Pandemide doymak bilmiyoruz
Karantina ve evde kalma sürecimizin en büyük sıkıntılarından biri kilo alıyor olmamız. Hareketsizliğin yanı sıra, sürekli buzdolabını açıp bir şeyler çıkartıp yiyoruz ve bu bütün gün ve gece hiç durmadan devam ediyor. Ve nasıl durduracağımızı da bilmiyoruz.
Stres kaynaklı yemek yeme, mental bir sorundur ve çözümü de var.
Neden can sıkıntısından yemek yeriz?
Harvard Üniversitesi’nin 2012 yılında yayınladığı bir makale, can sıkıntısının neden bizi yemek yemeye yönlendirdiğini açıklıyor.
Bu davranış “stresten yemek” olarak tanımlanıyor. Stres hormonları insanları yüksek yağ ve şeker içeren yiyecekler yemeye iten temel etken. Stresin, obezite ve aşırı kilonun en önemli nedenlerinden biri olduğu belirtiliyor.
Stres altındayken beynimiz “kaç ya da dövüş” adı verilen bir pozisyona geçiyor. Sinir sistemi böbreklere adrenalin üretmesi talimatını veriyor ve biz de mutfağa gidip yemek yiyoruz. Stres uzun sürdüğünde ise vücudumuz genel olarak motivasyonu yükseltecek kortizol maddesini üretmeye başlıyor, stres azalmadıkça kortizol açık kalıyor ve bu da bizi yemek yemeye itiyor.
Neden yemek yemek bu kadar cazip geliyor?
Yemek yemek insanda olumlu duyguları uyandıran bir aktivitedir. Yemek yerken kendimizi iyi hissederiz. Beynimiz de mutlu olacağı, iyi hissedeceği bir konuma girmek ister ve çözüm olarak yemeği üretir. Beynimizin ruh halimizi dengeleme yollarından biri yemek yemektir.
Yemek yemek sorun, abur cuburlar daha büyük sorun
Normalde yediğimizden daha fazla yemek yiyerek kilo alıyoruz ve beynimizin kendimizi iyi hissetmemiz için başvurduğu bu yöntem bizi mutsuz ediyor. Yemek yiyerek doyum sağlamaya, tatmin etmeye çalışıyoruz.
Öte yandan kilo almaktan daha zararlısı, abur cubur tüketerek zararlı yağlar, tuz, şeker, kötü karbonhidrat almak ve bunlar kilodan daha büyük sorunlara yol açabilirler.
Stresten yemek normaldir, panik yapmayın
Sürekli buzdolabını açıp kapatıyor olmanız, psikolojinizin bozulduğu anlamına gelir ancak bu sizin ruhsal olarak hastalandığınıza işaret etmez. Stresten yemek yemek her insan için normaldir. Özellikle de koronavirüs döneminde güvenliğini sağlığını tehlike altında hissetmek, beynin reaksiyon vermesine neden oluyor. Sadece bunu kontrol altına almanız gerekiyor.
Bu süreçte yaşanan açlık hissi tamamen psikolojik
Bu yaşadığımız şeyi Doç. Dr. Sevcan Karakoç Demirkaya “duygusal açlık” olarak tanımlıyor. Karantina günlerinde yemek yemekteki amacın açlığı gidermek değil, güvende hissetmek olduğunu belirten Demirkaya, “Aslında açlık diye bir şey yok, karın acıktığı için yemek yenmiyor. Birden bire başlıyor. Birden tıkanırcasına yeme, tüketme şeklinde sürüyor. Anksiyete, kızgınluk, depresyon gibi dönemlerde duygusal yeme atakları daha fazla olur. Sonrasında yeme bozukluğuna dönerse işte o zaman çok dikkat etmek gerekir” diyor.
