Yoğun ilgiyle geçti
14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali film gösterimleri, söyleşiler, VisionIST panel ve konuşmaları, Uluslararası Akademik Program oturumları ile yoğun bir programa sahip, hava muhalefetine rağmen izleyicinin yoğun ilgisiyle geçen bir günü geride bıraktı
14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, film gösterimleri, söyleşiler, VisionIST panel ve konuşmaları, Uluslararası Akademik Program oturumları ile yoğun bir programa sahip, hava muhalefetine rağmen izleyicinin yoğun ilgisiyle geçen bir günü geride bıraktı.
Festival güne, İBB Beyoğlu Sineması’nda VisionIST kapsamında düzenlenen ve her daim gündemden düşmeyen bir konunun tartışıldığı Yasalarda ve Uygulamada "Sansür": Film Sektörünün Hakları başlıklı bir oturumla başladı. Prof. Dr. Adem Sözüer’in moderatörlüğünde İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Volkan Aslan ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi Ulaş Karan’ın konuşmacı olduğu panelde geçmişten günümüze sansür uygulamaları, zamanla değişen sansür gerekçeleri, sansüre karşı var olan haklar ve bu hakların nasıl korunacağına dair önemli bilgiler paylaşıldı.
VisionIST kapsamında düzenlenen ikinci panel Sinemada Kadın Özgürleşmesi oldu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi, film eleştirmeni, yazar Umut Tümay Arslan’ın moderatörlüğünde psikiyatr, yazar, psikoterapist Arzu Erkan ile senarist, yönetmen, kurgucu, görüntü yönetmeni Senem Tüzen, sinemada kadın temsilleri ve kadına atfedilen rolleri, kadının her alanda olduğu gibi sinemada da erkek egemen düzenle savaşmak zorunda kalışını kadını odağına alan filmlerden örneklerle konuştular. Festivalde gösterilen Boşluktaki Bedenler, Hayallerin Eşiği, Çalınan Gezegenim, Kara Kutu Günlükleri ve Memeli filmlerinden ilhamla düzenlenen panel sinemada kadın temsillerinin durumu üzerine değerlendirme ile başladı. Kadını erkek kahramanın yolculuğunun eşlikçisi olarak resmeden, kurtarılmayı bekleyen kurbanlaştırılmış kadın karakterler, eril bakış ile değersizleştirilen makbul kadın portreleri ile sınırlandırılan temsiller tartışıldı. Senem Tüzen, Ana Yurdu başta olmak üzere filmlerinde yarattığı kadın karakterleri nasıl oluşturduğunu ve öğretilmiş arketipleri tersine çevirerek adaleti sağladığını anlatırken, Arzu Erkan sinemada kadının maruz kaldığı fiziksel, ruhsal ve cinsel şiddeti tekrar üretmeden, dayanışmanın ve bu durumun onarılabilir olduğunun altını çizerek anlatmanın yollarından bahsetti. Panel, kaçıranlar için önümüzdeki günlerde festivalin YouTube hesabından izlenebilecek.
Festivalin Altın Terazi Uzun Metraj Yarışma filmlerinden Ceviz Yaprakları Sarardığında CineWAM Nişantaşı City’s’de festival kapsamında Türkiye prömiyerini yaptı. Biletlerin tükendiği gösterim sonrası yönetmen Mehmet Ali Konar ve filmin oyuncusu Korkmaz Arslan başta olmak üzere film ekibi soru-cevap seansında izleyiciyle buluştu. Ölüm döşeğindeki bir babanın, siyasi gerilimin varolduğu bir ortamda oğluna bildiği her şeyi aktarmaya, geleceğe hazırlamaya çalışmasının hikâyesini sunan filme dair yönetmen Mehmet Ali Konar; “Uzun süredir yapmayı düşündüğüm bir filmdi. Senaryoyu yazmamın birkaç sebebi var ama ilk sebep; insanın ona biçilen kader her neyse onu yaşaması, yaşarken nefes alabilmesi için ihtiyaç duyduğu haysiyetti. Bir yandan bu konuyu kendi perspektifimden anlatmak istedim. Bir de sonrasında filmde yer alan çocuk gibi hissettiğimi fark edince tüm bu sebepler filmi yapmam için yeterli oldu aslında,” dedi. Filmin başrol oyuncusu Korkmaz Arslan senaryonun kendisi için baba olmadan önce ve sonra olarak bambaşka etkileri olduğunu söyledi ve ekledi: “İlk senaryo elime geçtiğinde defalarca okudum, fotoğraflar görmeye çalıştım. Zaten bir senaryoda fotoğraf görmeye başlıyorsam benim için doğru bir proje olduğunu düşünürüm. Malum birçoğunuz belki bunu çok iyi biliyordur, bir oyuncuya senaryo geldiği zaman o hemen çekilmiyor. Biraz süreç geçiyor aradan. O geçen süreç arasında benim kızım dünyaya geldi. İlk senaryo okuduğumdaki duygu ile son çekim öncesi okuduğum senaryodaki duygu tamamen değişikti. Kızım bana çok yardımcı oldu. Bütün hikâye boyunca aklıma hep şu soru geldi: Ben öldüğümde çocuğuma ne olacak? Bu benim için çıkış noktası oldu.”
