Bakan Yardımcısı Nebati: Merkez Bankası rezervleri 120 milyar dolara yükseldi
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, Türkiye'nin salgın döneminde doğru kararlar aldığını belirterek, "Türkiye tüm uluslararası kuruluşların ve içerdeki birtakım odakların negatif yönlü tahminlerinin aksine bir başarı elde etti." dedi. Nebati, "Rezervler şu anda 120 milyar dolara yükselmiş durumda" ifadelerini kullandı
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, Türkiye'nin salgın döneminde doğru kararlar aldığını belirterek, "Türkiye tüm uluslararası kuruluşların ve içerdeki birtakım odakların negatif yönlü tahminlerinin aksine bir başarı elde etti." dedi.
Rize Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen "Rize İş Dünyası ile Buluşma Toplantısı"na katılan Nebati, Kastamonu, Bartın ve Sinop'un yanı sıra Rize'nin de birçok yerinde sel yaşandığını, çok yağmurlu bir döneme girildiğini, sel ve yangınların kendilerini üzdüğünü söyledi.
Nebati, felaketlere kısa sürede müdahale edildiğini, devletin güçlü olduğunu ve yaraların sarılması için gece gündüz çalıştıklarını belirtti.
Devletin her kademesinde yoğun çalışma yaşandığı dönemlerde bazı çirkin muhalefetle de uğraşmak zorunda kaldıklarını dile getiren Nebati, şöyle konuştu:
"Oysa Rize'de selden sonra bir sene içerisinde 550 konut inşa edilecek, 50 köy evi yapılacak. Afetin genel hayata olan olumsuz etkisinin bertaraf edilmesi için mücbir sebep ilan edildi. Yapılandırma taksitleri mücbir sebebe istinaden bir ay ötelendi. BDDK yıl sonuna kadar kredi kartı taksitlerinin iki katı olarak uygulanacağını bildirdi. KOSGEB tarafından işletme başına 250 bin lira üst limitle acil destek kredisi verildi Rize'ye. Bu hafta 2 milyar liralık bir açılış yapılacak Cumhurbaşkanımız tarafından. 18 yılda da 31 milyar lirayı aşan bir yatırım yapıldı."
Nebati, Rize'nin yatırımlardan gerekli katkıyı aldığının altını çizerek, Rize-Artvin Havalimanı'nın büyük oranda tamamlandığını, 132 yıllık hayal olan Ovit Tüneli'nin açıldığını, Salarha Tüneli'nin ise açılışının yapılacağını anlattı.
Çayın Rize için vazgeçilmez ürün olduğunu vurgulayan Nebati, "117,8 milyon liralık çay farkı ödemesi 2020 yılında ve 174 milyon lirası çay budama tazminatı ile beraber 341 milyon lira para da tarım desteği olarak sağlandı. 153 bin 868 dekar alana da orman alanı olmasına rağmen 8,5 milyon fidan dikilmiş oldu." diye konuştu.
Türkiye'nin 18 yıllık sürede büyüme hızının 5,1 olduğunu, satın alma gücü paritesine göre ise Türkiye'nin 17. sırada olduğunu, şimdi ise 11. sırada olduğunu bildiren Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok şükür Türkiye gelmesi gereken noktaya geldi. 238 milyar dolar olan milli gelirimizi 960 milyar dolarlara kadar çıkardık. 15 Temmuz darbe girişimi ve özellikle 2018'deki kur atağından sonra ve özellikle salgından sonra bir miktar düşen gayrisafi milli hasılamız inşallah bu yıl 900 milyar doları aşacak ve hızlı bir şekilde 1 trilyon doları bulacaktır. Malumunuz küresel ekonomi 2020 yılında 3,2, ticaret hacmi 8,3 küçüldü ve dünyadaki küresel yabancı yatırımcı girişleri yüzde 35 daraldı. Biz bu salgında Rize'yi Türkiye özelinde değerlendiremeyiz. Dünya bir krizle karşı karşıya. Çin'de Wuhan'da hapşırık bütün dünyayı zatürre etti. Hepimiz maskeli, aşı olmayı teşvik ediyoruz, hayat normale dönsün. 1,5 yılı aşkın bir süredir dünya bunun doğrudan etkisi altında. Dünya ve Türkiye bir mücadelede bulunuyor. Türkiye tüm uluslararası kuruluşların ve içerdeki birtakım odakların negatif yönlü tahminlerinin aksine bir başarı elde etti. 2020 Mart ayının başından itibaren başlayan ve bütün dünyayı etkisi altına alan salgında ilk hareket eden, ilk tepkisini ortaya koyan, tedbirlerini alan ülkelerin başında geliyor."
