Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

Çocuğunuzu okula hazırlamanın püf noktaları

Giriş: 10.09.2015 - 16:45 | Güncelleme:

Okullar açılıyor... Bazı çocuklar okula bir an önce gitmek için can atarken, bazı çocuklar ise; okula gitmemek için ayak diretiyor. Peki, onlara nasıl davranmanız gerektiğini biliyor musunuz? İşte, çocuğunuzun psikolojisinden beslenmesine, omurga sağlığından çanta seçimine kadar okul hayatının kabusa dönüşmemesi için anne babalara öneriler...

Demet DEMİRKIR/HABERTURK.COM

ŞİMDİYE kadar anaokulunda ve annesi ile birlikte zaman geçiren çocuklar artık okulun başlamasıyla birlikte yeni bir aşamaya geçiyorlar. Aileleri tarafından tüm istekleri ön planda tutulan çocuklar artık düzen ve kural kavramlarıyla tanışacaklar. Toplumsal kuralları öğrenmeye başlayacak ve her istediklerini, istedikleri zamanda yapamayacaklar.

Tuvalete gitmek, su içmek, oyun oynamak artık hep kurallar dahilinde olacak. Ayrıca daha önce hiç bilmedikleri bir ortamda bulunacak, hiç tanımadıkları insanlarla iletişim halinde olacaklar. İşte bu önemli değişim, çocuklarda fiziksel ve ruhsal sorunlara varabilecek tepkilere yol açabiliyor. Çocuklar korkularını, bağırıp çağırma, ağlama ve anne babanın eline sıkı sıkı sarılma gibi davranışlarla gösterebiliyor.


OKUL FOBİSİ GELİŞEBİLİR!


Bazı çocuklarda ise bu durumlara ek olarak fizyolojik rahatsızlıklar da görülebiliyor. Çocuğun ateşi yükselebiliyor, bulantı ve halsizlik gibi sorunlarla karşılaşabiliyorlar. Daha da önemlisi; özellikle anne ya da babasına çok düşkün, evde aşırı özen gösterilen çocuklarda okul fobisi gelişebiliyor. İşte bu nedenle okula iyi ve doğru bir başlangıç yapmak önemli. Bu noktada sadece öğretmen ve okul idarecilerinin değil, anne babaların da yaklaşımı büyük önem taşıyor.

Psikolog Yrd. Doç. Dr. Ferahim Yeşilyurt, okulun ilk günlerinin kabusa dönüşmemesi için anne babalara önerilerde bulundu. Sağlık kontrolünden geçirin Çocuğunuzun fiziksel ve ruhsal sağlığını mutlaka kontrol ettirin. Çocuk doktoru, göz doktoru ve diş hekimi muayeneleriyle birlikte gerekiyorsa psikolog görüşmesini organize edin.

Çünkü çocuğunuzun okulda başarılı olabilmesinin ilk koşulu  fiziksel ve ruhsal anlamda sağlıklı olmasıdır. Bu nedenle olası sorunlar erken belirlenirse daha kolay çözülecek ve çocuğunuzun okula daha kolay adapte olmasına katkı sağlayacaktır.

MOTİVASYONU ARTIRACAK MALZEMELER ALIN!


Ders motivasyonunu artırabilecek renkli kalemler, boyama ve yazı malzemeleri alın. Üzerinde çizgi roman kahramanlarının olduğu bazı ürünlerle, parlak, canlı renklerden yapılmış materyaller daha çok ilgisini çekecektir. Okul alışverişine birlikte çıkın ve mümkün olduğunca onun seçimlerine saygı gösterin.



GÜVEN DUYGUSUNU ARTIRIN!


Çocuğunuzun yaşayabileceği korku ve kaygılarını anlamaya ve ona destek olmaya çalışın. Bunun için ona “Ben de okula başlarken biraz heyecanlanmıştım ama yeni arkadaşlar edinince hoşuma gitmeye başladı ” şeklinde cümleler sarf edin.

