Beşiktaş'ta "U dönüşü" faciası: Semanur yaşam mücadelesi veriyor
İstanbul Beşiktaş'ta Semanur Hacıoğlu'nun kullandığı motosiklet, "U" dönüşü yapan hafif ticari araca çarptı. Kazada ağır yaralanan 25 yaşındaki motosiklet sürücü Semanur Hacıoğlu kaldırıldığı hastanede yaşam mücadelesi veriyor. Genç kızın sözlüsü, sürücünün yasak olmasına rağmen U dönüşü yaptığını ve kazada sonra araçtan inmediğini öne sürerek "Olayın tekrardan savcılığa gitmesini, kamera görüntülerinin izlenmesini istiyoruz." diye konuştu.
Beşiktaş'ta 18 Mart Pazartesi gecesi feci bir kaza meydana geldi.
Semanur Hacıoğlu'nun kullandığı motosiklet, Dolmabahçe Caddesi üzerinde 'U' dönüşü yapan A.Ö.'nün kullandığı hafif ticari araçla çarpıştı.
Aracın şoför kapısına çarpan motosiklet sürücüsü Semanur Hacıoğlu, ağır yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.
Yaralı motosiklet sürücüsü ambulansla Taksim İlkyardım Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınırken hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.
KAZA ANI VE SONRASI KAMERADA
Kaza anı ile sonrası ise hem güvenlik hem de cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Görüntülerde hafif ticari aracın iddiaya göre yasak olmasına rağmen U dönüşü yaptığı bu sırada genç kızın kullandığı motosikletin araca sürücünün kapı tarafından çarptığı görüldü. Çarpmanın etkisiyle genç kız yere düşerken araç sürücüsü ise birkaç metre ilerleyip duruyor. Bir taksi sürücüsü ise durup araçtan iniyor.
Öte yandan kaza sonrası başlatılan soruşturmada hakim karşısına çıkarılan sürücü A.Ö., yurtdışına çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
SÜRÜCÜNÜN SERBEST BIRAKILMASINA TEPKİ
Sürücünün serbest bırakılmasına tepki gösteren Semanur Hacıoğlu'nun sözlüsü Mustafa Subaşı, İHA'ya konuştu. Subaşı, "Semanur motosikletle sol şeritte seyir halindeyken hafif ticari aracın, en sağ şeritten yasak olmasına rağmen 'u' dönüşü yaparak bir anda geçmesiyle kaza gerçekleşti. Semanur acil bir şekilde hastaneye götürüldü. Şahıs kesinlikle araçtan hiçbir şekilde inmeyip daha sonra da hastaneye gelip yardımda bulunmadı. Kendisi hiçbir pişmanlık hissiyatı yaşamamıştır. Hiçbir şekilde ailesini ve bizleri arayıp özür dilemedi. Şikayette bulunduk, olay görüntülerini aldık ama hiçbir sonuç alamadık. Kendisine denetimli serbestlik ve yurtdışı yasağı konuldu. Söyleyecek hiçbir şey bulamıyorum. Demek ki biz birine zarar vermek isteyeceğimiz zaman bu kişiyi araçla onun üstüne kırarak, canını hiçe sayarak bunu yapabiliriz. Sonrasında da elimizi kolumuzu sallayarak dışarıda gezebiliriz. Ben bundan bunu çıkartıyorum" dedi.
Sözlüsünün 9 gündür yoğun bakımda entübe edildiğini ve bilincinin kapalı olduğunu belirten Subaşı, "Olayın tekrardan savcılığa gitmesini, kamera görüntülerinin izlenmesini istiyoruz. Her şey zaten apaçık ortadadır. Şahsın dışarıda birine tekrar zarar vermesinin önlenmesini istiyoruz. Semanur için adalet istiyoruz. Olayın yerinde kız arkadaşım canıyla cebelleşirken bazı kendini bilmez dışarıdaki insanlar cebine girip telefonunu çalmaya yeltenip, sonucunda başarılı da oldular. Olayı esnasında telefonunu da çalmışlar. Beni bir telefoncu aradı böyle bir telefonu satmaya geldiler diye bahsetti" diye konuştu.
Subaşı, sözlüsünün parmağındaki söz yüzüğünü kendi boynuna asıp uyanmasını bekliyor.