Kalem Suresi okunuşu: Kalem Suresi Arapça yazılışı, Türkçe anlamı, meali, tefsiri ve okunuşu
Kalem Suresi, Mekke döneminde inmiştir. Tamamı 52 ayettir. Sure, adını birinci ayette geçen "elKalem" kelimesinden almıştır. Nun Suresi diye de anılır. Surede başlıca, Hz. Muhammed'in peygamberliğinin ispatı ve müminler ile kafirlerin akıbetleri konu edilmiştir. Kalem Suresi Arapça okunuşu, Türkçe anlamı, yazılışı, meali, fazileti, tefsiri ve diğer merak edilenler içeriğimizde yer alıyor.
Kalem Suresi, İslam dini için önem taşıyan dualar arasındadır. Kalem Suresi, Kur'an'ın 68. suresidir. Sure, 52 ayetten oluşur. Surenin, ikinci iniş sırasına sahip olduğu rivayet edilmektedir. Sure, ismini 1. ayette geçen "kalem" kelimesinden almıştır. Bu sure, Kur'an'ın inen ilk suresi olan Alak Suresi'nin vahyen devamıdır. Alak Suresi'nde kısa, öz olarak verilen bazı değinmeler, bu surede detaylandırılmıştır. Kalem Suresi Arapça okunuşu, Türkçe anlamı ve yazılışı hakkında bilgi sahibi olmak için doğru yerdesiniz. Bu sureyi ezberinizden bilmiyorsanız önce okumalı, daha sonra tekrar etmelisiniz. İşte, Kalem Suresi Türkçe - Arapça okunuşu, anlamı, Diyanet meali, tefsiri, fazileti ve yazılışı...
Kalem Suresi Arapça Okunuşu
Bismillahirrahmanirrahim.
1.Nun vel kalemi ve ma yesturun(yesturune).
2.Ma ente bi ni’meti rabbike bi mecnun(mecnunin).
3.Ve inne leke le ecran gayra memnun(memnunin).
4.Ve inneke le ala hulukın azim(azimin).
5.Fe se tubsıru ve yubsırun(yubsırune).
6.Bi eyyikumul meftun(meftunu).
7.İnne rabbeke huve a’lemu bi men dalle an sebilihi ve huve a’lemu bil muhtedin(muhtedine).
8.Fe la tutııl mukezzibin(mukezzibine).
9.Veddu lev tudhinu fe yudhinun(yudhinune).
10.Ve la tutı’ kulle hallafin mehin(mehinin).
11.Hemmazin meşşain bi nemim(nemimin).
12.Mennaın lil hayri mu’tedin esim(esimin).
13.Utullin ba’de zalike zenim(zenimin).
14.En kane za malin ve benin(benine).
15.İza tutla aleyhi ayatuna kale esatirul evvelin(evveline).
16.Se nesimuhu alal hurtum(hurtumi).
17.İnna belevnahum ke ma belevna ashabel cenneti, iz aksemu le yasrimunneha musbihin(musbihine).
18.Ve la yestesnun(yestesnune).
19.Fe tafe aleyha taifun min rabbike ve hum naimun(naimune).
20.Fe asbahat kes sarim(sarimi).
21.Fe tenadev musbihin(musbihine).
22.Enıg’du ala harsikum in kuntum sarımin(sarımine).
23.Fentaleku ve hum yetehafetun(yetehafetune).
24.En la yedhulennehal yevme aleykum miskin(miskinun).
25.Ve gadev ala hardin kadirin(kadirine).
26.Fe lemma raevha kalu inna le dallun(dallune).
27.Bel nahnu mahrumun(mahrumune).
28.Kale evsatuhum e lem ekul lekum lev la tusebbihun(tusebbihune).
29.Kalu subhane rabbina inna kunna zalimin(zalimine).
30.Fe akbele ba’duhum ala ba’dın yetelavemun(yetelavemune).
31.Kalu ya veylena inna kunna tagin(tagine).
32.Asa rabbuna en yubdilena hayran minha inna ila rabbina ragıbun(ragıbune).
33.Kezalikel azab(azabu), ve le azabul ahırati ekber(ekberu), lev kanu ya’lemun(ya’lemune).
34.İnne lil muttakine inde rabbihim cennatin naim(naimi).
