Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Erdal Özyağcılar'dan samimi itiraf son dakika Bizimkiler itirafı

        Bloomberg HT'de çarşamba akşamları ekrana gelen "Fatih Altaylı ile Bire Bir" bu hafta da renkli konukları ve keyifli sohbetleriyle izleyicileri ekran başına topladı. Programın bu haftaki konukları, Erdal Özyağcılar, Zeynep Özyağcılar, Nilipek ve Semih Saygıner oldu.

        "ZEYNEP ÇOK ONUR VERİCİ BİR EVLAT OLDU"

        Kızı Zeynep Özyağcılar'ın eğitim ve sanat hayatı hakkında konuşan Erdal Özyağcılar, "Yalnız konservatuarı bitirmesinden ötesinde, kızım diye kendisine gelen dizi tekliflerini geri çevirdi. Sanatla ilgili ilk işaretini 5-6 yaşında verdi. Devlet Opera Balesi'ne ilk 3'e girerek seçildi. Yazarlık olayı da var. Saint-Joseph Fransız Lisesi'nde tiyatro kolu başkanıydı. Fransız bir oyun da yazdı. Çok onur verici bir evlat oldu." dedi.

        Zeynep Özyağcılar ve Erdal Özyağcılar.
        Zeynep Özyağcılar ve Erdal Özyağcılar.
        REKLAM

        "MÜKEMMELİYETÇİYİM"

        Zeynep Özyağcılar ise babasının sözlerinin ardından şunları söyledi:

        Çok mükemmeliyetçi bir insanım. Yaptığım işin en iyisini yapmaya çalıştım. Başka meslek düşünmedim. Başka bir meslek yapsaydım da onu da iyi yapacağımı düşünüyorum. 12-13 yıl Şehir Tiyatroları'nda oyuncu olarak çalıştım. 8 yıldır kendi tiyatromuzu yapıyoruz.

        "BURSA KÜLTÜRLERİN BİRLEŞTİĞİ YER"

        Memleketi Bursa'dan çok sanatçı çıktığını söyleyen Özyağcılar, "Bursa Osmanlı'nın başkenti. Kültürlerin birleştiği yer. Rumlar, Ermeniler vardı. Farklı kültürel yapı ve insan sevgisi sanata merakı getirdi. Bursa yakın olduğu için İstanbul'daki büyük tiyatrolar Kültür Park'a gelirdi. Çok ciddi musiki cemiyetler vardı." diye konuştu.

        "İŞİME AŞIĞIM; KARA SEVDA"

        Kariyeri boyunca birbirinden farklı çok değişik rollerde izleyici karşısına çıkan Özyağcılar, "Çok esnek bir oyuncuyum. Gazoz şişesinin içine girer, çıkarım. Komedi bile yapsam altında dram varsa hikayesini vermek lazım. İşime aşığım; Kara sevda... Çalışkan bir insanım. Zorlamayı severim. Her yeni iş bana yeni bir sorumluluk yüklüyor. 8-10 saat uyumadan sahneye, sete çıkmam. Yeteneğinin üzerine çalışmazsan olmaz." ifadelerini kullandı.

        "BİZİMKİLER DÖNÜM NOKTASIYDI"

        Ertem Eğilmez'in 'Arabesk' filmini reddederek, 'Bizimkiler' dizisiyle izleyici karşısına çıkan Özyağcılar, bu kararının kariyerinde dönüm noktası olduğunu söyledi.

        Usta oyuncu, "Arabesk'te Uğur Yücel'in rolü bana verilmek istenmişti. Çok üzüldüm, niye oynamayacağımı özür içinde anlattım Ertem Eğilmez'e. Ve iyi de yapmışım. Bugün benim geldiğim noktada konservatuvar ve Yıldız Kenter'den sonra 'Bizimkiler' dizisinin çok büyük etkisi vardır. 14 yıl sürdü, 9 sene rol aldım. Kurgusu ve yazımı çok doğruydu. Bugünün koşullarıyla çekilse yine alır götürürdü." dedi.

        "BİLARDOYA BAŞLAMAM TAMAMEN TESADÜF"

        Bilardoda Türkiye'nin ve dünyanın en önemli isimleri arasına adını yazdırmış olan Semih Saygıner, bilardoya nasıl başladığını anlattı. Saygıner, "Bilardo başlamam tamamen tesadüf. Planlanmış bir şey değil. Bilardo oynamaya başladığım dönemde, bilardo oynayanlara kötü gözle bakıyorlardı. Tabir-i caizse kız vermezlerdi. Kız istemeye gidiyorsun ne diyeceksin? İlker isminde bir arkadaşım okul çıkışında 'bilardo oynamaya gidiyoruz sen de gelsene' dedi. O zaman da kahvede oynanıyor. Yaşımız 16... Sopayı aldım topları vurmaya çalışıyorum ama beceremiyorum. Bir süre sonra anladım. Dedim ki; bu kolay değil. 1,5-2 ay oynamaya gittim derken okulu kırıp kırıp gittik. Hayatla bağı kopan bir insanım değilim. Yaptığım her hatadan bir şeyler öğrendim. Çeşitli teknikler öğrendim. Çok çalıştım. Yetenek parlatılmadığı sürece bir işe yaramıyor. Yatkınlığım vardı ama neler çektiğimi bilmezler." diye konuştu.

        Semih Saygıner
        Semih Saygıner

        Anne ve babasının 14 yaşındayken trafik kazasında kaybettiğini söyleyen Saygıner, sonrasında okul hayatından uzaklaştığını ve bilardoya yöneldiğini açıkladı.