“Korkmana gerek yok , koca adam oldun gibi şeyler  demeyin. Onu dinleyin ve anladığınızı belirtin. Anlayışlı çabalarınız çocuğunuzun güven duygusunu artırarak okula uyumunu kolaylaştıracaktır.

KORKULARI VE KAYGILARI HAKKINDA KONUŞUN!


Öncelikle ilk haftalarda çocuğunuzun biraz korku ve kaygı yaşamasının normal olduğunu ona anlatın. Okula başlamadan önce bu konuyla ilgili onunla konuşun.

“İlk günlerde biraz korkutucu görünebilir, ancak yeni arkadaşlarla tanıştıktan sonra daha çok keyif alacaksın. Yeni okulun, yeni arkadaşların olacak. Okulda oyunlar oynayacaksın. Senin sıran ve senin kitapların olacak. Okula seni ben bırakıp, sonra yine ben alacağım” şeklinde cümleler sarf edin.


“SEN YAPAMAZSIN" DEMEYİN


“Okulda sen kaybolursun”, “Büyük çocukların yanında kendini koruyamazsın”, “Derste yerinde oturamazsın” tarzı mesajlardan uzak durun.

Bu mesajlar çocuğunuzun okula uyum sağlamasını zorlaştırmasının yanı sıra; özgüven kaybı, okul fobisi vs sorunlar oluşturabilir. “Öğretmenine seni şikayet edeceğim” gibi cümlelerle de çocuğunuzun okulu tehlikeli bir ortam olarak düşünmesine neden olabilirsiniz.

“Yeni okulunda ben sana güveniyorum. Yeni arkadaşların olacak, öğretmenin sana destek olacak” gibi cümleler kurun.

BÜYÜDÜĞÜNÜ VURGULAYIN!


Okula başlamak büyüdüğünün bir işaretidir. Büyüdükçe yeni okullara gideceği düşüncesini vurgulayın. Çocuklar büyüme düşüncesinden hoşlanacaklardır.

“Sen artık büyüdün. Senin yeni bir okulun oldu, yeni arkadaşların var. İeride daha büyük sınıflara geçeceksin” gibi cümleler sarf edebilirsiniz.

ÖĞRETMENİ SEVDİRİN


Öğretmeni sevmesi onu benimsemesi çocuğunuzun hem ders başarısını artıracak hem de önemli bir figür olarak onu model almasına yardımcı olacaktır.

Öğretmenini sevmesi derslerini daha iyi dinlemesi, öğretmeninin erdemli davranışlarını daha kolay model almasına ve sınav başarısını artırarak öğretmeninin ilgisini çekmeye çalışmasına katkı sağlar.



OKULUN VE ÖĞRETMENİN AÇIĞINI ARAMAYIN!


Okul ve öğretmen çocuğunuzun gelişimi için büyük katkılar sağlayacaktır. Çocuğunuzun okula ve öğrenmeye ilişkin tutumu anne babanın düşünceleriyle şekilleniyor.  Okulu ve öğretmeni suçlamak, eleştirmek onun motivasyonunu düşürebilir Anne babanın eleştirdiği öğretmene öğrenci de soğuk bakabiliyor. ‘Okuyup da ne olacak, biz okumadık ama yine de para kazandık ‘ türünden konuşmalardan kaçının.

ENDİŞELERİ ANLAYIN!


Yeni ortamlar yeni endişeleri beraberinde getirir. Okula yeni başlayan çocuk arkadaş bulabilecek miyim? Öğretmene kendimi gösterebilecek miyim?

Arkadaş ve sınıfımı bulabilecek miyim? Ya kaybolursam? Tuvaletim geldiğinde ne yapacağım? gibi endişeler yaşarlar. Bu endişeler zamanla okula uyumla birlikte azalır. Çocuğunuzla yaşadığı kaygılar hakkında konuşmaya çalışın. Sizlerin de başlangıçta böyle endişeler yaşadığınızdan bahsedebilirsiniz. Örneğin, ben de senin gibi korkuyordum ama sonra alıştım diyebilirsiniz.



