Özcan, Beycan Üçkardeş ve Veysi İpek’in katkılarıyla halkın nabzını tuttuk.

MUHARREM SARIKAYA/ GAZETE HABERTÜRK

 

 

 

 

 

 

BAKMADAN GEÇME