Türkiye'nin ekonomik anlamda herkesi ayakta tutma gayreti gösterdiğini ifade eden Nebati, çalışanın işinin kaybetme, işverenin ise iş yerini kapatma endişesi taşımadan bir sürecin yürütülmeye çalışıldığını kaydetti.
Nebati, dünyada bir enflasyon gerçeği olduğuna işaret ederek, "Biz ve dünya da genişletici tedbirlerle hareket etti. Genişletici tedbirlerle ülke ekonomisini çok şükür ayakta tuttuk. Bize ilk eleştirileri şunlardı, 'Siz veriyorsunuz. Dengesizlik olacak. Yıl sonunda bu kadar genişletici politikalara rağmen ülke negatif büyüyecek.' Oysa bilmedikleri bir şey var. Türkiye'de imkanları siz sunarsanız iş adamı, girişimcisi elinden gelen bütün gayreti oraya koyar." ifadelerini kullandı.
3. ÇEYREKTE İŞLER İYİ GİDİYOR
Türkiye'nin 1,8 büyümeyi açıkladığında dengesiz büyüme yönünde eleştiriler yapıldığını hatırlatan Nebati, şunları söyledi:
"Türkiye Çin'den sonra dünyanın en çok büyüyen ülkesi. İşletmelerini ayakta tuttu, elinden gelen bütün gayreti ortaya koydu. Kredilerle, hibelerle, ertelemelerle herkesin kendi çapına göre nefes almasına olanak sağladı ve biz o duruş ile çok şükür birinci çeyreği 7, düzeltilmiş hali ile 7,2'lik bir büyüme ile geçtik. Lütfen hatırlayın, bu yılın başında da aynı şeyleri söylüyorlardı. Biz birinci çeyrekte büyüdüğümüzde, 'Büyüme sanal bir büyüme.' diyorlardı. Nasıl bir sanallık ise? Küçülmeyi kabul eden zihniyet büyümeyi kabul etmiyor. Böyle bir durum ile karşı karşıyayız. Büyüyeceğiz, öncü göstergeler bunu gösteriyor. Üçüncü çeyreğin son ayındayız. Temmuz ayında işler iyiydi, Ağustos ayında sanayi iyiydi. Bu ay da iyi gidiyor. Üçüncü çeyrekte de işler iyi gidiyor."
İkinci çeyrekteki büyüme ile ilgili baz etkisi değerlendirmesi yapıldığına dikkati çeken Nebati, "Elbette baz etkisi var ama dünyada da baz etkisi var. Buna rağmen 21,7 büyüdük. Aynı çeyrekte geçen yıl yüzde 10'luk bir küçülmemiz vardı, yüzde 21,7 büyüdük. Avrupa'da birçok ülkede yüzde 20'lerin üzerinde küçülme vardı. Şimdi İngiltere yüzde 20'lik büyümeyi yakaladı. Geçmişteki baz etkisi ile sıfırlanmış oldu ama Türkiye farklılığını oraya koyuyor ve dünyada ilk çeyrekte olduğu gibi İngiltere'den sonra ikinci sıradayız. 38 OECD ülkesi arasında, 20 gelişmekte olan ülke arasında biz ikinci sıradayız. Büyüyoruz, büyümeye devam ediyoruz. Yılın sonunda inşallah çok farklı rakamlarla sizlere hitap etme şansımız olacak." diye konuştu.