ONA KENDİ ÖĞRENCİLİK YILLARINIZI ANLATIN


Kendi öğrencilik yıllarınız ile ilgili paylaşımlarda bulunun. Bu paylaşım onlara öğüt vermekten daha çok işe yarar.”İlk günlerde ben de arkadaş bulamayacağım ye da öğretmenim beni sevecek mi gibi kaygılar duyuyordum. Ama zamanla bu duygularım geçti” şeklinde cümleyi umutlu biçimde sonlandırın.

KAYGILARDAN UZAKLAŞIN


Çocuğunuz sizden uzaklaşacağı için bir takım korkular içerisine girebilirsiniz. Öncelikle bu konudaki kaygılarından uzaklaşmanız gerekiyor. Çünkü kendi kaygılarını azaltan veli, çocuğuna da model oluyor.

İLK GÜNLERDE OKULA BERABER GİDİN


Okula ilk günlerde birlikte gidin, ortama alışması için onunla sohbet edin, kaygısını azaltmaya çalışın. Örneğin “Okulda yeni arkadaşlar edineceksin, eğlenceli oyunlar oynayacaksın diyebilirsiniz. Başka çocuklara bakıp, “Bak o korkuyor mu?” demeyin ya da ağabeyi, ablasıyla kıyaslamayın. Bu tür cümleler çocukta duygularının normal olmadığını ya da kabul edilmediği düşüncesini doğurur.

ÖĞRETMENLE TANIŞIN


Bu davranışınız, Çocuğunuzun öğretmeniyle tanışmanız hem sizin endişelerinizi azaltmaya hem de çocuğunuzun endişelerini azaltmaya yardımcı oluyor

OKUL BİTİMİNDE ORADA OLACAĞINIZI SÖYLEYİN


Bugüne kadar annesinden ayrılmamış, okul nedeniyle yeni ayrılık yaşayan çocuklar okul bitiminde annelerin kendilerini almaya gelmeyeceği ve okulda bırakarak terk edeceği düşüncesine kapılabilirler. Bu nedenle okul sonunda orada olacağınızı belirtin. Başlangıçta yanında kalın. İlk günlerde okula birlikte gidip okulun önünde bekleyebilirsiniz. Çocuğunuz sizin kendisini bırakıp gitmeyeceğinize, bir süre sonra onu geri alacağınıza dair güveni oluşunca yavaş yavaş ayrılabilirsiniz. İlk gün okul bitene kadar okul civarında bekleyebilirsiniz.  Alıştıkça yavaş yavaş okuldan uzaklaşabilirsiniz. Özellikle ilk günlerde tüm çocuklar okula yabancı oldukları için kaynaşmak daha kolay olacaktır. Bu nedenle ilk günlerde devamsızlıktan kaçınmak gerekiyor.

OKULA GİTMEK İSTEMİYORSA SERİN KANLI YAKLAŞIN


Okula gitmek istemeyen öğrencilerde ateşin yükselmesi, halsizlik, bulantı, karın ağrısı gibi fizyolojik rahatsızlıklar yaşanabiliyor. Bu durumlarda telaşla her defasında ‘ tamam madem hastasın bugünde okula gitme’ demek ya da apar topar doktora götürmek yerine daha serinkanlı yaklaşımlarda bulunun.  Sorun olduğunda hemen çocuğu okuldan almak yerine okulda kalması için teşvik edin. Siz de çocuğunuzdan ayrılmakla ilgili kaygılarınızı gözden geçirin. Çocuğunuza kimsenin sizin gibi bakamayacağını ve sizden ayrıldığında çocuğunuzun başına kötü şeyler gelebileceğinden korkuyor olabilirsiniz.

SAĞLIKLI BESLENME OKUL BAŞARISINI ARTIRIYOR!


