Yenilenebilir enerjiye geçişte yeni büyük engel: Küresel ısınma
Değişen dünya ve küresel iklim krizinin ortasında, yenilenebilir enerji kaynaklarının geleceği benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya. Bir zamanlar temiz enerjinin simgesi olarak görülen rüzgar çiftlikleri şimdi ısınan gezegenin tetiklediği şiddetli kasırgaların insafına kalmış durumda. Temiz elektrik için güneş ışığından yararlanan güneş enerjisi tesisleri ise artan sıcaklıklar ve yoğun fırtınalara dayanmak için mücadele veriyor. Sürdürülebilir bir gelecek için umut ışığı olan yenilenebilir enerji sektörü, artık hem zamana karşı yarışıyor hem de iklim krizinin getirdiği zorluklara uyum sağlamaya çalışıyor.
Güneş enerjisi santralleri ve rüzgar çiftlikleri, yeşil dönüşüm mücadelesinde en önemli silahlardan biri olarak görülüyor. Ancak temiz enerjiye geçiş de tıpkı insanlar gibi iklim krizinden etkileniyor.
SELLER, DOLULAR VE FIRTINALAR DÖNÜŞÜMÜ ETKİLİYOR
Küresel ısınma ile birlikte artık çok daha sık duyduğumuz fırtınalar, seller, orman yangınları, dolu gibi diğer afetler nedeniyle yeşil dönüşüm de artık eskisine kıyasla biraz daha zor.
Zira Haziran ayında bir kasırga, Ecofin US Renewables Infrastructure Trust'a ait Teksas rüzgar çiftliğine bağlı beş iletim direğine zarar vererek projeyi zorlarken, geçen yıl bir fırtına, dünyanın en büyüklerinden biri olan Oklahoma'daki American Electric Power Co. rüzgar çiftliğini bir türbine zarar vererek bir yangına yol açtı.
SİGORTA PRİMLERİ YÜZDE 50 YÜKSELDİ
Meydana gelen afetler güneş enerjisi santralleri ve rüzgar çiftliklerinin sigortalanmasını zorlaştırıyor. ABD’de güneş enerjisi tesisleri için sigorta primleri geçen yıldan bu yana %50'ye kadar yükseldi.
Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı (NREL) tarafından yapılan bir rapora göre, karada rüzgar projeleri genellikle toplam proje maliyetlerinin %1 ila %3'ü arasında sigorta maliyetleri ile karşılaşıyor. Öte yandan, güneş fotovoltaik (PV) kurulumları ise toplam proje maliyetinin %0.5 ila %2'si arasında sigorta maliyetlerine sahip olabiliyor. Bu rakamlar proje boyutu, konumu ve kullanılan teknolojiler ve riskler gibi faktörlerden etkilenir.
Güneş enerjisi verileri ve iklim sigortası sağlayıcısı kWh Analytics'in CEO'su Jason Kaminsky Bloomberg’e yaptığı açıklamada anormal hava koşullarının bu çevreci projelerin finansmanı için dev bir risk haline geldiğini söyleyerek “Maliyetleri artıran herhangi bir şey, enerji geçişi için gerekli olan yenilenebilir enerji dağıtımını yavaşlatabilir” dedi.
KİMİ ERTELEDİ, KİMİ PROJEDEN ÇEKİLDİ
Özellikle doğal afetlere eğilimli bölgelerde, bazı yenilenebilir enerji şirketleri, sigorta maliyeti nedeniyle proje geliştirmeyi tamamen durdurdu. Petrol devi BP Plc'nin yarı ortağı olduğu küresel bir güneş enerjisi geliştiricisi olan Lightsource BP , kasırga tehditleri nedeniyle şimdiye kadar ABD’de kıyıya yakın yerlerde inşaat yapmaktan kaçındı. Japon SoftBank Group tarafından desteklenen bir yenilenebilir enerji geliştiricisi olan SB Energy ise dolu riski nedeniyle Midwest ve Texas'ta kiralama sözleşmelerini imzalamayı erteledi. Farmers Insurance ise geçen ay Florida’da kasırga eğilimli risk durumunda olması nedeniyle çekileceğini söyledi.
Sigorta maliyetleri genel olarak yükselirken, yenilenebilir enerji için ise buna bağlı karmaşık bir durum söz konusu. Aşırı hava koşulları, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji projelerinin inşa edilmesini zorlaştırırken, fosil yakıtlara olan bağımlılığın uzaması da küresel ısınmaya katkıda bulunma tehdidi oluşturuyor. Yeni kendini sürekli tekrar eden ve her durumda küresel ısınmanın daha da ilerlemesini sağlayan bir sarmal söz konusu.
Marsh'ın küresel yenilenebilir enerji ve ABD enerji lideri Michael Kolodner , güneş enerjisi sigorta primlerinin emlak sigortası pazarından bile daha fazla arttığını söyledi. BloombergNEF tarafından yapılan bir ankete göre, Teksas ve güneyinde geçen yıl hasar talepleri arttı ve primler %50'ye kadar yükseldi. Norton Rose Fulbright hukuk firmasına göre yüksek riskli bölgelerde, sigorta şirketleri teminatlarını 10 milyon $ ile sınırlıyor , bu da büyük projelerin birden fazla sigortacıdan teminat alması gerektiği anlamına geliyor.
SORUN SADECE ABD'DEN İBARET DEĞİL
Ancak sorun sadece ABD’de değil. BloombergNEF’e göre, Japonya'nın ortalama güneş enerjisi sigortası maliyetleri doğal afetler nedeniyle dünyanın en yüksek maliyeti iken, İtalya'daki aşırı hava koşulları da rakamları sürekli olarak artırıyor.
SB Energy, tipik bir ABD güneş enerjisi çiftliğini sigortalamak için kilovat başına 3 dolar alıyordu. Ancak şimdi, şirketin daha az kapsama alanı için kilovat başına 4 ila 5 ABD dolarına yakın bir ücret isteniyor. Doğal afetlere eğilimli riskli bölgelerde ise bu maliyet beş ila altı kat daha yüksek olabiliyor. GCube'a göre, geçen yaz dolu fırtınaları Teksas'ta yaklaşık 300 milyon dolarlık kayba neden oldu; Aynı zamanda, ABD'deki yenilenebilir enerji geliştiricileri, dolu fırtınası gibi olaylar için daha yüksek muafiyetler ve daha az kapsam içeren daha kısıtlayıcı şartlarla karşı karşıya.
ADIMLAR YETERSİZ, ZAMAN KISITLI
Temiz enerji geliştiricileri, inşa etmeye devam ettikleri alanlarda, artan iklim riskine uyum sağlamak için adımlar atıyor. Bu kapsamda dolu ve benzeri durumlara eğilimli bölgelerde bulunan güneş enerjisi çiftlikleri için hava durumunu izleyen ve fırtınalardan önce panelleri uzaktan kontrol edebilen kişilerden oluşan bir ekip kurdu. Bu şekilde yedi güneş enerjisi santralindeki dolu hasarını önlendi.
Ancak bu adımlar şimdilik oldukça yetersiz, süreç ise kısıtlı... Küresel ısınma devam ettikçe, küresel ısınma sürecini yavaşlatacak belki de en önemli faktörlerden birisi olan temiz enerjiye geçiş de bir o kadar zor olacak. Ülkelerin bu konuda atacağı adımlar geciktikçe de yenilenebilir enerjiye geçiş her yıl daha da kritik hale gelecek.
* Haberin görselleri iStock ve Shutterstock'tan servis edilmiştir.