Nebati, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in büyüme hızını 7,9 olarak revize ettiğini, diğer birçok kuruluşun 9,6'ya kadar çıktığını kaydederek, şöyle devam etti:
"İnşallah yıl sonunda hem kapsayıcı gelir adaletini sağlayıcı bir büyümeye öncelik vererek yakalamış olacağız. İşletmeler için çek tutarları önemli bir göstergedir. 2019 yılında ödenmeyen çekler 3,2'ydi, 2020'de 1,4, 2021'in ilk 7 ayında yüzde 1. Demek ki imkanlarımızı seferber etmişiz. Şirketler çeklerini ödeme konusunda birtakım imkanlara sahip ki çeklerini ödüyor. Konkordato ilan eden şirketlerin sayısı 2018'de 1109, 2019'da 905, 2020'de 280. Aşağı doğru iniyor. Demek ki işletmeler kredi ihtiyacını duyduğu zaman kredilerini almışlar. Demek ki bu ihtiyacı karşılayanlar ücretlerini çalışanlarına zamanında ödemişler. Demek ki bu şirketler çeklerini ödeme konusunda aynı hassasiyeti göstermişler. 2020 yılında açılan şirket sayısı 103 bine çıkmış. Yüzde 20'lik bir artış. Kapanan şirket sayısı 14 binden 16 bine çıkmış. 2021 yılının ilk yedi ayında kapanan şirket sayısı bu defa azalıyor. Açılan şirket sayısı yüzde 13'lük bir artış ile 61 bin."
İhracat ve sanayide işlerin iyi gittiğini değerlendiren Nebati, turizm gelirlerinin arttığını, 5,5 milyar dolara ulaştığını aktardı.
REZERVLER 120 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ
Nebati, Türkiye'de TÜİK başta olmak üzere bütün ulusal ve uluslararası kuruluşların denetim altında olduğunu ve rakamlarla oynanamayacağını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Rakamlarla ilgili ancak yorum yaparsınız. Bazı şeyler vardır çok önemli. Yurt içi beyaz eşya satışları yılın ilk 7 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15'lik artış ile 5,3 milyona yükseldi. Toplam üretim ihracat ile beraber 17-18 milyonu geçti. Otomobil satışlarında yılın ilk 7 ayında yüzde 27'lik artış var ve 347 bine yükseldi. Otomobilde matrah esasının artırılması ile canlanma daha da devam edecektir. Rezervlerimiz 85 milyar dolara düştüğü zaman herkes Merkez Bankasını konuşmaya başladı. Hele bir hikaye var ki güler misin, ağlar mısın. 'Efendim kara gün için rezervlerinizi nasıl kullanırsınız?' Afetten daha kara gün var mı? Türkiye'nin rezervlerini birtakım yerlere farklı şekilde bütün enstrümanlarıyla bütün imkanları ile değerlendirilir ki bugün alnımız ak bir şekilde gelip konuşabiliyoruz. Rezervler şu anda 120 milyar dolara yükselmiş durumda."
Makro göstergelere bakıldığında işlerin iyi yolda olduğunu dile getiren Nebati, "Genel yönetim borç stokunun gayrisafi milli hasılaya oranı itibarıyla Türkiye yüzde 71,5'ti, bugün yüzde 39,8 ve 2020 yılında AB ülkelerinin borç stokunun ortalaması yüzde 90,7. Türkiye bu anlamda da bir farkını ortaya koyuyor." dedi.
Nebati, dünyanın enflasyonist baskı altında olduğunu ve Türkiye'nin mücadele edecek sınırlarda olduğunu belirterek, "Gerek Merkez Bankasının sıkı duruşu gerek mali politikalarla gerek finansal hayattaki atacağımız adımlarla bir azalış trendini yakalayacağız. Özellikle son çeyrekten itibaren enflasyon beklentilerimize uygun bir şekilde düşecek ve önümüzdeki yıl çok farklı yerlerde konuşmuş olacağız. Çünkü dünyadaki emtia fiyatları da yavaş yavaş inşallah gevşeyecek." ifadelerini kullandı.
İstihdamın desteklendiğini, işsizliğin azaldığını kaydeden Nebati, "Salgın destekleri ile şu ana kadar 675 milyar liralık Kovid salgını desteği sağladık. Hepimizin sıkıntıları var. Sektörel sıkıntılar olabilir ama emin olun Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere bütün ekibi bu konuda gerekli hassasiyetleri gösteriyor. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımızı siz bizden iyi tanırsınız. Onun söylediği çok önemli sözler var. Vatandaşa kulak vereceğiz. Kısmayacaksın, herkesin sesi olacaksın, uzanmadığın, dinlemediğin bir mekan olmayacak, bir alan olmayacak." ifadesini kullandı.
Nebati, 2023 yılından itibaren yatırımların çok daha rahat yapılacağını, AK Parti hükümetinin 20 yılda ülkenin büyük ihtiyaçlarını karşıladığını da sözlerine ekledi.