Büyüme ve gelişmenin sağlanması, günlük tüm aktivitelerin düzenli olarak sürdürülebilmesi ve sağlığın korunabilmesi için okul çağı çocuklarında beslenme büyük önem taşıyor. Doğru beslenen çocukların okulda dikkat süreleri uzuyor, öğrenme yetenekleri gelişiyor, hastalığa yakalanma oranları düşüyor, davranış bozuklukları görülme eğilimi azalıyor, zihinsel yetenekleri ve ezber kabiliyetleri artıyor. Bu nedenle çocuğun gün içerisinde et, süt, sebze, meyve ve tahıl grubu besinler aksatmadan düzenli olarak tüketilmesi gerekiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu, okul çağında çocukların büyümelerini ve zihinsel gelişimlerini destekleyen besinleri ve beslenme kurallarını anlattı.



 
SABAH KAHVALTI MUTLAKA YAPILMALI


8-12 saatli uyku süresinin ardından kan şekeri seviyesinin oldukça düşük seviyelerde seyretmesi zihinsel fonksiyonların da oldukça yavaşlamasına sebep oluyor. Peynir, yumurta, süt, tam buğday ekmeği, zeytin veya ceviz gibi kaynakları barındıran bir kahvaltı menüsüyle metabolizma aktive edilerek zihinsel faliyetler de aktive ediliyor. Kahvaltı etmeden güne başlayan çocukta dikkat dağınıklığı, okul başarısında düşüş, bağışıklık sisteminde zayıflık, gün içerisinde iştah kontrolünde zorlanma ve abur cubur tüketme ihtiyacında artış görülebiliyor. Sağlıklı bir büyüme gelişme eğrisi yakalamak adına oldukça önemli. Bununla birlikte bu dönemde edinilen sağlıklı beslenme alışkanlıkları kişinin hayat boyu sahip olacağı sağlıksal haritayı da oluşturuyor.

BU BESİNLER OKUL BAŞARISI İÇİN ŞART!


Süt


Süt, çocuğun gelişmesi ve sağlıklı olması için ihtiyacı olan; kalsiyum, fosfor, potasyum, çinko gibi minerallar ile A, D, E ve K gibi vitaminlerin bir çoğunu içinde barındırıyor. Çinko ve fosfor minerali, zihinsel gelişim ve dikkat kabiliyeti üzerinde olumlu etkilere sahip olup, eksikliğinde davranış bozukluğuna kadar giden sorunlar oluşabiliyor. Çocuğunuzun sütün yanı sıra aynı besin öğelerini barındıran peyniri de düzenli olarak ve yeterli miktarda tüketmesi çok önemli. Bunlar aynı zamanda çocuğunuzun güçlü kemik, diş ve kaslara sahip olarak daha zinde olmalarını sağlıyor ve Vitamin D desteğinde de bulunarak büyüme ile gelişmenin de sağlıklı bir şekilde ilerlemesine katkıda bulunuyor. Okula giden her çocuğun günde 2-3 bardak süt veya 2-3 kase kadar yoğurt tüketmesi gerekiyor.

Balık


Balık, içeriğindeki Ko-enzim Q10 ve omega-3 yağ asitleri sayesinde enerji metabolizmasını yönetiyor ve strese bağlı vücutta oluşabilecek zararlı maddeleri atmaya yardımcı oluyor. Aynı zamanda iyodun da iyi bir kaynağı. İyot eksikliğinin zeka gelişimine olan olumsuz etkisi tartışılmaz bir gerçek haline geldi. Okul çağı döneminde haftada 3 kez özellikle somon, ringa, uskumru, ton gibi yağ oranı yüksek türlerinden tüketmesi çok önemli.

Et


Kırmızı et kas kitlesinin güçlenmesine yardımcı oluyor ve çocuğun gün boyu daha aktif ve dinamik olmasını sağlayarak okul başarısını artırıyor. Ayrıca demir ile B vitaminden zengin olmaları sayesinde zihinsel gelişimi destekleyerek dikkat dağınıklığı ve algıda gecikme, derste uyku hali gibi durumların önüne geçiyor. Haftada 2-3 kez balık, 2-3 kez kırmızı et yemesine özen gösterin.

