8 bin 500 yıl öncesine ait
İzmir Bornova'da şehrin ilk insanlarının yaşadığı Yeşilova ve Yassıtepe höyüklerinde 4 bin ile 8 bin 500 yıl öncesine ait günlük yaşamda kullanılan kemik, pişmiş toprak ve taş gibi eserler gün yüzüne çıkarıldı
Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova Belediyesi ve Ege Üniversitesi'nin desteğiyle Yeşilova ve Yassıtepe höyüklerindeki kazı çalışmaları sürdürülüyor.
DHA'nın haberine göre tarihe ışık tutan İzmir'in ilk insanlarının yaşadığı Yeşilova ve Yassıtepe höyüklerindeki kazılarda son olarak 4 bin ile 8 bin 500 yıl öncesine ait günlük yaşamda kullanılan kemik, pişmiş toprak ve taş gibi eserler, gün yüzüne çıkarıldı.
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Zafer Derin, "Bu yıl da 8 bin 500 ile 5 bin yıl önceki süreçlere ilişkin alanlarda kazı çalışması yaptık. Pişmiş toprak, taş ve kemik eserler ortaya çıkardık. Kemik eserlerde delici iğneler ön plana çıktı. Yine kemikten taş kesicilere ait kemik saplar bulduk.
8 bin 500 yıl önce alanda, yoğun bir dikiş-nakış gibi günlük yaşamda faaliyetlerinin yapıldığını gösteriyor. Yine Neolitik dönemde 8 bin 500 yıl önce besi hayvanlarını yoğun olması nedeniyle deri işi çok fazla. Taş aletler de bulduk. Bunlarla derileri temizliyorlardı. Bunları taş ve kemik saplara geçirip, kullanıyorlardı. Yine bu yılki kazılarda pişmiş topraktan yapılmış, avcılıkta kullanılan sapan taşları bulduk. Yine pişmiş topraktan çocuklar için yapılmış küçük kaplar da ortaya çıktı. Günlük yaşamda kullanılan çanak, çömlekler de bu kazılarda ortaya çıkarıldı. Günümüzden 5 bin ile 4 bin yıl öncesinde kullanılan yemek kapları da bu yılki kazılarda bulundu" diye konuştu.
Eserlerin önemine de değinen Doç. Dr. Derin, "İzmir'in 8 bin 500 yıl öncesine dayanan yaşam ve kültür yapısını ortaya koyuyor. Bu alanlarda yapılan çalışmalarda İzmir'in çok kültürlü ve katmanlı bir yapısının günümüzde de sürdürdüğünü gösteriyor. Biraz geç kalmış olsak imar ve yapılaşma nedeniyle belki de bu alanların farkında olmayacaktık. Şanslıyız. Bütün bu alanlar, bundan sonraki kuşakların da inceleyebileceği gibi turizme de rahatlıkla açılabilecek" dedi.