Yıllar geçse de unutulmayan bir aşk üçgeni ve üzücü hikâyesi
Sezen Aksu ve Yıldız Tilbe'nin, 90'lara uzanan hikâyesi bugün bile hatırlanan, üzücü bir hikâye...Sonunda kimsenin mutlu olmadığı bu peri masalı, Aksu ve Tilbe'nin bir araya gelmesiyle başlıyor. Arkasından gelişen olaylar, her iki sanatçının bestelerine konu oluyor...
Uzay Hepari, İTÜ Devlet Konservatuvarı'ndan mezun genç bir müzisyendi. Önce Sertab Erener, Aşkın Nur Yengi ve Levent Yüksel'in grubuna klavyeci olarak girdi ancak kısa süre sonra buradan kovuldu.
Kovulduktan sonra İstanbul Gelişim Orkestrası ile çalışmaya başladı. Hepari, yavaş yavaş yükseliyor ve yeteneklerini sergiliyordu. Bu yetenekleri onu, çok genç olmasına rağmen Sezen Aksu'nun orkestrasının bir parçası olmasını sağladı. Aynı zamanda Sezen'in yakın arkadaşlarından biri de olmuştu.
HER ŞEY YOLUNDAYDI
Sezen Aksu ve Uzay Hepari arasındaki ilişki, kısa süre sonra aşka dönüştü. Hepari bu sırada sadece Aksu'nun değil, Türkiye'deki diğer kadınların da sevgilisiydi. "Gece Melek ve Bizim Çocuklar" filminde canlandırdığı "Hakan" karakteriyle, müzik dışında oyunculuk yeteneklerini de kanıtlamıştı. Her şey güzel giderken, bir hata başka bir hatayı doğurdu.
SEZEN AKSU, YILDIZ TİLBE'Yİ KEŞFEDİYOR
Bu sırada Sezen Aksu, İzmir'in bir pavyonunda şarkı söyleyen Yıldız Tilbe'yi keşfetti. Ona el uzatan Aksu, Tilbe'ye evini açtı ve onu vokalisti yaptı. Bu sırada Aksu ve Hepari ilişkisi bitmişti ancak Uzay hâlâ beraber olmak istiyordu bu yüzden sıklıkla Aksu'yu rahatsız ediyordu.
YILDIZ TİLBE, UZAY HEPARİ İLE TEK GECELİK BİR İLİŞKİ YAŞIYOR
Tilbe, tam çiftin ayrılık döneminde bir hata yapıyor ve Uzay Hepari ile tek gecelik bir ilişki yaşıyor. Bu durumu daha fazla saklamak istemeyen şarkıcı, bunu bizzat Aksu'ya söylüyor ve tabii ki ikilinin yolları bu şekilde ayrılıyor. Tilbe, o zamanları şöyle anlatıyor;
ÇOK SARHOŞTUM
"Bir gece sarhoştum onunla birlikte oldum. Ertesi gün pişman oldum. Gidip söyledim Sezen Aksu'ya 'Senin ayrıldığın kişiyle beraber oldum' diye. Taşıyamıyorum çünkü. O da 'O zaman güle güle' dedi bana ben de ayrıldım. Daha sonra yine bir araya geldik. Söz ve müziği kendisine ait olan bir şarkı verdi bana. Bir de beste verdi, besteye ben söz yazdım Uzay da düzenliyordu.
O hafta rahmetli oldu. Uzay ölmeseydi benim albümümde Sezen Aksu ve Uzay imzası olacaktı. Bu sorularla hiç muhatap olmayacaktım ben."
DUYGULAR BESTEYE DÖNÜŞÜYOR
İki sanatçı, yaşadıklarını müziğine dökecekti. İddialara göre; Yıldız Tilbe "Delikanlım" parçasını; Sezen Aksu da "Onu Alma Beni Al" şarkısını Hepari'ye yazmıştı. Zaten, geriye de bir tek bu parçalar kalacaktı.
UZAY ANİ BİR EVLENME KARARI ALIYOR
Tüm olaylar durulduktan bir sene sonra Hepari cephesinden ani bir karar geldi. Uzay Hepari, sadece 10 gün önce tanıştığı modacı Zeynep Tunuslu ile evlendi.
Zeynep Tunuslu, Hepari'nin sözlerini şöyle aktarıyor; “Ben senelerce seni bekledim. Seni ilk gördüğümde böyle bir kadın istiyorum demiştim. Ne olursun yanıma otur ve hiç vakit kaybetmeden evlenelim”.
TIPKI BABASI
1995 yılında dünyaya gelen Zeynep Tunuslu ve Uzay Hepari'nin oğlu, Kanat Hepari babasına çok benziyor! Babasını kaybettiğinde henüz annesi ona üç aylık hamileydi. Genç Hepari'yi, en son "Güneşin Kızları" dizisinde izlemiştik.
Hikâyeye geri dönelim...
HER ŞEY O GECE SON BULUYOR
1994 yılında bir gece Hepari, bir mekân çıkışı motoruna atladı. Kısa mesafe düşüncesiyle kaskını da takmamıştı. Koç Köprüsü'ne geldiğinde sağ tarafa park etmişti ancak bu onu, vahim kazadan kurtaramadı.
DEMET AKBAĞ, UZAY'A ÇARPIYOR
Park halinde duran motosiklete bir araç çarptı. Aracın sahibi Demet Akbağ'dı. Akbağ, o gürültüyle paniklemiş ve aslında yerde yatan adamın, kendisinin de arkadaşı olduğunu fark etmemişti.
Olay yerine gelen vatandaşlarla beraber Demet Akbağ, Hepari'yi hastaneye kaldırdı. Genç adam nefes alıyordu ancak boynu kırılmıştı. Hepari, 11 gün boyunca bitkisel hayatta kaldı ve 25 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.
Uzay'dan geriye kalan ise besteleri, düzenlemeleri ve onu anlatan parçalar oldu. Çocuğunu bile göremeyen genç müzisyen, arkasında üzücü anılar bıraktı.