Bağışıklık sistemini kuvvetlendiren yiyecek takıntısından kaçının
Koronavirüs ortaya çıktığından beri bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için yenmesi gereken yiyecekler listelerine maruz kalıyoruz. Hastalıktan korkup sürekli bu listedeki yiyecekleri yemeye odaklanmak, bir takıntı haline gelebilir. Bu, bir çeşit yemek yeme bozukluğu olan Ortoreksiya’ya dönüşebilir. Ortorektikler, temiz, doğal, organik ve sağlıklı yemek takıntısı olan kişilerdir. Tedaviye gerek duyulan bu takıntı hayatınızı kabusa çevirebilir.
Kilo, yemek ve egzersizi takıntı haline getirmeyin
Çoğu insan stres kaynaklı yemekten sonra pişman olur, aldığı kiloları görünce de panikler. Bu durum sürekli olarak kiloya, egzersize takıntılı hale gelmesine yol açabilir. Spor salonuna gidememek, spor yapamamak, yemek yerken kendini kötü hissetmek sonunda ciddi yeme bozukluklarına kadar varabilir. Stresten yemeye karşı çözüm yollarını denemek bu nedenle önemlidir.
Karantinada yemek düzeni bozulur, bunu kabul edin
Belirli bir beslenme rutinine sahip olabilirsiniz. Ancak karantina döneminde bu düzeni sürdürebilmek çok zor olacaktır. Diyeti ve düzeni takıntı haline getirmeyin. Elinizden geldiğince uymaya çalışsanız da düzeninizin bozulabileceğini kabul edin ve tüm stres başlıklarına bir madde olarak eklemeyin. Stresten yemeyi durdurmak için öncelikle stresi azaltmak gerekecektir.
Evde yemekleri keyifli hale getirin
Yemek yiyerek ruhsal dengemizi koruyan beynimize bunu, hem besin değerleri hem de olumlu duyguları dopdolu tam bir öğün olarak verebiliriz. Böylelikle parça parça olumlu duygu açlığını dindirmek için mutfağa gitmek zorunda kalmayız. Yediğiniz yemeklerden keyif alın, mutsuz yemeyin. Dolaptaki yiyeceklerden güzel yemekler çıkartın. Aşırıya kaçmayın, sağlıklıksız yiyeceklerden kaçının ve kilo yapmayacak şeyleri dolapta bulundurun. Abur cuburun size zarar verebilmesi için evde olması gerekir, olmazsa da sorun çıkartamaz. Markete gidişlerinizi de azaltın ve kendinize zararlı atıştırmalık satın alacak zaman bırakmayın.
Karşı plan yapın
Yemek yemek için yerinizden kalktığınızda bunun stresten yemek olacağını biliyorsunuz. Siz de karşı plan yapın. Can sıkıntısının ve stresin sizi mutfağa götürdüğünü anladığınızda yapabileceğiniz bir alternatifi hazır bulundurun. Meditasyon yapın, egzersiz hareketleri yapın, balkona veya cama çıkıp nefes alın, haberlere göz atın, evdeki çocuk ya da hayvanlarla vakit geçirin, el oyalayacak bir bir hobi bulun, tespih de olabilir.
Yemeklerinizi planlayın
Haftalık olarak menüyü belirleyin. Alışverişte sadece bu yemekler için gereken malzemeleri alın. Ara öğünler için sağlıklı atıştırmalıklar organize edin, yemek yapma süresini uzatın ve gece yatmadan önce sadece içecek tüketin. Sağlıklı yemek tarifleriyle ilgilenin, sağlıklı yemek pişirme yöntemlerini araştırın. Belirli aralıklarla, 3-4 günde bir çok sınırlı miktara abur cubur hakkı tanıyın, örneğin 1 gofret.
Yiyeceklerinizin bozulmasına izin vermeyin
Karantina altında yemekten zehirlenip hastaneye gitmek zorunda kalmak çok da eğlenceli olmayacaktır. Sürekli markete gidemeyeceğinizden aldığınız yiyeceklerin nasıl saklanması gerektiğine dikkat edin. Pişirme teknikleri de yiyeceklerin zehirlemesine neden olabilir. Ayrıca yanlış tarifler soruna yol açabilir.