35.E fe nec’alul muslimine kel mucrimin(mucrimine).
36.Ma lekum, keyfe tahkumun(tahkumune).
37.Em lekum kitabun fihi tedrusun(tedrusune).
38.İnne lekum fihi lema tehayyerun(tehayyerune).
39.Em lekum eymanun aleyna baligatun ila yevmil kıyameti inne lekum le ma tahkumun(tahkumune).
40.Sel hum eyyuhum bi zalike zeim(zeimun).
41.Em lehum şurakau, felye’tu bi şurakaihim in kanu sadikin(sadikine).
42.Yevme yukşefu an sakın ve yud’avne ilas sucudi fe la yestetiun(yestetiune).
43.Haşiaten ebsaruhum terhekuhum zilletun, ve kad kanu yud’avne ilas sucudi ve hum salimun(salimune).
44.Fe zerni ve men yukezzibu bi hazal hadis(hadisi), se nestedricuhum min haysu la ya’lemun(ya’lemune).
45.Ve umli lehum, inne keydi metin(metinun).
46.Em tes’eluhum ecran fe hum min magramin muskalun(muskalune).
47.Em inde humul gaybu fe hum yektubun(yektubune).
48.Fasbir li hukmi rabbike ve la tekun ke sahıbil hut(huti), iz nada ve huve mekzum(mekzumun).
49.Levla en tedarakehu ni’metun min rabbihi le nubize bil arai ve huve mezmum(mezmumun).
50.Fectebahu rabbuhu fe cealehu mines salihin(salihine).
51.Ve in yekadullezine keferu le yuzlikuneke bi ebsarihim lemma semiuz zikra ve yekulune innehu le mecnun(mecnunun).
52.Ve ma huve illa zikrun lil alemin(alemine).
Kalem Suresi Türkçe Anlamı
Rahman ve Rahim olan Allah'ın ismiyle.
1. Nun. Kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına andolsun ki,
2. Sen -Rabbinin nimeti sayesinde- mecnun değilsin.
3. Hiç şüphesiz senin için bitip tükenmeyen bir mükafat vardır.
4. Ve sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.
5. (Sen de) göreceksin, onlar da görecekler,
6. Hanginizde delilik olduğunu yakında .
7. Doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi en iyi bilendir, hidayete erenleri de en iyi bilen O'dur
8. O halde, (hakikati) yalan sayanlara boyun eğme!
9. Onlar isterler ki, sen yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar.
10. Şunların hiçbirine itaat etme :yemin edip duran,aşağılık,
11. (Herkesi) kötüleğen,söz götürüp getiren,
12. Hayra engel olan, mütecaviz ve saldırgan günahkar,
13. Kaba ve kötülükle damgalı,
14. Mal ve oğullar sahibi olmuş diye (böyle yolunu şaşırmış)
15. Ona ayetlerimiz okunduğu zaman o, "Öncekilerin masalları!" der.
16. Biz yakında onun burnuna damga vuracağız (kibirini kırıp rezil edeceğiz).
17. Biz, vaktiyle "bahçe sahipleri" ne bela verdiğimiz gibi, onlara da bela verdik. Hani onlar (bahçe sahipleri), sabah olurken (kimse görmeden) onu (mahsullerini) devşireceklerine yemin etmişlerdi.
18. Onlar istisna da etmiyorlardı.
19. Fakat onlar daha uykudayken Rabbinin katından (gönderilen) kuşatıcı bir afet (ateş) bahçeyi sarıverdi de,
20. Bahçe kapkara kesildi.
21. Sabah olurken birbirlerine seslendiler.
22. "Madem devşireceksiniz, hadi erkenden mahsülünüzün başına gidin!" diye.
23. Derken yürüyorlardı; fısıldaşıyorlardı.
24. "Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın"diye.
25. (Evet yoksullara yardıma) güçleri yettiği halde, onları yardımdan mahrum etmek niyet ve azmi ile erkenden yola düştüler.
26. Fakat bahçeyi gördüklerinde: Mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız! dediler.
27. Yok yok, doğrusu biz mahrum bırakılmışız!
28. İçlerinden en makul olanı şöyle dedi: Ben size "Rabbinizi tesbih etsenize" dememiş miydim?
29. Rabbimizi tesbih ederiz; doğrusu biz (kendi kendimize) yazık etmişiz, dediler.
30. Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.
