Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Kavala kararına Dışişleri Bakanlığı'ndan tepki
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye'nin Osman Kavala davasındaki kararını açıkladı. Kararda, "Türkiye, AİHM kararlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmedi" denildi. Dışişleri Bakanlığı AİHM'in Kavala kararına, "AİHM konuyla ilgili olarak açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış, sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olmuştur." sözleriyle tepki gösterdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye'nin AİHM'in Osman Kavala kararına uymadığına hükmetti.
AİHM, Osman Kavala davasında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 2 Şubat 2022 tarihinde başlattığı ihlal prosedürü kapsamındaki kararını açıkladı. Mahkeme, Kavala davasında Türkiye'nin AİHM kararlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediğine hükmetti.
Kararda, "Türkiye, AİHM kararlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmedi" ifadeleri kullanıldı.
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Osman Kavala kararına ilişkin, "AİHM konuyla ilgili olarak bugün (11 Temmuz) açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olmuştur." ifadelerini kullandı.
Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere verildi;
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kavala kararının icrası hususunun Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi tarafından AİHM’e havale edilmesiyle ilgili Bakanlığımız görüşleri 2 Şubat 2022 tarihli açıklamamızla kamuoyuyla paylaşılmıştı. Açıklamamızda, AİHM’in durumu hakkaniyetle değerlendirmesi ve ilk derece mahkemesi gibi hareket etmemesi yönündeki beklentimiz dile getirilmişti.
Süreç boyunca AK ile iletişimimiz devam etmiş; Adalet Bakanlığımız tarafından, adıgeçenin yargı sürecindeki gelişmeler hakkında düzenli bilgi sunulmuş, ayrıca adıgeçenin tutukluluğuyla ilgili olarak iç hukukta devam eden yargılama sonunda hüküm giydiği AİHM’e ve AK Bakanlar Komitesi’ne bildirilmişti.
Ancak ne yazık ki, AİHM konuyla ilgili olarak bugün (11 Temmuz) açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olmuştur.
Bundan sonraki aşamada süreci takip edecek olan AK Bakanlar Komitesi’nin, daha önce sergilediği tarafgir ve seçici yaklaşımı bir yana bırakarak, sağduyuyla ve bazı çevrelerin siyasi gündem yaratma arayışlarına mahal vermeksizin hareket etmesini bekliyoruz."