Kadıköy Sineması’nda günün söyleşili filmi ise Nader Saeivar’ın senaryosunu Cafer Penahi ile yazdığı Venedik Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan filmi Şahit / The Witness oldu. İran’da geçen film, kocası tarafından öldürülen arkadaşı için erkek egemen sistemde adalet savaşına giren bir kadının yaşadıklarını çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Film gösterimi sonrasında izleyiciyle buluşan filmin kurgucusu Emir Etminan ve oyuncularından Hana Kamkar, filme dair merak edilenleri cevaplandırırken, İran’da kadınların verdikleri mücadelenin altını çizdi.
Festivalde Bugün (24 Kasım Pazar)
Suç ve Ceza Filmleri Festivali’nde bugün yarışma heyecanına festivalin 4. Kuvvet Direniyor, Adalet Terazisi ve Klasikler bölümünden kaçırılmayacak filmler eşlik edecek. 4. Kuvvet Direniyor bölümünde yer alan Bisiklet Satrancı / Bikechess saat 14.00’da festivalin Altın Terazi Film Yarışması jürilerinden yönetmen Assel Aushakimova’nın katılımıyla Nişantaşı City’s CineWam’da beyazperdede olacak. Prömiyerini Cannes FF Belirli Bir Bakış bölümünde yapan ve İngiltere’nin Oscar adayı ilan edilen Santosh 16.30’da beyazperdede olacak. Festivalde Türkiye prömiyerini yapacak Sandhya Suri imzalı film, “insanları doğuştan cinsiyetlerine ve kastlarına göre ayrımcılığa uğratan bir sistem içinde adalet nasıl sağlanır?” sorusuna cevap arıyor. 19.00’da festivalin yarışma filmlerinden başrollerini Ahmet Rıfat Şungar ile Berk Hakman’ın paylaştıkları Türker Süer’in yönettiği Gecenin Kıyısı gösterilecek. Venedik Yönetmenlerin Günleri, Toronto, Valladolid ve Selanik film festivallerine seçilen Gecenin Kıyısı biri orduya sadakatiyle ünlü bir subay, diğeri ise ne suç işlediği belirsiz bir subay olan iki kardeşin, 15 Temmuz 2016 darbe girişimine denk gelen adalet yolculuğunu anti-militarist bir yaklaşımla anlatıyor. Festivalin Klasikler bölümünde yer alan Brezilya Cinema Novo akımının ustası Glauber Rocha’nın toplumsal adaletsizliğe isyanı anlattığı filmlerinin en çarpıcı olanı Kara Tanrı, Beyaz Şeytan / Black God, White Devil ilk gösteriminden 60 yıl sonra yenilenen 4K kopyasıyla saat 21.30’da izleyiciyle buluşacak.
