14. Türkiye Enerji Zirvesi başladı

Abbasoğlu bu süreçte ana motivasyonlarının ne kadar çok istasyona sahip olacak olmalarından ziyade bu satın almanın, şirket ve Türkiye'nin enerji geçişi hedeflerine ne şekilde hizmet edeceği konusu olduğunu da belirtti.

Abbasoğlu kendilerini bir dağıtım şirketinden öte enerji altyapısı olarak tanımladıklarını ifade ederken "Bu planlamayı enerji iletişimi mantığıyla tasarlıyoruz. Heyecanımız da, gayretimiz de burada. Ülkemizin de bölgenin yaşayabileceği beşeri ve doğa risklere hazırlıklı olmak, kriz anında ülkede enerjinin kesintisiz tedariğini sağlamak, altyapı ve üstyapı yatırımlarımızla Türkiye'nin enerji bağımsızlığını sağlamak ve küresel enerji olmak, bu hedeflere ilerlerken de kendimizi hem finansal hem de stratejik olarak yenileyebilen, yarattığımız ölçek ekonomisinden somut fayda sağlayan bir ekosistem oluştumak. Zira sebebimiz belirtildiği üzere enerjinin geleceği ekonomisinde yatıyor" diye ekledi.

"HEDEFİMİZ AVRUPA'DA İLK 3, DÜNYADA İLK 9"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan ise konuşmasında Türkiye'nin enerji talebine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Tancan konuşmasında "Bilindiği üzere ülkemizin büyümesine paralel olarak ülkemizi elektrik talebi de yıllık ortalama yüzde 4.4 oranında artmaktadır. Elektrik üretim altyapımızı geliştirirken aynı zamanda önemli bir dönüşüme de imza atıyoruz. Rüzgar ve güneş kurulu gücümüz neredeyse neredeyse sıfır mertebesindeyken bugün yaklaşık 31 bin megawattın üzerine çıkmış durumda. Bugün devrede bulunan rüzgar ve güneş santrallerinden ürettiğimiz elektrik, ülkemizdeki konutların yıllık elektrik tüketimini karşılamaktadır. Elektrikte mevcut kurulu gücün içindeki yenilenebilir enerji oranı yaklaşık yüzde 60'lara yükselmiş durumda" dedi.

Tancan; Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı verilerine göre, Türkiye'nin toplam yenilenebilir enerji kurulu gücü ile Avrupa'da beşinci, dünyada ise on birinci olduğunu ifade ederek "2025 yılı içerisinde hedefimiz Avrupa'da ilk 3, dünyada ise ilk 9'da yer almak olacaktır" diye ekledi.

Önümüzdeki 11 yılda mevcut rüzgar ve güneş kurulu gücü 4 katına çıkartarak 120 bin megavata yükseltmeyi hedeflediklerini ifade eden Tancan "Uluslararası iklim taahhütlerimiz, sanayimizin rekabetçiğinin önemli oranını etkileyecek. Sınırda karbon düzenlemeleri ve 2053 net sıfır emisyon hedeflerimiz için 2025 yılı yenilenebilir enerji hedeflerimize ulaşmak önem arz etmekte olup, ülkemizde reform niteliğinde düzenlemelerin hayata geçmesi ve yenilenebilir enerji yatırımlarının izin süreçlerinin kısaltılması gerekmektedir. Bu amaçla ilgili bakanlıklarımızla birlikte şu an 48 ayı bulan izin süreçlerini 24 ayın altına düşürecek bir model üzerinde çalışıyoruz. Bu modelin mecliste yasalaşması sonrasında yatırım hızımızın da ciddi oranda artacağını ümit ediyoruz "dedi.

"SİNOP, TRAKYA PROJELERİ VE KÜÇÜK MODÜLER REAKTÖRLERE YÖNELİK ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ"

Nükleer enerji yatırımlarına da değinen Tancan "Sıfır karbon salımıyla enerji üreten nükleer güç santralleri, elektrik üretiminde sürekli ve güvenilir bir kapasite sağlayarak enerji arzının istikrarını ve kesintisiz elektrik teminini desteklemektedir. Bugün itibariyle dünyadaki en büyük nükleer güç santrali şantiyesi olan Akkuyu'da ulusal ve uluslararası güvenlik standartlarına uygun olarak 4 nükleer reaktörün inşası bildiğiniz gibi aynı anda devam ediyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali tümüyle devreye alındığında Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10'unu karşılamış olacak ve yıllık 7 milyar metreküp doğalgaz ithalatı ile 35 milyon ton karbon salınımını da önlemiş olacaktır. Net sıfır emisyon hedefimize ulaşabilmemiz için 2050 yılına kadar 20 bin megavattlık bir nükleer kapasiteye sahip olmamız gerekiyor. Bu doğrultuda Sinop ve Trakya Nükleer Güç Santrali projelerimiz ve küçük modüler reaktörlere yönelik çalışmalar da yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.

"2026'DA HANELERİMİZİN YARISININ DOĞALGAZ İHTİYACI KENDİ KAYNAKLARIMIZDAN SAĞLANACAK"

Tancan, 4 deniz derin deniz sondaj gemisi, 2 sismik araştırma gemisi ve destek gemilerinden oluşan arama ve üretim filosu kurulduğunu ifade ederek aynı zamanda bu alanda tersine beyin göçünü sağlayarak insan kaynağını güçlendirdiklerini vurguladı.

"2020'de Karadeniz'deki Sakarya Gaz Sahası'nda tarihimizin en büyük doğalgaz keşfini gerçekleştirdik ve üretime aldık. Bu sahada bugün itibarıyla günlük yaklaşık 7 milyon metreküp doğalgaz üretiyoruz. Yurt içindeki diğer sahalarımızla birlikte toplam üretimimiz günlük 8 milyon metreküpe yükselmiş duruda. Ürettiğimiz doğalgazımız yaklaşık 3,5 milyon hanemizin doğalgaz ihtiyacını karşılar duruma gelmiş" diyen Tancan "Hanelerimizin yarısının doğalgaz ihtiyacını kendi kaynaklarımızdan 2026 yılında sağlamış olacak" ifadelerini de kullandı.

"ÜRETİM VE YATIRIMA DEVAM EDEBİLMEMİZİN TEK YOLU ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK"

Konuşmacılar arasında yer alan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Yardımcısı Ali Kopuz ise konuşmasında "Enerji sektörümüzün önemli hedefi arz güvenliğidir. Üretim ve yatırıma devam edebilmemizin tek yolunun enerji arz güvenliğinizi sağlamaktan geçtiğini düşünüyoruz. Arz güvenliğini sağlayabilmemizin 2 kritik yolu ise yerli enerji kaynaklarını verimli kullanmak ve yenilebilir enerji kapasitemizi artırmak" derken Safi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Safi "Ülkemizde enerji yatırımları son 20 yılda inanılmaz değişimler gösterdi. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği enerji politikaları, milli kaynaklarımızın kullanımını artırarak dışa bağımlılığımızı azaltmış ve yeşil enerji sürecine dönüştürmüştür. Devletimizin istikrarlı politikaları sayesinde ülkemiz her alanda olduğu gibi enerji alanında da sürekli gelişim gösterecektir" ifadelerini kullandı.