Dünyanın en iyi kahvelerini içebileceğiniz 10 yer
Kahve, tarihi boyunca bolca seyahat eden bir bitki olmuştur. Kahvenin kökenleri de global değişimlere dayanır; bitki, ilk kez 15. yüzyılda Araplar tarafından ekilmiş, ilk ticari espresso makinesinin yapılışı ise 1843 yılında Fransa'da gerçekleşmiştir. O dönemlerden günümüze, kahve üretiminde ve tüketiminde çeşitli atılımlar ve değişimler de yaşandı tabi ki.
Kahvenizi tazeleyin ve dünyada kahvenin en leziz olduğu yerlere dair listemizin keyfini çıkarın:
Bölgede yaygınlıkla tüketilen flat white – daha az sütle yapılan latte gibi düşünün – Sydney’de icat edilmiş olsa da Yeni Zelanda’da mükemmelleştirilmiş ve ülkenin neredeyse resmi içeceği haline gelmiştir. Wellingtonlular, kahveden gerçekten anlarlar; şehirde kahvenin servis standartları oldukça yüksektir. Wellington küçük bir şehir. Dolayısıyla üretici ile tüketici arasında çok fazla etkileşim var ve bu da endüstrinin gelişip büyümesine yardımcı oluyor.
Ne içmek gerek: Flat white. Kesin bilgi.
Melbourne’ün kahve kültürü gerçekten inanılmaz. Kahve, şehrin hayat tarzı ile o kadar iç içe ki her yıl düzenli olarak kahve fuarları düzenleniyor.
Ne içmek gerek: Piccolo latte
Latte, cappuccino ve flat white da popüler içeceklerden; ancak daha az sütle hazırlanan ve dolayısıyla daha sert olan piccolo latte, kaçırılmaması gereken lezzetlerden.
Kahve kültürü, Vietnamlıların DNA’sına işlenmiş; ülke, dünyanın en büyük çekirdek üreticilerinden biri. Fransız koloni döneminde, 19. yüzyılın sonlarına doğru, ülke boyunca birçok kahve ekim alanı oluşturulmuş; başkent Hanoi’deyseniz eğer, leziz bir fincan kahve için uzağa gitmenize gerek kalmayacak.
Burada flat white ya da americano içmek gibi bir beklentiniz olmamalı. Hanoi’de kahve, geleneksel bir filtre ile demleniyor ve sade ya da tatlandırılmış konsantre süt ile tüketilen kalın ve yoğun kıvamda bir kahve elde ediliyor.
Hem ülkede hem de Instagram’da oldukça popüler olan bir başka kahve türü ise ca phe trung – sade kahvenin üzerine mereng benzeri, yumurta beyazından yapılan köpük konuyor.
Ne içmek gerek: Caphe den (yavaşça filtrelenen yoğun, sade), caphe sua (tatlandırılmış süt konsantresi ile) ya da hindistancevizi kahvesi (donmuş hindistancevizi sütü ve rendesi ile).
Şehrin espresso odaklı ilk kahvehanesi, 20 yıl önce Avustralyalılar tarafından açıldı – flat white’larını yanlarında getirdiler tabi ki. O zamandan beri, şehrin birçok noktasında onlarca modern kafe açıldı.
İngiltere kralı, hala çaysever elbette; ama oraya gittiğinizde, lezzetli bir fincan kahveye hasret kalmayacağınıza emin olabilirsiniz.
Ne içmek gerek: Flat white ya da cappuccino
İskandinavlar, dünyada kişi başına en fazla kahve tüketimi yapan uluslardan. Dünya’nın en güzel manzaralarına sahip, ama bir o kadar da soğuk bir yer olan İzlanda da bunlardan biri. Bir nesil kadar önce, kek yanına kahve, standart bir öğle molası yerine geçiyordu; ancak insanlar, kahveden çok kekin kalitesine odaklanıyorlardı.
Şimdi ise durum farklı; şehirde adım başı bir kahve dükkanına denk gelmemek mümkün değil. Ayrıca ülkede ticari kahve devlerinin olmayışı, küçük dükkanların gelişip büyümelerine zemin hazırlamış.
Ne içmek gerek: Latte ya da cappuccino
Kahve, İtalyan kültürünün o kadar baskın bir unsuru ki kahve tüketmeyen insan bulmak imkânsız. Ancak inanması güç olsa da İtalya’da kaliteli espresso bulmak her zaman kolay değil; çünkü İtalyanlar, modern barista tekniklerini benimseme konusunda inatçılar biraz. Kaliteli bir fincan kahveyi bulacağınız yer, büyük ihtimalle Roma olacaktır.
Ne içmek gerek: Espresso. Geleneklere göre sütlü kahveler, yalnızca kahvaltıda tüketiliyor.
Kahve, Singapur’da hayatın her zaman önemli bir parçası olmuş – kopitiam geleneği, yani kahve dükkânı kültürü – yüzyıllar öncesine kadar gidiyor. Ancak şehir, modern espresso teknolojilerini, yakın zamanda kullanmaya başladı. Bugünlerde her kafede latte sanatı ile karşılaşmak mümkün.
Ne içmek gerek: Latte, mocha ya da cappucino
Kahve konusunda istikrarlı bir şekilde kalite sunan bir Amerikan şehri varsa, orası Seattle’dır. Kahve, bizim sıvı günışığımız diye bir söz var. Üretim tutkusu, şehir boyunca yayılmış kahve dükkanları ile birleştiğinde, rekabet ve yoldaşlık duyguları ile bir kültür yarattı.
Ne içmek gerek: Espresso, cappuccino ya da tek köken kahveler.
Kahve Viyana kültürünün o kadar önemli bir parçası ki şehrin kahve dükkanları, 2011 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Varlıklar listesine alınmış. Yine de modern kahve uzmanları, insanların sohbet etmeye, gazete okumaya ya da strudel yemeye geldikleri bu mekanlardaki kahve standardının, kahve teknolojileri ve servis beklentileri bakımından biraz geri kaldığını düşünüyorlar.
Ancak bu durum, 2012 yılı Dünya Barista Şampiyonası’nın Viyana’da düzenlenmesinden beri değişmeye başlamış ve modern kahvehane sayısında hızlı bir atış görülmüş.
Ne içmek gerek: Yeni stil kafelerde espresso ya da cappuccino. Geleneksel kahvehanelerde Weiner melange
Tarihçilerin söylemlerine göre kahve, muhtemelen Afrika’da doğmuş – 15. yüzyıl Etiyopya’sında. Ancak Nijerya’nın kahve kültürüne entegrasyonu biraz daha geç olmuş. Son yıllarda bu durum değişiyor. Ülkedeki kahve kültürü, daimî bir gelişim halinde.
Ne içmek gerek: Filtre kahve, sade ya da sütlü, Nijerya stili frappuccino