31. (Nihayet) şöyle dediler: Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz.
32. Belki Rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir. Çünkü biz (artık) Rabbimizi(O'nun hoşnutluğunu) arzuluyoruz.
33. İşte azap böyledir. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi!
34. Şu da muhakkak ki, takva sahipleri için Rableri katında nimetleri bol cennetler vardır.
35. Öyle ya, (Allah'a) teslimiyet gösterenleri, (o) günahkarlar gibi tutar mıyız hiç?
36. Size ne oluyor? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?
37. Yoksa size ait bir kitap var da, (bu batıl inanışları) onda mı okuyorsunuz?
38. Onda, beğendiğiniz her şey sizin için mutlaka vardır (diye mi yazılı)?
39. Yoksa, "Ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye sizin lehinize olarak tarafımızdan verilmiş, kıyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var?
40. Sor onlara: Bu iddiayı onların hangisi savunacak?
41. Yoksa ortakları mı var onların? Sözlerinde doğru iseler, hadi getirsinler ortaklarını!
42. O gün incikten açılır ve secdeye davet edilirler; fakat güç getiremezler.
43. Gözleri horluktan aşağı düşmüş bir halde kendilerini zillet bürür. Halbuki onlar, sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı (fakat yine secde etmiyorlardı).
44. (Resulüm!) Sen bu sözü (Kur'an'ı) yalan sayanı bana bırak (kendini üzme). Biz onları, bilmedikleri bir yönden yavaş yavaş azaba yaklaştırıyoruz.
45. Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim fendim çok sağlamdır!
46. Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da bu yüzden onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar?
47. Yahut gaybın bilgisi onların nezdinde de, onlar mı (istedikleri gibi) yazıyorlar?
48. Sen Rabbinin hükmünü sabırla bekle. Balık sahibi (Yunus) gibi olma. Hani o, dertli dertli Rabbine niyaz etmişti.
49. Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı o, mutlaka, kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı.
50. Fakat ardından, Rabbi onu seçti (vahiy verdi) ve onu salihlerden kıldı.
51. O inkar edenler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hala da (kin ve hasetlerinden:) "Hiç şüphe yok o bir delidir" derler.
52. Oysa o (Kur'an), alemler için ancak bir öğüttür.
Kalem Suresi Konusu
Muhammed aleyhisselamın Allah tarafından gönderilmiş gerçek bir elçi olduğu, yüksek şahsiyeti ve Mekkeli müşriklerin onun getirdiği mesaj konusunda yaymaya çalıştıkları tereddütler, müşriklerdeki şahsiyet bozuklukları, nimete karşı nankörlüğün sonucunu açıklamak amacıyla anlatılan “bahçe sahipleri kıssası”, ahiretin sıkıntılı ve dehşetli halleri, Allah’ın müminler için hazırlamış olduğu ödüller ve kafirlere vereceği cezalar, surenin başlıca konularıdır. Ayrıca Hz. Peygamber’e metanetli olması, Yunus peygamberin yaptığı gibi sabırsızlık göstermemesi tavsiye edilmektedir.
Kalem Suresi Nuzül
Mushaftaki sıralamada altmış sekizinci, iniş sırasına göre ikinci suredir. Alak suresinden sonra, Müzzemmil suresinden önce Mekke’de inmiştir. 17. ayetten 50. ayete kadar olan kısmının Medine’de indiği yönünde bir rivayet bulunmakla beraber (bk. Şevkani, V, 307) ayetlerin üslup ve içeriğinden bunların da Mekke’de indiği anlaşılmaktadır.
Kalem Suresi Tefsiri (Kur’an Yolu)
Surenin başında bulunan “nun” harfi, “huruf-ı mukattaa”dan olup bu tür harflerin ilk inenidir. Bakara suresinin ilk ayetinde bunlar hakkında geniş bilgi verilmiştir.
Mekke müşrikleri şair, kahin ve sihirbazların cinlerden bilgi ve ilham aldıklarına inanırlardı. Hz. Peygamber’in de onlar gibi cinlerin etkisi altına girdiğine ve söylediklerinin ona cinler tarafından telkin edildiğine inandıkları için ona şair, kahin, sihirbaz ve mecnun diyorlardı (krş. Hicr 15/6; Tur 52/29-30; Müddessir 74/24 ve bu surenin 51. ayeti). Bu sebeple Allah Teala kaleme ve kalem ehlinin yazdığı satırlara yemin ederek onun, iddia edildiği gibi mecnun olmadığını, aksine Allah’ın lutfuna yani peygamberlik gibi bir şerefe erdiğini ifade buyurdu (Şevkani, V, 308).
