Billur Kalkavan'ın Sultan Abdülmecid'e dayanan soyağacı
Billur Kalkavan, Akciğer kanseri nedeniyle bir yıl önce hayatını kaybetti. Kalkavan'ın büyük dedelerinden biri Osmanlı İmparatorluğu'nun 31'inci padişahı Sultan Abdülmecid, diğeri Paşa Zülüflü İsmail Paşa. Dedesi ise İETT'nin kurucularından bürokrat Celaleddin Germiyanoğlu. Haftanın Portresi'nin bu bölümünde Billur Kalkavan'ın soyağacını ve hayatından kesitleri okuyacaksınız
• Billur Kalkavan, Ocak 2022'de yakalandığı koronavirüsü ayakta atlattı.
• Nisanda bir gün nefes alırken canı acıyınca üşüttüğünü sansa da rahatsızlığı geçmeyince koronavirüsün ciğerlerinde hasar bıraktığını düşünerek kontrole gitti.
• Doktoru, ciğerlerinin röntgenini çektikten sonra sol akciğerinde görülen kütle nedeniyle tomografiye girmesini istedi.
• Tomografi sonuçları ortaya çıkınca sol akciğerindeki kütlesinin kanser hücresi olduğu ve vücuda yayıldığını öğrendi.
• Akciğer kanserine yakalandığını öğrenince başlarda gözyaşlarına boğulsa da kısa bir süre sonra kendini toplayarak hastalığıyla savaşmaya başladı.
Billur Kalkavan ile 1990'lı yılların sonlarında bir davette tanıştım. Sonraki yıllarda ne zaman karşılaşsak "Ooo Memo Bey, sizi buralarda görmek ne büyük sürpriz. Bugün Hülya Avşar'ın bir işi yok galiba" diyerek takılırdı. Her zaman sevecen, içten, keyifli, etrafına neşe saçan biri olarak gördüğüm Kalkavan'ın Akciğer kanserine yakalandığını öğrenince aramak için açıkçası bir hayli çekindim. Zira, uzun bir süredir karşılaşmamış, telefonla konuşmamıştık. Röportaj yapmak için aramaya başta çekinsem de aradım; "Tamam canım. Siz Buğra ile bir gün kararlaştırın" dedi.
29 Mayıs 2022'de evine gittiğimde her zamanki sevecenliğiyle yine bana takılmayı ihmal etmedi. "Ooo Memo Bey, nihayet görüştük. Hülya Avşar'ın bugün işi yok galiba..."
Billur Kalkavan'ın böyle demesinin nedeni uzun yıllar, Hülya Avşar'ın işlerini takip etmemdi. Sohbetimiz sırasında takılmaya devam etti; "Memo Bey, Hülya Avşar'ın kitabını yazdın. Benimkini de yazarsın artık." Ve ekledi; "Biliyorsun, seni de Hülya'yı da çok severim. Sana takılmak çok hoşuma gidiyor.
İşte böylesine neşeli Billur Kalkavan ile yakalandığı Akciğer kanseri üzerine röportaj yapacak olmak üzücüydü ama o, "Canım, bunlar hayatın gerçekleri. Güzel günlerim çok oldu. Bazen kötü günler de olur. Ben bu hastalığı yeneceğim" demişti.
Sohbetimiz sonrasında başladığımız röportajda Billur Kalkavan, yakalandığı akciğer kanserinin hayatına nasıl etkide bulunduğunu ve tedavi sürecini Habertürk'e açıklamıştı. Kalkavan, bu süreçte kendisine en çok sorulan sorunun sevgilisi Buğra Bahadırlı'nın kendisinden ayrılıp, ayrılmadığı olduğunu belirterek "Benimki kaçmadı" demişti.
Billur Kalkavan, sözlerine şöyle devam etmişti: Çoğu erkek böyle bir durumda kaçardı. Buğra, kaçmadı. Yanı başımda durması hastalıkla mücadelemde bana çok yardımcı oluyor.
Billur Kalkavan'ın soyu anne tarafından Osmanlı hanedanına dayanıyor. Büyük büyük dedesi; yaşamını 1823 - 1861 arasında sürdüren, 1839 - 1861 arasında hükümdar olan 31'inci Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid...
Sultan Abdülmecid'in oğlu, Zülüflü İsmail Paşa, Billur Kalkavan'ın büyük dedesi. Günümüzdeki adı, Kara Harp Okulu olan Mekteb-i Harbiye-i Şahane'nin müdürlüğünü yapan Zülüflü İsmail Paşa, 1857 - 1925 arasında yaşadı.
Zülüflü İsmail Paşa, en büyük oğul olmasına rağmen gayrimeşru doğduğu için veliahtlık ve tahta oturma hakkı kendisine tanınmadı. 6 yaşındayken 'Paşa' unvanı verildi.
* Zülüflü İsmail Paşa... Annesi Feleksu Hanım, saraydan uzaklaştırıldığında genç bir paşayla evlendirildi. Ne var ki Sultan Abdülmecid'den hamile olduğu öğrenildi.
Billur Kalkavan'ın dedesi ise İstanbul toplu taşıma işletmesi olan İETT'nin (İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri) kurucularından olan Celaleddin Germiyanoğlu...