Kadıköy Sineması’nda ise günün ilk filmi saat 14.00’da gösterilecek, bu yıl Cannes Film Festivali Belirli Bir Bakış bölümünde yer alarak Cannes’a seçilen ilk Somali filmi olarak tarihe geçen, Somali sineması için cesur bir yeni ses olan Mo Harawe imzalı Cennetin Yanındaki Köy / The Village Next to Paradise olacak. Yönetmenin memleketi Somali’ye Batı’nın önyargılı bakışının tam tersi bir portre çizdiği film insansız hava aracı saldırıları tehdidi altında ölümün gölgesinin hiç eksilmediği cennet gibi bir coğrafyada, daha iyi bir hayat arayışındaki bir aileyi takip ediyor. Saat 16.30’da ise Ceviz Yaprakları Sarardığında ikinci gösterimi ile yönetmen Mehmet Ali Konar ve oyuncu Korkmaz Arslan’ın katılımıyla izleyiciyle buluşacak. Saat 19.00’da ise Santiago Lozano Álvarez'in festivalin yarışmasında yer alan filmi Üç Siyah Işık Gördüm / I Saw Three Black Lights Anadolu yakasındaki sinemaseverlerle buluşacak. Kolombiya’da geçen film kanunsuzluğun kol gezdiği bir coğrafyanın acı gerçekliğini mistik bir hortlak hikayesiyle birleştiriyor. 21.30’da ise 4. Kuvvet Direniyor bölümü filmlerinden Mara Tamkovich imzalı Kurşuni Gökyüzü Altında / Under The Grey Sky günün son filmi olarak gösterilecek. İzleyiciyle ilk kez New York Tribeca Film Festivali’nde buluşan Polonya yapımı Kurşuni Gökyüzü Altında ilkeli ve cesur gazetecilik yapmanın bedellerini ödeyen Belarus gazeteci Katsiaryna Andreyeva ve eşi Igor Ilyash’ın gerçek öyküsünü anlatıyor.
VisionIST programında 24 Kasım’da usta isimlerin yer alacağı, özellikle sinemacı olmak isteyen gençlere ilham verecek kaçırılmaması gereken bir ustalık sınıfı bir de sohbet var. Alin Taşçıyan moderatörlüğünde festivalin jüri üyesi yönetmen, senarist Cemil Ağacıkoğlu ile saat 13.00’da İBB Beyoğlu Sineması’nda bir ustalık sınıfı gerçekleşecek. Cemil Ağacıkoğlu Sinema Serüvenini Anlatıyor başlıklı ustalık sınıfının ardından saat 15.00’da Görüntü Yönetmenleri Derneği Başkan Yardımcısı Meryem Yavuz, festivalin Sinemaya Katkı Ödülü Sahibi usta görüntü yönetmeni Çetin Tunca’nın izleyiciyle buluşacağı söyleşiyi modere edecek ve onun sinemasına dair bir sunum yapacak.
Festivalde Yarın (25 Kasım)
Festivalde 25 Kasım’da CineWAM Nişantaşı City’s’de 14.00 seansında San Sebastian Film Festivali’nde gösterilen Simon Casal imzalı Yapay Adalet / Artificial Justice gösterilecek. Yakın bir gelecekte, İspanyol hükümetinin yargıçların yerine Yapay Zekâ kullanma girişimini ve sistemin bir yargıç tarafından değerlendirilmesini konu alan film, insani adalet sağlama yöntemini Yapay Zekâ'nın dayandığı bilimsel ve olasılıksal yöntemle karşı karşıya getiriyor. Yapay Adalet filminin açtığı tartışmaya boyut kazandırılacak Yapay Adalet: Nesnellik mi, Çelişki mi? başlıklı panel ise saat 13.00’da İBB Beyoğlu Sineması’nda düzenlenecek. Bilişim uzmanı, mühendis, iş insanı ve yazar Füsun Sarp Nebil moderatörlüğündeki panelin konuşmacıları Yapay Zekâ ve ceza hukuku alanında çalışma yürüten kriminolog, akademisyen Dr. Buket Abanoz Öztürk ve İTÜ Yapay Zekâ ve Veri Bilimi ve Uygulamaları Araştırma Merkezi yönetim kurulu üyesi Prof. Altan Çakır olacak. CineWAM Nişantaşı City’s’de 16.30 ve 19.00 seanslarında festivalin iki yarışma filmi beyazperdede olacak. Filmlerden ilki, Nada Riyadh ve Ayman El Amir'in yönettiği Hayallerin Eşiği / The Brink Of Dreams, dünya prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali’nde En İyi Belgesel’e verilen Altın Göz’ü kazandı. Mısır’ın güneyinde, muhafazakâr bir Koptik kasabasında ataerkil düzen içerisinde sokak tiyatrosu yapmaya çalışan bir