Emekli aylığından kesinti yapılabilir mi?
Bankadan kredi kullanan emeklilerden, borcun emekli aylıklarından kesilerek tahsil edilmesi için taahhütname alınıyor. Bazı emekliler kesinti yapılmasına ilişkin verdikleri taahhütnamenin sonradan iptalini istiyor. Peki verilmiş taahhütname sonradan iptal edilebilir mi? Emeklinin taahhütnameden vazgeçmesine rağmen emekli aylığından kredi borcu için kesinti yapılabilir mi? Emekli aylığına haciz uygulanabilir mi? Habertürk'ten Ahmet Kıvanç yazdı

Emekliler, ekonomik şartlar nedeniyle bankalardan sık sık kredi kullanmak zorunda kalıyorlar. Bazıları bir kredi bitmeden ikinci, üçüncü kredi kullanarak yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Bankalar, kredi kullanan emeklilerden, kredi borcunun taksitleri için emekli aylığından her ay kesinti yapılması konusunda muvafakatname alınıyorlar.
SORULARINIZ İÇİN: akivanc@haberturk.com
İcra ve İflas Kanununa göre, özel kanunlarda haczi caiz olmadığı gösterilen malların “tamamı” haczedilemez. Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, emekli aylıkları, sigortalar veya emekli sandıkları tarafından tahsis edilen gelirler ise kısmen haczedilebilir. Haczolunacak miktar, bunların dörtte birinden az olamaz.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre ise emekli, dul ve yetim aylıkları borçlunun muvafakati bulunmaması halinde SGK’ya olan prim borçları veya nafaka dışında haczedilemez.
MUVAFAKATİN KALDIRILMASI İÇİN ÇOK SAYIDA DAVA AÇILIYOR
Kredi borçları için yapılan kesintilerden dolayı zor durumda kalan bazı emekliler, yukarıda yer verdiğim kanun hükümlerinden dolayı, kesinti için verdikleri taahhütnameyi kaldırmak için sonradan dava açıyorlar.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun (Esas No: 2023 / 52, Karar No: 2024 / 29 Sayılı Kararı) karara bağladığı dosyaya göre, emekli bir vatandaş maaş hesabının bulunduğu bankadan 2014 yılında 2.250 TL tüketici kredisi çekti ve aylığından her ay 207 TL kesinti yapılarak tahsil edilmesi için taahhütname verdi. Bu kredinin ardından 2015 yılında 10.500 TL tutarında ikinci bir kredi kullandı. Bu kredi de aylık 375 TL geri ödemeli olarak 36 ay vadeli kullandırıldı.
İkinci kredinin taksit ödemeleri devam ederken aynı yıl 13.700 TL daha kredi kullanan emekli vatandaş, aylık 485 TL taksit altına girdi.
2016 yılında boşandığı eşinden dolayı emekli aylığından nafaka da kesilmeye başlayınca eline geçen aylık tutarı yarıya düşen emekli vatandaş, dava açarak maaş hesabı üzerindeki kesintilerin kaldırılmasını, hesaptan kesilen paranın da iade edilmesini talep etti.
Banka, davacı vatandaşın kredi kullanırken emekli maaşından kesinti yapılmasına muvafakat verdiği gibi kredi borcunu ödemediğini belirterek talebin reddedilmesini istedi.
Yerel mahkeme, emeklinin, taksitlerin maaşından ödenmesini ihtirazi kayıtsız kabul edip sonrasında iadesini talep etmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle talebin reddini istedi. Ancak istinaf mahkemesi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca verilmiş kararlar bulunduğunu, kredinin kullanılması sırasında alınan muvafakatin geçerli sayılmayacağını belirterek yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi yerel mahkeme kararının doğru olduğu hükmüne varmasına karşın istinaf mahkemesi kararında diretince dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna geldi.
“EMEKLİLER BANKADAN KREDİ KULLANAMAZ HALE GELİR”
Genel Kurul kararında, emekli aylığının haczedilemeyeceği ve aksine yönelik önceden yapılmış anlaşmaların geçersiz sayılacağı hususunda kanun hükmü bulunmakla beraber, bu hükmün, borçlunun rızayla borcunu ifa etmemesi haline ilişkin kural ve yöntemleri belirlediği, kişinin elbette kendi rızasıyla kendi borcunu, alacaklı ile aralarındaki anlaşmaya uygun şekilde dilediği gibi ödeyebileceği belirtildi. Kararda, “Aksi yönde bir değerlendirme, sözleşme serbestisi ve ahde vefa ilkelerine aykırı olacağı gibi, emekli maaşı dışında geliri ve bu surette teminat gösterebileceği herhangi bir mal varlığı bulunmayan tüketiciyi, tacir olmakla alacağının tahsili imkanını kuvvetlendirmek istemesi makul olan banka karşısında güç duruma düşürecek, günümüz sosyal ve ekonomik koşullarında emeklinin sahip olduğu nakdi varlıklar dışında hareket etmesine imkan bırakmayacaktır” denildi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararının doğru olduğunu belirterek istinaf mahkemesinin kararını bozdu.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu özetle, her ne kadar kanunda emekli aylıklarına haciz uygulanamayacağı öngörülse de emekli aylığından kesinti yapılması konusunda muvafakat vermiş emeklinin sonradan bu muvafakatinden vazgeçmesi halinde emeklilerin bankalardan kredi kullanamaz hale geleceklerini, bankaların alacaklarını güvenceye almadan emeklilere kredi kullandırmama yoluna gidebileceklerini vurguladı.
Sonuç olarak, muvafakat vermiş kişilerin emekli aylıklarından kredi borcu için bankalarca kesinti yapılması Yargıtay tarafından uygun bulunuyor. Muvafakat verdiği halde sonradan muvafakatini çekerek dava açanlar hem mahkeme masraflarıyla hem de ağır faiz yüküyle karşı karşıya kalabiliyor.