Altın Portakal'dan 'Uluslararası' Neden Atıldı?
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin yönetiminin değişmesiyle birlikte Türkiye'nin en uzun soluklu, en kapsamlı ve tartışmaların en çok yaşandığı film festivali olan Altın Portakal'da köklü değişiklikler yapıldı. O değişikliklerden biri; Türk filmlerinin yarıştığı 'Ulusal Yarışma'nın yeniden festival kapsamına alınması. Bir diğeri ise festivalin adından 'Uluslararası' ibaresinin kaldırılması... Uluslararası Antalya Film Festivali olan adı Antalya Altın Portakal Film Festivali olarak değiştirilen festivalin yönetmeni tıp doktoru ve yönetmen - senarist Ahmet Boyacıoğlu, Habertürk'ün başta 'Uluslararası' ibaresinin kaldırılması olmak üzere köklü değişimlere neden gidildiğine yönelik sorularını cevapladı
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin yönetiminin başka bir partiye geçmesiyle birlikte en çok merak edilen konulardan biri Altın Portakal Film Festivali'nin ne olacağıydı.
Zira, bir önceki dönemde 10 Türk filminin yarıştığı 'Ulusal Yarışma' kaldırılmıştı.
2 Türk filmi 'Uluslararası Yarışma'ya dahil edilmişti.
Bu durum da sinema sektörünün tepkisini çekmiş, İstanbul'da alternatif 'Ulusal Yarışma' düzenlenmişti.
31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nin ardından gözler Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin yeni başkanı Muhittin Böcek'e çevrildi.
Zira Muhittin Böcek, aynı zamanda Altın Portakal Film Festivali'nin de başkanı oldu.
Muhittin Böcek, öncelikle yönetmen olarak her kesimden sinemacının saygısını kazanan Ahmet Boyacıoğlu'nu yönetmen olarak Altın Portakal Film Festivali'nin başına getirdi.
Cansel Tuncer de festivalin idari direktörü oldu.
Yönetim kadrosu oluşturulduktan sonra öncelikle bu yıl 56'ncısı düzenlenecek olan Altın Portakal Film Festivali'nin adı değiştirildi.
'Uluslararası Antalya Film Festivali'nin adı Antalya Altın Portakal Film Festivali oldu.
(Bir önceki belediye başkanı Menderes Türel, festivalin şehrin adıyla anılması gerektiğini, bütün önemli festivallerin adlarının ödülle değil şehirle anıldığını belirterek 'Altın Portakal' ibaresi yerine 'Antalya' ibaresini getirmişti)
Sonra da 10 Türk filminin yarışacağı 'Ulusal Yarışma' kategorisi 'Öze Dönüş' sloganıyla yeniden festival bünyesine alındı.
'Öze Dönüş'ün simgesinin de 1964'teki ilk festivalde 'Acı Hayat' ile 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü kazanan Türkan Şoray olmasına karar verildi.
Para ödülleri ve diğer birçok konuda da değişikliğe gidilen Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu, en çok merak edilen soruları Habertürk okuyucuları için cevapladı.
* Festivalin adından 'Uluslararası' ibaresi neden kaldırıldı?
* Tekrar düzenlenecek olan 'Ulusal Yarışma' için ne gibi çalışmalar yapılıyor?
* 'Öze Dönüş'ün simgesinin Türkan Şoray olması gerektiği konusundaki karar nasıl alındı?
Ahmet Boyacıoğlu, Habertürk'ten Mehmet Çalışkan'ın sorularını cevapladı;
Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Türk sinemasına katkılarının neler olduğunu düşünüyorsunuz?
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Muhittin Böcek, Festival'in basın toplantısında 'Yeşilçam'ın diğer adı Antalyadır' dedi. Sanıyorum bu cümle Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin sinemamızla ilişkisini çok iyi özetliyor. Gerçekten de festival daima ulusal yarışma ile birlikte anıldı. Yıllarca filmlerimizin ilk kez izleyici karşısına çıktığı yer Antalya oldu. Olaya ister gerçekçi açıdan, ister nostaljik bakın, 'Yeşilçam eşittir Antalya' yargısına varmanız kaçınılmazdır. Bu yıl Uzun Metraj yarışmasında 810 bin ₺ tutarında ödül dağıtılacak. Antalya Film Forum'da belgesel ve uzun metraj kurmaca projelere toplam 450 bin ₺'lik bir katkı sağlanacak. Antalya Film Forum kapsamındaki Sümer Tilmaç Antalya Film Destek Fonu ile Antalya'da çekilecek bir film 150 bin ₺ destek alacak. Böyle bir fon ülkemizde başka hiçbir kentte yok. Bu parasal ödüllerin yanı sıra filmlerimizin festivalimize konuk olacak yabancılar tarafından izlenmelerini ve yurt dışındaki festivallere gitmelerini sağlayacağız. Antalya Film Forum'a katılan projelerimiz de yabancı konukların beğenisine sunulacak.
