Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Yunanistan'da alınan ucuz altınlar Türkiye'de satılıyor - İş-Yaşam Haberleri

        Atina sokaklarında yürürken vitrin camları altın fotoğraflarıyla kaplı, fakat vitrininde hiç altın olmayan birçok dükkan çıkıyor karşınıza. Çoğunun içi döviz ofisini andırıyor. Bunlardan birine girip elimdeki 14 ayar altın yüzükle, dükkanın tek mobilyası olan büyük masanın gerisinde oturan tezgahtara yöneliyorum. 20'li yaşlarındaki Dimitras, mihenk taşı ve altın ayar sıvısıyla, yüzüğün kaç ayar olduğuna bakıyor.

        Sonra tartıyor: "Normal değeri 30 euro, ama bu şartlar içinde 20-25 euro ancak verebiliriz".Dimitras'ın sözünü ettiği "şartlar", bankaların kapalı olması nedeniyle yaşanan nakit sıkıntısı ve altın dükkanının müşterisinin artık çok azalması.Satmak dışındaki seçenek ise yüzüğü bir ay süreyle rehin bırakmak. Dimitras yüzüğü 30 euro'ya "rehin bırakıp", bir ay sonra 33 euro'ya geri alabileceğimi söylüyor.

        BBC Türkçe'nin haberine göre,bu tarz altın dükkanları, 2011'de kendini hissettirmeye başlayan borç kriziyle birlikte açılmaya başladı ve sayıları kısa sürede çok arttı. Önceden kuyumcularda yapılan altın alış verişi, bu dükkanlarda yapılmaya başlandı. Dükkanların çoğu yasal. Devlet izniyle açılıyor, altının fiyatını da devletin belirlediği fiyat üzerinden hesaplıyorlar. Ama size gerçek değerini söyledikten sonra, elinizdeki mücevher ya da altına karşılık ödeyecekleri paraya ya da faiz oranına kendileri karar veriyorlar.Capital.gr sitesindeki istatistiklere göre 2010-2012 yıllarında Yunanistan'da açılan 947 şirket ve şirket şubesinden yüzde 60'ı, bu tarz dükkanlardı.

        "KAÇAK" ALTIN DÜKKANLARI

        Ancak bu işi korsan yapan, altın harici eşyalara da değer biçip vatandaşların acil nakit sıkıntısını "fırsata" dönüştüren yerler de türemiş. Değerli eşyalar ve mücevherlerin gerçek değerinin çok altında, faturasız satın alınması ve sonrasında Yunanistan dışına çıkarılması pek çok davanın konusu olmuş. Elimdeki yüzüğe doğru değer biçip biçmediklerini anlamak için bu kez bir kuyumcuya giriyorum.Girer girmez kulağıma çalınan Türkçe pop şarkı sayesinde kuyumcunun 30 yıldır Atina'da yaşayan İstanbullu bir Rum olduğunu öğreniyorum.Yorgos Bey yüzüğe bakıp gerçek değerinin 30 euro olduğunu söylüyor.

        ALTINLAR TÜRKİYE'YE,ALMANYA'YA VE İNGİLTERE'YE GİTTİ

        Yunanların kriz nedeniyle altınlarını satmaya başlamasının ardından ülkedeki "ucuz altın" piyasasından uluslararası pazarlar da kâr elde etmiş. Bir dönem yurt dışından "altın toplamaya" gelenler olmuş ya da bu dükkanlarda toplanan altınlar eritilerek yurt dışına satılmış.

        Yorgos, Yunanistan'da alınan ucuz altınların, gram fiyatının daha yüksek olduğu Türkiye, Almanya, İngiltere gibi ülkelerde satıldığını, hatta bir dönem Çinlilerin de ucuz altın ticareti için ülkeye geldiklerini söylüyor.

        Yunan Merkez Bankası sadece yatırım amaçlı alım satımı yapılan altınla ilgilendiği için, o dönemde yurt dışına çıkarılan altının kaydı da tutulamamış.Ama artık Yunanların ellerindeki satılabilir altınlar bitmeye başlamış, Insanların elinde manevi değeri olan ziynet eşyası dışında fazla bir şey kalmamış.Dolayısıyla bu dükkanların da müşterisi giderek azalmış.

        "PATRONUM ALTIN KALPLİ"

        Dimitras'ın çalıştığı dükkanın sahibi de kriz döneminde en az 10 şube açmış. Ama "işler bozulduğu için" şu an bunlardan sadece 2-3 tanesi faaliyette.Ona, işler kötüyse maaşının nasıl ödendiğini soruyorum:"Patronum iyi bir insan, işler az olsa da bana maaşımı ödüyor, o 'altın kalpli' biri" diyor ve gülerek ekliyor: "Burasının kapanmasından korkmuyorum. Henüz 22 yaşındayım ve güçlüyüm. Başka iş bulabilirim."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