Yumurta


Yumurta, içeriğinde Vitamin D barındıran ender besinlerden bir tanesidir ve büyüme gelişme çağında kemik gelişim sorunu oluşmasını önlüyor. İçeriğindeki kolin, beyin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde büyük öneme sahip. Bu nedenle çocuğunuza gün aşırı yumurta yedirmeye özen gösterin.

Fındık, ceviz, badem


Bu tip yağlı tohumlar içeriklerindeki E vitamini sayesinde antioksidan olarak beynin etkin ve verimli kullanılmasına yardımcı olurken, düşünsel kabiliyeti de geliştiriyor. Çocuğunuzun 10-15 adet fındık veya 10 -15 adet badem veya 4 tam ceviz ölçüsünü geçmeyecek şekilde günlük olarak düzenli bir şekilde tüketilmesini sağlayın.

Tam tahıllı ekmek


Ekmek ve tahıl grubu besinler B vitamini ve posadan oldukça zengin olup, gün içerisinde gerekli enerjiyi sağlıyor. Örneğin tahıllı buğday ekmeği kan şekerinde ani değişimleri engelleyerek çocuğunuzun derste uyuklamasını önlüyor. Çocuğunuzun günlük 4 dilim ekmek veya eşdeğeri olan ürünleri tüketmesinde fayda var. 1 ince dilim ekmek yerine 3 yemek kaşığı bulgur da tercih edilebilir kaynaklar arasında.

Sebze ve meyveler


Mevsimine uygun olarak tüketilen sebzeler ve meyveler, vitamin A, vitamin C, mineraller ve posadan oldukça zenginler. İçeriklerinde bu besin öğeleri sayesinde cilt, göz ve diş eti sağlığına destek oluyor ve güçlü bir bağışıklık sistemi sağlıyor. Sodyum, potasyum, magnezyum gibi minerallerden zengin sebze ve meyve grubu besinler kasların doğru çalışarak kalp ritminin doğru ayarlanmasına ve beyine oksijen gitmesine yardımcı oluyor. Bu sayede zihinsel kabiliyet artıyor. Çocuğunuzun günlük olarak toplamda 5 porsiyon tüketmesine özen gösterin.




Ders çalışırken sağlıklı aparatifler oluşturun!


Okul çağı çocuklarında rol model anne ve baba yerine öğretmen ve okul arkadaşlarıdır. Bu nedenle ebeveynlerin sabırlı davranması ve bilinçli olması gerekiyor. Ders çalışırken çocuğunuzun yanına konsantrasyon yeteneğini de artırması açısından 1 tatlı kaşığı yerfıstığı ezmesi sürülmüş 1 ince dilim tam buğday ekmeği veya 1 orta boy meyve ve fındık veya 1 bardak süt ve ev yapımı ince dilim kek veya ½ tost ve zeytin veya 1 yemek kaşığı yaban mersini, ½ çay bardağı leblebi ve 10 adet bademden oluşan bir atıştırmalık tabağı oluşturabilirsiniz.

Yeterli ve dengeli beslenme sağlanamadığında;


Okul çağı döneminde çocukların kilo durumuna bakıldığında şüphesiz ki son yıllarda en sık karşılaşılan problem hazır yiyecek piyasasının da genişlemesiyle obezite oldu. 6-12 yaş grubu çocuklar her yıl ortalama 5 cm kadar uzuyor ve bu yılda 2-5 kg lık bir artışa denk geliyor. Bu nedenle çocuğun büyüme ve gelişmesi düzenli olarak kayıt altına alınmalı ve takip edilmeli. Araştırmalara göre 90'lı yılların başından beri çocukların bel çevrelerinde yoğun bir artış var. (Erkek çocuklarında bu artış %65, kız çocuklarında ise %70 oranında) Çocuklarda boy kilo oranı ile birlikte bel çevresini de ölçmek önemli bir göstergedir.