Festivalin en önemli misyonu sizce nedir? Bu misyonun yerine gelmesi için yürüttüğünüz çalışmalardan söz edebilir misiniz?
Dünya sürekli değişiyor, film festivallerinin işlevleri de yeniden belirleniyor. Artık Berlin Film Festivali'nde Alman sinemasının, Cannes Film Festivali'nde de Fransız sinemasının önemli katılımı söz konusu. Bir film festivali, kendi ülkesinin filmlerinin tanıtımını en iyi şekilde gerçekleştirmeli, ayrıca düzenlendiği kenti de ön plana çıkartmayı becerebilmeli. Dünyada birçok kent düzenlenen festivaller nedeniyle tanınıyor. Rahmetli Ömer Kavur'un hiç unutmadığım ve çok önemsediğim bir sözü var: ‘Sinema bir ülkenin yüzüdür. Eğer sinemamız ölürse yüzümüzü kaybederiz ve başka ülkelerin yüzlerini izlemek zorunda kalırız.' Biz ülkemizde üretilen filmlerin ön plana çıkacağı bir festival düzenlemek istiyoruz. Ayrıca sinema sektörü temsilcilerinin bir araya geleceği, sorunların tartışılacağı bir ortam yaratmak amacındayız. Çalışmalarımıza öncelikle iyi bir ekip kurarak başladık. Hepsi de kendi alanlarında yılların deneyimiyle uzmanlaşmış ve festival yapmanın tüm becerisine sahip isimlerden oluşuyor.
Ana hatlarıyla festivalde ne gibi değişiklikler göreceğiz?
Sayın Muhittin Böcek, yaptığımız ilk toplantıda halkın festival etkinliklerine katılamamasından duyulan rahatsızlıkları dile getirdi. Bu yıl açılış ve kapanış törenleri on bin kişilik kapalı spor salonunda yapılacak ve halka açık olacak. Atatürk Kültür Parkı içindeki Antalya Kültür Merkezi'ni gerçek anlamda bir Festival Merkezi haline getirmeyi planlıyoruz. 7 gün sürecek festivalde, açılış ve kapanış günleri hariç, beş gün boyunca Antalya Kültür Merkezi'nde her gün saat 12'de halka açık 'Öğlen Sohbetleri' düzenleyeceğiz. Uğur Yücel ve Ercan Kesal şimdiden bu davetimizi kabul etti. Bu yılki bir başka yenilik de 'Altın Portakal Sinema Okulu' olacak. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Türkiye'deki üniversitelerde radyo, televizyon, sinema, medya, iletişim ve görsel sanatlar üzerine eğitim alan 100 öğrenciyi Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne davet edecek. Festivale katılacak öğrencilerin otobüsle Antalya'ya ulaşımı, konaklamaları ve yemekleri festival tarafından karşılanacak. 29 Ekim - 2 Kasım tarihlerinde Antalya'ya gelecek öğrenciler festival programındaki bütün filmleri ücretsiz izlemenin yanı sıra, kendileri için hazırlanacak programda yer alan söyleşilere, etkinliklere ve sinema derslerine de katılma fırsatı bulacaklar.
'Ulusal Yarışma'nın tekrar yürürlüğe girmesinden sonra bu yöndeki çalışmalarınız nelerdir?
'Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması', 'Ulusal Belgesel Film Yarışması' ve 'Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması', iki yıllık aradan sonra festivale geri dönerken, 'Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması' önceki yıllardaki şekilde düzenlenmeye devam edecek. Festivalin sinemamıza katkı sağlamak amacıyla başlattığı, 'Kurmaca Pitching', 'Kurmaca Work in Progress', 'Belgesel Work in Progress' ve 'Sümer Tilmaç Antalya Film Destek Fonu' platformlarından oluşan Antalya Film Forum, ulusal ve uluslararası festivallerde ödüller alan yerli yapımların yaratılmasında önemli bir kapı olmayı sürdürecek.