        "İNGİLİZCE ÖĞRENEBİLMEK İÇİN KAHVEHANE PATRONUNDAN İZİN İSTEYEN TEK KİŞİYİMDİR"

        Son olarak Mısır'ın Şarm El-Şeyh şehrinde düzenlenen 3 Bant Dünya Kupası'nda şampiyon olan Semih Saygıner, "Bilardo bizim için o zamanlar oyundu. Ben meslek öğreniyormuşum haberim yok. Kimseden destek almadım. Hep deneme yanılma... Başarısız ola ola öğreniyoruz her şeyi. Ben özel biri olduğumu düşünmüyorum. 1988'de ilk yurt dışına çıktım. Belçika'da turnuvaya gittik, arabayla 3 gün sürdü yolculuk. İsveçli biriyle eşleştim. Adam antrenman yapıyor, 'ben bundan iyiyim' diyorum. Ama adam bir şey söylüyor, iletişim kuramıyorsun ya İngilizce bilmiyorum. Etkileniyorsun... Sonra ben yenildim. Adam hala hava atıyormuş İsveç'te bana karşı galibiyeti yok diye. İstanbul'a geldim kahveden çalışıyorum. Hırs yaptım, dedim; Ben İngilizce öğreneceğim. Para biriktirdim, kitaplar aldım. Bu topraklarda kahvede çalışıp, İngilizce öğrenebilmek için kahvehane patronundan izin alan tek kişiyimdir. Sonra 'yetenek' diyorlar. İnsanlar genelde bir şeyleri başarmış insanların, o donanımlarla doğduğunu düşünüyorlar." şeklinde sözlerini sürdürdü.

        BİLARDOYA NEDEN ARA VERDİ?

        Altaylı'nın "Bir dönem bilardoyu neden bıraktın?" sorusu üzerine Saygıner, şu açıklamayı yaptı:

        Bir yönetim geldi, federasyonun başına... Başkan dahil tüm yönetimin birlikte olduğu bir yere gittiğimizi düşünün. Ben en arkadayım, onları kimse görmüyor. Beni görüyorlar. 'Semih Ağabey' diyorlar... Federasyonun önüne geçtiğimi düşündüler. Düzmece cezalar veren... Benim hileli bilardo oynadığımı söyleyenler... Bir süreden sonra 'ben bu mantaliteyle beraber olamam' dedim. Başka ülkelerden teklifler geldi ama ben bu topraklardan çıktım. Ben Adapazarlı rahmetli Terzi Faruk Saygıner ile rahmetli Ev Hanımı Süreyya Saygıner'in oğluyum. Bunu kimse benim böbürlendiğimi düşünmeyecek diye söylüyorum; Ama dünyaya da nasıl bilardo oynandığını gösterdim kardeşim. 7 sene aranın ardından sıfırdan başladım. Pandemide günde 6-7 saat çalıştım.

        "GÜNEY KORELİLER BENİM VURUŞUMU SAHİPLENDİ"

        1994'te Dünya Kupası'nı kazandıran kendine has vuruşun Güney Koreliler tarafından sahiplenmesine sitem etti.

        Saygıner, şunları söyledi:

        Tribünde oturuyoruz, birisi benim vuruşumu yapıyor, bütün tribün 'maestro, senin vuruş' diye işaret ediyor... Kore'de bir reklam gördüm, Koreli bir oyuncu, 1994'te benim bulduğum bir vuruşu yapıyor ve 'Korean style' diyor. Tilt oldum. Tamamen Turkish style. Bu topraklarda çıktı. Bununla ilgili bir proje yapıyorum. Bunların NFT'sini çıkaracağım. Bu vuruşlar buradan çıktı. Ben buldum ya... Kötü niyetle yapmıyor tabii ama, bizim sahip çıkamadığımız diğer değerlerimiz gibi, çalıyorlar ya hani. Benim vuruşum olduğunu herkes biliyor zaten.

        "TORUNUM VAR!"

        Oyuncu sevgilisi Şenay Gürler'in anneanne olduğunu söyleyen Saygıner, "Arkadaşlarım hep söylerdi; 'Bir çocuk yap' diye... Ben de direk torun yapacağım derdim, oldu... Nitekim Şenay'ın torunu oldu. 3 yaşından beri beraberiz..." ifadelerini kullandı.

        2014 yılından beri birlikte olan Şenay Gürler ve Semih Saygıner, ilişkilerini gözlerden uzak yaşamayı tercih ediyor.
        2014 yılından beri birlikte olan Şenay Gürler ve Semih Saygıner, ilişkilerini gözlerden uzak yaşamayı tercih ediyor.

        "ŞARKICI OLDUKTAN SONRA AKADEMİSYENLİĞİ BIRAKTIM"

        Çok küçük yaştan itibaren şarkı söylemeyi çok sevdiğini söyleyen Nilipek, "3-4 yaşındayken şarkıcı olmak istediğimi söylüyordum. Ailem farklı sıfatlar bulmaya çalıştı. Üniversitedeyken ana vokal olarak şarkı söyleyeceğimi hiç düşünmüyordum. Sonra ilk albümü yaptım. Sonra biraz özgüven geldi. Şimdi de artık neyi istersem onu yapıyorum." ifadelerini kullandı.

        Nilipek
        Nilipek

        Farklı gruplarda geri vokal olarak sahne aldığını belirten Nilipek, "Sahneyi atlamayı sevdiğim bir insandım. Üniversitedeyken, 5-6 tane grubum vardı. Hollanda'da gittim grup kurdum. Orada da müzik yaptım. Ben akademisyen olacağımı düşünüyordum ama aslında kendime sürekli bir işaret veriyormuşum. Müzisyenlik çok güvensiz bir iş aslında Türkiye'de ama iyi akademisyenliği bırakmışım." dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