Celaleddin Germiyanoğlu, 1923'te İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel İşletmeleri Memurin Müdürlüğüne tayin edildi. Önce yabancıların elinde olan Tramvay Şirketi'nin Milli İdareye intikalinde görev aldı. Tramvay İdaresi'nin İstanbul Belediyesi'ne intikali üzerine de İdari Müdür Muavinliğine getirildi. Kısa bir süre sonra da genel müdür yardımcısı olarak kariyerine devam etti.
1949'da yaş haddini dolduran Celaleddin Germiyanoğlu'nun görev süresinin uzatılması, dönemin İstanbul valisi ve belediye başkan yardımcısı olan Tansu Çiller'in babası Necati Çiller'in girişimiyle uzatıldı. 1954'te ise bu kez dönemin vali ve belediye başkanı Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay tarafından uzatıldı.
Celaleddin Germiyanoğlu'nun ikiz kardeşi Ali Haydar Germiyanoğlu, Sultan Vahdettin'in kızı Fatma Ulviye Sultan'ın ikinci eşiydi.
2 Kasım 1962'de Nuyan Kalkavan ile armatör Nazım Kalkavan'ın kızı olarak İstanbul'da dünyaya gelen Billur Kalkavan, henüz 7 yaşındayken Turgut Demirağ'ın yönettiği, Erol Taş ile Suzan Avcı'nın paylaştığı 'Ayrı Dünyalar'da kamera karşısına geçti. Kalkavan, filmde Erol Taş'ın canlandırdığı kötü adam tarafından fidye için kaçırılan bir çocuğu canlandırdı.
ABD'de başladığı ortaokulu Kadıköy Maarif Koleji'nde tamamlayan Billur Kalkavan, liseyi yarıda bırakarak Güneş Gazetesi'nde sekreterlik yaptı. Bu dönemde Kartal Tibet'in yönettiği, Türkan Şoray ile Bulut Aras'ın başrollerini paylaştığı 1978 yapımı 'Sultan'da 'Aslı' karakteriyle rol aldı.
1984'te yeniden ABD'ye giden Billur Kalkavan, yarım kalan lise öğrenimini orada tamamladı. Kaliforniya Üniversitesi'nden psikoloji dersleri alan Kalkavan, ABD'den döndükten sonra bir yandan TRT'de sunuculuk, diğer yandan oyunculuk yaptı.
Billur Kalkavan, gerek dizi, gerekse sunucusu olduğu TV yapımlarında da önemli kariyer edindi.
Şöyle ki; 15 dizide rol alırken, iki programın sunuculuğunu üstlendi. Billur Kalkavan, aynı zamanda 2020'de ise Buğra Bahadırlı il eTürkiye' nin ilk bağımsız internet televizyonunu Billur TV'yi kurdu.
Billur Kalkavan, 15 Ekim 2022'de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Kalkavan'ın cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
* Billur Kalkavan'ın mezarı, restorasyondan sonra böyle oldu.
Birkaç ay önce Billur Kalkavan'ın bakımsızlıktan dolayı mezar taşının kırıldığı yönünde haberler çıktı. Bakımsızlıktan dolayı da Kalkavan'ın hayat arkadaşı Buğra Bahadırlı eleştirildi. Oysa gerçek başkaydı...
Buğra Bahadırlı, Habertürk'e yaptığı açıklamada, çöküntü meydana geldiği için mezar taşının kırıldığını, bundan dolayı da hemen restorasyon için karar aldıklarını dile getirdi. Bahadırlı, kırık mezar taşının fotoğrafının kendilerinin restorasyon kararı aldıktan sonra çekildiğini belirterek sözlerine şunları eklemişti: Bana büyük haksızlık yapılıyor. Bilip - bilmeden eleştiriyorlar. Hakaret edenler bile oldu. Kişilik haklarıma saldırıdan dolayı hepsi hakkında hukuksal hakkımı kullanacağım. Ben Billur'un resmi eşi değilim. Bu yüzden mezar yapımında benim hukuksal hakkım yok. Mezar, bir aile mezarı. Billur'un ailesinden kişiler de orada yatıyor. Kırık olan mezar taşı, eski. Yeni değil... Mezarda bir çökme olduğu için kırılmış. Hukuksal hakkım yok ama elbette ailesiyle görüşüp yeni mezar taşı için ortak karar aldık. Siparişini de bayramdan önce verdik. Bu işler iki günde olmuyor. İzin alma süreci, yenisinin yapılma aşaması belli bir zamanı alıyor. Tadilattan geçeceği için kurumuş çiçeklerin yerine yenisini de ekmedik. Durum, bundan ibaret. Kimse benim Billur'a karşı olan sevgimi, onun anısına olan saygımı sorgulamasın.
Billur Kalkavan'ın çerçevelettirdiği çocukluk giysileri, 13 yıllık hayat arkadaşı Buğra Bahadırlı tarafından Türk Kanser Derneği yararına Skyland HOM Dekorasyon Merkezi'ndeki 'Ünlü Objeler Sergisi' için bağışlandı.