'Ulusal Yarışma'nın jüri üyeleri kimlerden oluşacak?
Yaklaşık 6 hafta önce çalışmalara başladık. Jüri üyelerini belirlemek için biraz daha zamana ihtiyacımız var.
Festivalin içeriğinde 'Uluslararası Yapımlar' olmasına rağmen adındaki 'Uluslararası' kaldırıldı. Bu konudaki yorumunuzu rica edebilir miyim?
'Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali adı sizin de takdir edeceğiniz gibi oldukça uzun olurdu. Ayrıca 'Antalya' ve ‘Altın Portakal' sözcükleri birbirine çok yakışıyor. Birçok festival artık uluslararası sıfatını kullanmıyor. Örneğin İstanbul Film Festivali 2011'de 'uluslararası' sözcüğünü adından çıkarttı. Diğer yandan geçen yılki 'Uluslararası Antalya Film Festivali'nde toplam 55 film gösterilmiş, bu filmlerden 40'ı yerli, sadece 15'i yabancıymış. Görüldüğü gibi bazen sözcükler anlamlarını tam olarak bulamıyorlar. Uluslararası Yarışma bu yıl da devam edecek, ayrıca Dünya Sineması bölümünde de yılın öne çıkan filmlerinin Antalya galaları festivalde yapılacak. Bu filmlerin toplamının 15'ten fazla olacağı kesin.
Festivalde öze dönüşün simgesi Türkan Şoray olarak seçildi. Bu konuda karar nasıl alındı ve Türkan Şoray ile ilgili festivalde ne gibi çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz?
'Öze Dönüş' temasının Antalya Altın Portakal Film Festivali afişine nasıl yansıyacağı çok önemliydi. Ayrıca afişin insanların evlerinin duvarına asabilecekleri şekilde olsun istedik. 1964'te ilk kez düzenlenen festivalde 'En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü alan Türkan Şoray'ın afişte yer almasının 'öze dönüş'ün en güzel ve anlamlı simgesi olacağı düşüncesi ortaya çıktı. Türkan Hanım'ın da onayıyla afiş hazırlandı. Sanıyorum birçok kişi bu afişi evinin duvarına asar. Türkan Hanım'ı da Antalya'da konuk etmekten büyük onur duyacağız.
'Ulusal Yarışma'nın yanı sıra öze dönüşle ilgili başka ne gibi çalışmalar yapılacak?
Tüm sektörün katılacağı, sinemamızın dününü, bugünü ve yarınını konuşacağımız ve çözümler üretilecek bir forum planlıyoruz. Ülkemizde film yapmak zaten oldukça zor, ayrıca yapılan filmlerin sinemalarda, televizyon kanallarında gösterimi ve festivallere katılımıyla ilgili ciddi sorunlar var. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin ülkemiz sineması ve sektörü için değerinin farkındayız ve festivali sinemamızın tüm sorunlarının tartışıldığı bir platforma dönüştürmek amacındayız.
Ahmet Boyacıoğlu Kimdir?
Tıp doktoru olan Ahmet Boyacıoğlu, Tuncel Kurtiz, Taner Birsel, Nejat İşler ve Erkan Can'ın başrollerini paylaştığı 'Siyah Beyaz' ile ilk yönetmenlik çalışmasını gerçekleştirdi.
Ankara Sinema Derneği'nin başkanlığını ve Gezici Festival'in direktörlüğü görevlerinde de bulunan Ahmet Boyacıoğlu, 2 filmin senaryosunu yazdı, yönetti. Ayrıca 4 filmin de yapımcılığını üstlendi.
Senaryosunu Yazıp Yönettiği Filmler
Siyah Beyaz (2009)
Paranın Kokusu (2018)
Yapımcısı Olduğu Filmler
Siyah Beyaz (2009)
Kars Öyküleri (2010)
Bulantı (2015)
Kor (2016)
Ödülleri
Jüri Özel Ödülü (Siyah Beyaz) / 59.Mannheim Uluslararası Film Festivali 2010
Özel Mansiyon (Siyah Beyaz) / 27.Uluslararası Festroia Film Festivali 2011