Yaş

Erkek (cm)

Kız (cm)

8-11 yaş

70,9

70,4

12-14 yaş

84,5

81,2

15-16 yaş

94,4

89,8


 

Tüm bunların dışında yetersiz ve dengesiz beslenen çocuklarda;




OKUL ÇANTASINDA HATALI SEÇİM OMURGA SORUNLARINA NEDEN OLABİLİR!


OKUL çağı çocuklarının yüzde 25-30’u bel ve sırt ağrısı sorunu yaşıyor. Buna neden olan etmenlerin bazıları; yanlış oturuş şekli, uzun süre hareketsizlik ve okul çantalarının önerilenden daha ağır olması olarak belirtiliyor. Hatalı seçim yapıldığında veya doğru kullanılmadığında bel ile sırt ağrılarının önemli bir nedeni okul çantaları oluyor. Daha da kötüsü, ağır sırt çantası yapısal olmayan duruş bozukluğuna kapı açabiliyor.Omurga Sağlığı Merkezi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay:

Ağır çanta duruş bozukluğu nedeni!


Vücuda, ağırlığının yüzde 10-15’inden fazla yük bindiğinde bel ve sırtın kas ile eklemlerine aşırı yük biniyor. Ağır çanta çocuğu arkaya doğru çekiyor. Çocuk da bunu dengelemek için kalçalarından öne doğru eğiliyor ve dengesizlik oluşuyor. Çantanın arkaya doğru uyguladığı kuvveti dengelemek için çocuk sırt kamburunu arttırıyor ve belini düzleştiriyor. Bunun sonucunda da yapısal olmayan omurga deformitesi gelişebiliyor. Ağır çantalar çocuklar tarafından uygun pozisyonda kullanılmadığında boyun kaslarını da zorlayarak boyun ve sırt ağrılarına neden olabiliyor. Ayrıca çocuk ağır çanta taşırken oluşan dengesizlik sonucunda kolaylıkla düşüp, yaralanabiliyor. Bu yüzden çantaların yükünü hafifletmek özellikle sırt ve bel sağlığı için çok önemli.

Çanta tek değil, iki omza takılmalı


Çocuklar genellikle çantalarını tek omuzda taşımayı daha çok tercih ediyorlar. Çantayı bu şekilde taşımak skolyoz gibi kalıcı postür bozukluklarına neden olmasa da, vücudun çantanın olduğu tarafa doğru eğilmesine ve tek taraflı omurgaya çok yük binmesine yol açıyor. Bunun sonucunda da omurga yaralanmaları ve duruş bozuklukları gibi önemli problemler gelişebiliyor.

OKUL ÇANTASI SEÇERKEN BUNLARA DİKKAT EDİN!


Hafif çantalar tercih edilmeli


Çanta seçerken dikkat etmeniz gereken en önemli şey; ağırlığı! Boş bir okul çantasının hafif olmasına ve çocuğunuzun ağırlığına fazladan ağırlık katmamasına dikkat edin. Ayrıca deriden yapılmış çantalardan ve zincirler, kemerler ile metaller gibi çocuğunuza zarar verebilecek gereksiz süslemeleri olmamasına da özen gösterin.

Birden fazla bölmeleri bulunsun


Birden fazla boş bölme (cep, kompartman vb.) daha iyi bir düzenin yanı sıra, ağırlığın eşit bir şekilde dağılmasın sağlıyor.

Sünger desteği yer alsın


Sünger destekli bir çanta bir yandan konfor sağlarken, diğer yandan da çocuğun sırtını çantanın içinde bulunan kitabın kenarları ve kalem uçları gibi sivri cisimlerden de koruyor.

