Billur Kalkavan'ın sevgilisi Buğra Bahadırlı: Ölüm hayatı bitirir ilişkiyi değil
Akciğer kanseri tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybeden oyuncu Billur Kalkavan, Zincirlikuyu Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine sanat ve iş dünyasından birçok ünlü isim katıldı. Kalkavan'ın sevgilisi Buğra Bahadırlı, cenaze töreni sonrasında "Ölüm hayatı bitirir ilişkiyi değil" dedi
Ocak ayında yakalandığı akciğer kanseri nedeniyle tedavi gören Billur Kalkavan, cumartesi sabaha karşı 3.45'te hayatını kaybetmişti. Kalkavan, kemoterapi sırasında vücudunda türeyen bir mantar sebebiyle 59 yaşında yaşamını yitirmişti.
Billur Kalkavan'ın cenazesi Zincirlikuyu Camii'nde son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine İlber Ortaylı, Nevbahar Koç, Ömer Koç Hamdi Alkan, Halil Sezai, birçok ünlü isim ve sevenleri katıldı.
Billur Kalkavan'ın 13 yıllık sevgilisi Buğra Bahadırlı cami avlusunda taziyeleri kabul etti.
"SONUNA KADAR MÜCADELE ETMENİZ GEREKİYOR"
Buğra Bahadırlı, "Ocak ayının ortasında koronavirüs geçirdikten sonra doktora gitmiştik, sonrasında lenfleri şişmeye başlamıştı. Nisan ayına yakın mart ayının sonuna doğru bana göğsünde sıkışma olduğunu söylemişti. 'Tomografi çektir' demiştim, koronavirüsten sonra olabilir diye düşündük, tomografi çektirdi. Böyle gitti doktora, biz de bir yere gidiyorduk o rapor geldiğinde. Rapora baktım, akciğerde beş santim büyüklüğünde bir kitle, aynı şekilde karaciğerinde de vardı, kemiklerine kadar metastaz yapmıştı. Doktor bize bir an önce onkoloji kliniğine görünmemiz gerektiğini söyledi. Billur, bunu duyduğunda çok üzülmüştü, yıkılmıştı. Benim de başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Sonuna kadar mücadele etmeniz gerekiyor" dedi.
"TÜMÖRLERDE GERİLEMELER OLUYORDU"
Kalkavan'ın kanser mücadelesini anlatan Bahadırlı, "Çok ilginçtir ki, tetkiklerinden iki gün sonra karaciğer tümörü ilerlemeye başladı, hayatımıza kırmızı reçeteli ilaçlar girdi. O zaman kanserle uğraşan birinin nasıl sıkıntılar çektiğini, nasıl uykusuz geceler yaşadığını anlamaya başladım, stresi başladı. Biz doğru tedaviyle, bu süreçleri çoğunlukla durdurmuştuk. Sonraki süreçte bu sürece sürüklenen zamana kadar, iki üç haftaya kadar doktor çok iyi bir yol aldık, sana son tetkikimi, yapıp resmi açıklamayı yapacağım demişti. Tümörlerde gerilemeler oluyordu, enerjisi çok iyiydi, bacakları, kolları tekrar çalışmaya, ağırlık kaldırmaya, yürüyüşlerine başlamıştı" şeklinde konuştu.
"KALBİ DAYANAMADI"
Son süreçte yaşananları aktaran Buğra Bahadırlı, "Sonrasında bir enfeksiyon süreci başladı, kemoterapi portu kullanıyorduk. Hastaneler enfeksiyonlar açısında riskli, güçlü bakteriler ve mantarlar oluyor. Buraya, porta bir mantar yerleşmiş. Mantarın tedavisi de uzun bir süreç. Ağır bir enfeksiyon süreci yaşadı, doktorlar önlemi alarak çok kuvvetli ilaçlarla müdahale etmiş ama dirençli bir mantar olduğu için tedavi işe yaramamış. İki haftalık bir enfeksiyon sürecine girdi, vücudu çok dirençliydi, görmeliydiniz. Fakat sonunda dayanamadı, yoğun bakıma aldık, kalbi dayanamadı" ifadelerini kullandı.
"BEN ÖLÜRSEM O ÇOK YALNIZ KALIR"
Konuşması esnasında gözyaşlarına hakim olamayan Bahadırlı, "Dün Seren Serengil'le konuştum, kendi aralarında da konuşuyorlar süreci, en son Billur 'Eve dönmem lazım, Buğra'yı bırakmamam lazım çünkü ben ölürsem o çok yalnız kalır' demiş. Çok haklı. Acıyan yer orası, acıtan da kendi kişiliğim onun tarafında bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Bir laf vardır, 'Ölüm hayatı bitirir ilişkiyi değil' devam edecek mutlaka" diye konuştu.
Sanatçının yakın dostu Hamdi Alkan da, "Son anına kadar sokaktaki insanlar, sokak hayvanları, canları için en kötü zamanda paylaşım yapıyorsa bu onun ne kadar iyi insan olduğunu gösterir. Ben buraya onun iyi bir insan olduğunu ifa etmek için geldim. Beklemiyordu bunu, böyle bir şeyi, hayat dolu bir insandı. Başka bir şey gelişti, kanser domino gibi bir hikaye, siz onu iyileştirirken vücudunuzda başka bir şey oluyor. Çok üzüldüm, başımız sağ olsun" dedi.
İkindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Billur Kalkavan'ın cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.