Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Yerin bin metre altından 750 milyon dolaklık ithalatı önlüyorlar - İş-Yaşam Haberleri

        Bakır hem Türkiye'de hem dünyada üretimde kullanılan önemli bir maden. Elektrikli otomobil üretiminin ardından giderek de önemi artıyor. Çünkü bakır büyük oranda kablo üretiminde iletken olarak kullanıyor. Türkiye'de bakır denilince akla gelen ilk şirket ise kuşkusuz Eti Bakır. Bir grup gazeteci ile ziyaret ettiğimiz Kastamonu'da bulunan Eti Bakır Küre İşletmesi Türkiye'nin en büyük yeraltı ve en derin madeni hüviyetini taşıyor.

        Bakır üretiminin 24 saat aralıksız sürdüğü tesiste çalışan 780 çalışan 70 bin tonluk katot bakır üretimleri ile Türkiye'nin bakır ihtiyacının yüzde 20'sini karşılıyor ve 750 milyon dolarlık bakırın ithal edilmesini önlüyor. Üretimin artmasında Eti Bakır'ın 60 milyon dolarlık ar-ge yatırımının etkisi de büyük. Tesiste en çok dikkat çeken konulardan birisi yerin altında insan hayatı için tehlikeli olabilecek patlatma ve delgi işlemlerinin otomasyon ile uzaktan yapılabilmesi. Eti Bakır Küre İşletme Müdürü M. Yaşar Kara'nın verdiği bilgilere göre Türkiye'nin 450 bin ton olan yıllık bakır ihtiyacı var. Bunun 100 bin tonu hurdadan elde ediliyor. 70 bin tonunu (katot bakır) da Eti Bakır karşılıyor. İthalatın karşılığı 2,8 milyar dolar.

        REKLAM

        9 MİLYAR DOLARLIK AÇIK

        Madencilik sektörü ile teknoloji arasındaki bağlantının katlanarak arttığını ifade eden Kara, “Tarihi boyunca bakırla özdeşlemiş olan Küre’de madenciliğin geçmişi Eski Yunan, Roma, Cenevizliler ve Osmanlı’ya dayanıyor. Biz de Eti Bakır olarak, 21’inci yüzyılda da varlığını sürdüren bu mirası, en modern uygulamalarla ekonomiye kazandırıyoruz. Yer altı ve yer üstü faaliyetlerimizde teknolojiyi iş süreçlerimize entegre ederek hem güvenli hem de sürdürülebilir madencilik uygulamalarına imza atıyoruz. Bu konuda dünyaya örnek olmak en büyük hedefimiz” diye konuştu.

        Yüksek iletkenliği sayesinde elektrik iletiminde büyük öneme sahip bakır, elektrik elektronik, enerji, ulaşım, kuyumculuk, otomotiv, inşaat ve kimya sektörlerinin en önemli hammaddelerinden biri. Türkiye’de bakırın son 6 yılda 9 milyar dolarlık ticaret açığı verdiğine dikkat çeken Kara, “Türkiye’de farklı şirketlerin bakır cevheri üretimi bulunuyor ancak metal bakır üretimi sadece Eti Bakır tarafından yapılıyor. Bunun dışında hurdanın geri dönüşümüyle üretilen yıllık 100.000 tonluk ek bir metal bakır üretimi de var. Son ürün olarak metal bakırın Türkiye’deki üretim miktarı 2023’te 170.000 ton olarak gerçekleşti. Tüketimimiz ise 450.000 ton. Geçen yıl Türkiye, toplam metal bakır üretiminin neredeyse üç katını ithal etmek zorunda kaldı” dedi.

        REKLAM

        Eti Bakır’ın cevherden son ürüne üretim yapabilen Türkiye’deki tek şirket olduğunu dile getiren Kara, şunları söyledi: “Bakır, günümüzde dünyanın en yüksek katma değerli hammaddelerden birine dönüştü. Küre’de yer altı madenciliği faaliyetlerimizle yılda 1,5 milyon ton tüvenan bakır cevheri, 170 bin ton bakır konsantresi ve 500 bin ton pirit konsantresi üretimi gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin bakır ihtiyacının yaklaşık %20’sini karşılarken her yıl 750 milyon dolarlık ithalatın önüne geçiyoruz.”