Askılar yumuşak, geniş ve yeterince gergin olsun


Okul çantaları, içinde yer alan ağırlığı vücuda askılar aracılığıyla iletiyor. Okul çantasında dar ve çok sıkı askılardan kaçının. Çünkü bunlar boyundaki sinirlere ve kan damarlarına bası yapıp, sinir yaralanması veya bölgesel kan dolaşımı bozukluklarına neden olabiliyor. Bu tür sinir basıları, ellerde ve kollarda uyuşukluk ile güç kaybına yol açabiliyor. Askıların omuzlara rahatlık sağlayabilmesi için geniş ve sünger destekli olmalarına özen gösterin. Göğüsten ve kalçalardan geçen askılar da çantadaki ağırlığın vücuda eşit bir şekilde dağılmasını sağlıyor, daha düzgün bir duruşa destek verebiliyor. Dikkat etmeniz gereken bir başka nokta da, askıların yeterince gergin olmaları ve çantanın üst kenarının omuz hizalarına yakın olmasıdır.  Gevşek askılı ve çok düşük olan çantalar ise sırta binen yükü daha da arttırıyor.

DOĞRU ÇANTA KULLANIMI İÇİN AİLELER NELERE DİKKAT EDEBİLİR?


    Çocuğunuzun okul çantasını kullanmayacağı eşyalarla doldurmadığından emin olun,

    Çocuğunuzu, her gün eve o günün ödevini yapması için gerekli olan kitaplarını getirmesi konusunda yönlendirin, sırt çantasının tüm bölmelerini kullanmaya özen gösterin. Bu sayede ağırlık eşit olarak dağılacaktır.

    Çocuğunuza sırt çantasını doğru kullanmasını, sırt çantasını taşırken yerden bir şey alması gerektiğinde öne doğru eğilmek yerine, dizlerini kırarak omurga dik bir şekilde çömelerek yerdeki cisimleri kaldırması gerektiğini öğretin.

Tekerlekli çantalar düşme tehlikesi yaratabilir


Günümüzde oldukça yaygın kullanılan tekerlekli sırt çantaları öğrenciler için iyi bir seçenek olabiliyor. Ancak bu çantalar çok ağır olurlarsa çocuğunuz merdiven çıkmakta zorluk yaşayabilir ve koridorlarda düşme riski olabiliyor.

OKUL ÇANTASINDA HATALI SEÇİM OMURGA SORUNLARINA OLABİLİR!


Omurga Sağlığı Merkezi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay, okul çantaları seçimi hakkında uyardı. Okul çağı çocuklarının yüzde 25-30’u bel ve sırt ağrısı sorunu yaşıyor. Buna neden olan etmenlerin bazıları; yanlış oturuş şekli, uzun süre hareketsizlik ve okul çantalarının önerilenden daha ağır olması olarak belirtiliyor. Hatalı seçim yapıldığında veya doğru kullanılmadığında bel ile sırt ağrılarının önemli bir nedeni okul çantaları oluyor. Daha da kötüsü, ağır sırt çantası yapısal olmayan duruş bozukluğuna kapı açabiliyor.

Ağır çanta duruş bozukluğu nedeni!


Vücuda, ağırlığının yüzde 10-15’inden fazla yük bindiğinde bel ve sırtın kas ile eklemlerine aşırı yük biniyor. Ağır çanta çocuğu arkaya doğru çekiyor. Çocuk da bunu dengelemek için kalçalarından öne doğru eğiliyor ve dengesizlik oluşuyor. Çantanın arkaya doğru uyguladığı kuvveti dengelemek için çocuk sırt kamburunu arttırıyor ve belini düzleştiriyor. Bunun sonucunda da yapısal olmayan omurga deformitesi gelişebiliyor. Ağır çantalar çocuklar tarafından uygun pozisyonda kullanılmadığında boyun kaslarını da zorlayarak boyun ve sırt ağrılarına neden olabiliyor. Ayrıca çocuk ağır çanta taşırken oluşan dengesizlik sonucunda kolaylıkla düşüp, yaralanabiliyor. Bu yüzden çantaların yükünü hafifletmek özellikle sırt ve bel sağlığı için çok önemli.