grup kadının hikâyesini sunan film, Türkiye’de ilk kez festival kapsamında gösterilecek. Jonathan Millet’nin ilk uzun metraj filmi Hayaletler / Ghost Trail günün diğer yarışma filmi. Cannes Film Festivali Altın Kamera adayı olan ve Eleştirmenlerin Haftası’nın açılışını yapan, gerçek olaylara dayanan film, Suriye’deki savaşa yol açan baskı rejiminin mağdurlarından birinin adaleti sağlama çabasına odaklanıyor. Filmin gösterimi sonrasında yönetmen Jonathan Millet izleyicinin sorularını yanıtlamak üzere salonda olacak. Altın Terazi Uluslararası Yarışma jürisi Rusudan Glurjidze, Venedik Film Festivali’nde prömiyerini yapan ikinci uzun metraj filmi Antika / The Antique ile 21.30 seansında izleyiciyle buluşacak. Türkiye’de ilk kez festivalde izleyiciyle buluşacak, Gürcistan’ın Oscar adayı film, Güney Osetya ihtilafı nedeniyle Gürcistan’ın Rusya Federasyonu’ndan ayrıldığı ve Rus hükümetinin Gürcüleri sınır dışı ettiği 2006 yılına uzanıyor ve gerçek olaylardan esinleniyor. Japon gazeteci Shiori Ito’nun gösterildiği Sundance Film Festivali’nde izleyiciyi sarsan belgeseli Kara Kutu Günlükleri / Black Box Diaries Kadıköy Sineması’nda saat 14.00’da gösterilecek. Türker Süer’in yönettiği Venedik Yönetmenlerin Günleri, Toronto, Valladolid ve Selanik film festivallerine seçilen Gecenin Kıyısı festivaldeki ikinci gösterimiyle 16.30’da beyazperdede olacak. Anti-militarist yaklaşımı ve Ahmet Rıfat Şungar ile Berk Hakman’ın performanslarıyla öne çıkan film sonrasında yönetmen Türker Süer soruları cevaplamak üzere izleyiciyle buluşacak. Saraybosna Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan Vuk Ršumović imzalı Tanrıların Arasında / Dwelling Among the Gods saat 19.00’da Türkiye’de ilk kez festivalde izleyiciyle buluşacak. Venedik Eleştirmenler Haftası ödüllü ilk uzun metrajlı filmi No One's Child ile tanınan Vuk Ršumović, bu kez kocası ve üç küçük çocuğuyla birlikte Taliban rejiminden kaçıp göçmen olarak Avrupa’ya gitmek isterken Sırbistan'da sıkışan Ferişte’yi merkezine alıyor. Film gösterimi sonrasında yönetmen izleyicilerin sorularını yanıtlayacak. Türkiye prömiyerini festival kapsamında yapan Sandhya Suri imzalı Santosh 21.30’da festival kapsamındaki ikinci gösterimiyle izleyiciyle buluşacak. Santosh, siyasi ve entelektüel açıdan sağlam bir polisiye olarak İngiltere’nin Oscar adayı ilan edildi.
Festivalin bu yıla özel bölümlerinden 4. Kuvvet Direniyor ile aynı adı taşıyan, medya, sinema ve hukuk ilişkisinin özgürlük kavramı çerçevesinde irdeleneceği panel 25 Kasım’da saat 15.00’da İBB Beyoğlu Sineması’nda herkesin katılımına açık olarak gerçekleşecek. VisionIST kapsamında düzenlenecek panele gazeteci - yazar ve senarist Zehra Çelenk moderatörlüğünde avukat-gazeteci Fikret İlkiz, Basın Konseyi Başkanı, gazeteci Pınar Türenç ve belgesel yönetmeni Mustafa Ünlü konuşmacı olarak katılacak.
Festivalin Filistin ile Dayanışma bölümü kapsamında İBB Beyoğlu Sineması’nda 21.30’da gösterilecek Sıfır Noktasından - Gazze’nin Anlatılmamış Öyküleri sonrası projenin ekip üyelerinden, aynı zamanda festivalin kısa metraj film yarışması jürisi olan Ala Abou Ghoush izleyicilerle buluşacak. Filistinli yönetmen Rashid Masharawi’nin Gazze'deki filmler ve film yapımcıları için kurduğu Masharawi Fonu'nun projesi olan süreleri üç ila altı dakika arasında değişen farklı türlerde 22 kısa filmde yönetmenler acımasız bombardımanlar, kayıplar ve yokluk içinde hapsedilmelerine dair tanıklıklarıyla, izleyicileri onurlu bir şekilde hayatta kalmak için verdikleri günlük mücadelelerine ortak ediyorlar.