        HEM VERİMLİ HEM GÜVENLİ MADENCİLİK

        Ar-Ge ve teknolojinin tüm yatırımların odağında olduğunu ifade eden Kara, “Teknoloji, bugün artık Eti Bakır Küre’de günlük iş rutinlerimize kadar işimizin ayrılmaz bir parçası. Bu bizim verimimizi artırdığı gibi daha güvenli madencilik için de fırsat sunuyor. Yeraltında maden üretmek için yaptığımız patlatma işlerinde daha güvenli ve kontrollü patlatma yapmamızı sağlayan elektronik kapsül kullanıyoruz. Bu sistemle patlatmaları, vardiya sonlarında yer altındaki tüm çalışanlar tamamen boşaltıldıktan sonra wireless ağ sayesinde emniyetli bir şekilde yer üstü ofislerde bulunan kontrol odasından gerçekleştiriyoruz. Yani, kablosuz iletişim ile daha güvenli madencilik yapıyoruz” dedi.

        Kara, ileri teknoloji ve Ar-Ge ile güçlenen diğer üretim süreçlerini şöyle özetledi: “Yer altında daha önce klasik yöntemle ve operatör tarafından yapılan delgi işlemlerini artık tam otomasyon delgi sistemi ile yapıyoruz; yani insan faktörünü minimize etmeyi hedefliyoruz. Tam otomasyon delgi sisteminde yer üstünde hazırlanan plan, makine hafızasına yükleniyor ve böylece tüm delgi makine tarafından otomatik olarak yapılıyor. Bu sistem sayesinde daha güvenli ve daha verimli delgi yapabiliyoruz. Yine Küre’de yurt dışından aldığımız ve proseslerde kullandığımız ürünlerin üretiminin Türkiye’de yapılması için Ar-Ge çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Cevherin kırılması sürecinde dev kazanların içine attığımız bilyeleri artık Samsun’daki izabe tesisimizde üretmeye başladık. Daha önce Çin, İtalya gibi farklı ülkelerden satın aldığımız bilyeler, Eti Bakır’ın 8 tesisinde kullanılıyor. Biz de Küre işletmesi olarak artık her yıl yurt dışından aldığımız 2.500 ton bilyeyi Samsun’daki kendi üretim hattımızdan almaya başladık.”

        İŞTE BAKIR ÜRETİMİNİN YOLCULUĞU

        Eti Bakır’ın tarihi Cenevizlilere uzanan, kamudan kalan ve halihazırdaki faaliyetleri sırasında ortaya çıkan tüm artıkların ekonomiye kazandırılması için de Ar-Ge çalışmalarının da devam ettiğini paylaşan Kara, “Samsun’da geçtiğimiz sene yeni yerine taşınan Eti Bakır Ar-Ge Merkezi’nde uluslararası kurum ve üniversitelerle birlikte çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Tarihi ve halihazırdaki cürufların içinde kalan tüm metalleri geri kazanmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Küre’deki bakır üretimi sürecinde artık ürün olarak ortaya çıkan pirit konsantresinin ise yaklaşık 1.200 kilometre uzaklıktaki Mazıdağı tesisine tren yoluyla taşındığını ve burada en son teknolojiler kullanılarak teknolojinin kilit elementlerinden kobaltın geri kazanıldığını da aktaran Kara, şöyle devam etti: “Bu sayede her yıl 2.500 ton kobaltı geri kazanarak dünya üretiminin %2’sini gerçekleştiriyoruz. Kobaltın, bakır üretiminin artık ürünü olan piritten ayrıştırılarak yeniden ekonomiye kazandırılması, sadece Türkiye’de değil aynı zamanda dünyada bu alandaki devrimlerden biri.”

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