Çanta tek değil, iki omza takılmalı


Çocuklar genellikle çantalarını tek omuzda taşımayı daha çok tercih ediyorlar. Çantayı bu şekilde taşımak skolyoz gibi kalıcı postür bozukluklarına neden olmasa da, vücudun çantanın olduğu tarafa doğru eğilmesine ve tek taraflı omurgaya çok yük binmesine yol açıyor. Bunun sonucunda da omurga yaralanmaları ve duruş bozuklukları gibi önemli problemler gelişebiliyor.

OKUL ÇANTASI SEÇERKEN BUNLARA DİKKAT EDİN!


Hafif çantalar tercih edilmeli


Çanta seçerken dikkat etmeniz gereken en önemli şey; ağırlığı! Boş bir okul çantasının hafif olmasına ve çocuğunuzun ağırlığına fazladan ağırlık katmamasına dikkat edin. Ayrıca deriden yapılmış çantalardan ve zincirler, kemerler ile metaller gibi çocuğunuza zarar verebilecek gereksiz süslemeleri olmamasına da özen gösterin.

Birden fazla bölmeleri bulunsun


Birden fazla boş bölme (cep, kompartman vb.) daha iyi bir düzenin yanı sıra, ağırlığın eşit bir şekilde dağılmasın sağlıyor.

Sünger desteği yer alsın


Sünger destekli bir çanta bir yandan konfor sağlarken, diğer yandan da çocuğun sırtını çantanın içinde bulunan kitabın kenarları ve kalem uçları gibi sivri cisimlerden de koruyor.

Askılar yumuşak, geniş ve yeterince gergin olsun


Okul çantaları, içinde yer alan ağırlığı vücuda askılar aracılığıyla iletiyor. Okul çantasında dar ve çok sıkı askılardan kaçının. Çünkü bunlar boyundaki sinirlere ve kan damarlarına bası yapıp, sinir yaralanması veya bölgesel kan dolaşımı bozukluklarına neden olabiliyor. Bu tür sinir basıları, ellerde ve kollarda uyuşukluk ile güç kaybına yol açabiliyor. Askıların omuzlara rahatlık sağlayabilmesi için geniş ve sünger destekli olmalarına özen gösterin. Göğüsten ve kalçalardan geçen askılar da çantadaki ağırlığın vücuda eşit bir şekilde dağılmasını sağlıyor, daha düzgün bir duruşa destek verebiliyor. Dikkat etmeniz gereken bir başka nokta da, askıların yeterince gergin olmaları ve çantanın üst kenarının omuz hizalarına yakın olmasıdır.  Gevşek askılı ve çok düşük olan çantalar ise sırta binen yükü daha da arttırıyor.

DOĞRU ÇANTA KULLANIMI İÇİN AİLELER NELERE DİKKAT EDEBİLİR


- Çocuğunuzun okul çantasını kullanmayacağı eşyalarla doldurmadığından emin olun,

- Çocuğunuzu, her gün eve o günün ödevini yapması için gerekli olan kitaplarını getirmesi konusunda yönlendirin,

- Sırt çantasının tüm bölmelerini kullanmaya özen gösterin. Bu sayede ağırlık eşit olarak dağılacaktır.

- Çocuğunuza sırt çantasını doğru kullanmasını, sırt çantasını taşırken yerden bir şey alması gerektiğinde öne doğru eğilmek yerine, dizlerini kırarak omurga dik bir şekilde çömelerek yerdeki cisimleri kaldırması gerektiğini öğretin.

Tekerlekli çantalar düşme tehlikesi yaratabilir


Günümüzde oldukça yaygın kullanılan tekerlekli sırt çantaları öğrenciler için iyi bir seçenek olabiliyor. Ancak bu çantalar çok ağır olurlarsa çocuğunuz merdiven çıkmakta zorluk yaşayabilir ve koridorlarda düşme riski olabiliyor.

 

 



 


Değerli Haberturk.com okurları.

Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.

Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.

Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.

Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.

Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.

Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.

Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.

SEN NE DÜŞÜNÜYORSUN?