Elmalılı buradaki bir anlam inceliğine dikkat çekerken özetle şunları söyler: “(Yazanların) yazdıklarına” diye çevrilen cümledeki fiilin kalıbı, yazanların, gerçekte kalemler değil, akıl ve idrak sahibi varlıklar olduğunu gösterir. İfadenin akışı dikkate alındığında burada kalemden maksadın da bu nesnenin kendisi değil onun yazdıkları olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde kalem ve yazılardan, akıl ve anlamlar alemini, bunlardan da onları beşer aklına yazan ilk kalemi, bundan da onun sahibi olan rabbü’l-alemini anlamak gerekir. Öte yandan bu fiilin, “yazmakta oldukları ve yazacakları” anlamlarını birlikte anlattığı da gözden kaçırılmamalıdır (VIII, 5266-5267). “Kalemden maksat vahyi yazan kalem, yazdıklarından maksat Kur’an’dır” diyenler de olmuştur; ancak ayeti genel anlamda değerlendirmek daha doğru olur. Burada kalem ile simgelenen yazının, insanın düşünce, tecrübe ve kavrayışlarının kayıtlar aracılığıyla bireyden bireye, kuşaktan kuşağa ve bir kültür çevresinden diğerine aktarılmasında önemli bir etken; bilginin yazılıp korunmasında, ilim ve irfanın gelişmesinde, dolayısıyla toplumların aydınlanmasında vazgeçilmez bir araç olduğuna işaret vardır. Kur’an-ı Kerim’in ilk inen suresine (Alak) “oku!” buyruğuyla başlandığı gibi ikinci inen bu surenin ilk ayetinde de Allah Teala tarafından yazı aracı olan kaleme ve kalem ehlinin onunla yazdıkları üzerine yemin edilmiş olup bu durum, İslam’ın okuma yazmaya, bilime ve yazılı kültüre verdiği önemi göstermesi açısından oldukça anlamlıdır. Özellikle Hicaz Bölgesi Araplarının ilk defa Kur’an ile birlikte yazılı kültüre geçmelerinde –başka amiller yanında– bu gibi ayetlerin teşvik edici bir role sahip olduğu söylenebilir.
Hz. Peygamber’e verilen “bitip tükenmeyen ödül”, dünyada peygamberlik görevini yerine getirirken her türlü engellere karşı yanında bulduğu Allah’ın yardımı, ahirette ise Allah’ın ona lutfedeceği müstesna mükafatlardır (İbn Aşur, XXIX, 62-63). 4. ayetteki “üstün ahlak” ise Hz. Peygamber’in sahip olduğu Kur’an ahlakıdır. Nitekim Hz. Aişe bir soru münasebetiyle Hz. Peygamber’in ahlakının Kur’an ahlakı olduğunu belirtmiş (Müslim, “Müsafirin”, 139); kendisi de güzel ahlakı tamamlamak için gönderildiğini ifade buyurmuşlardır (Muvatta’, “Hüsnü’l-huluk”, 8). Bu açıklamalar, Hz. Peygamber’in, müşriklerin iddia ettiği gibi mecnun değil, aksine Allah’ın lutfuna mazhar olmuş yüksek bir şahsiyete ve üstün bir ahlaka sahip, her yönüyle mükemmel, insanlık için örnek bir önder ve güvenilir bir rehber olduğunu gösterir. 5-6. ayetler ise Hz. Peygamber’e mecnun diyenlere karşı bir cevap ve uyarı içermektedir. Burada inkarcıların, hak ettikleri cezaya çarptırıldıkları zaman Hz. Peygamber’i mi yoksa kendilerini mi cin çarpmış olduğunu görecekleri sert bir üslupla ifade edilmiştir. Nitekim Bedir Savaşı’nda müslümanlardan beklemedikleri darbeyi yiyince cin çarpmışa dönmüşler ve neye uğradıklarını bilememişlerdir. 7. ayet, önceki ayetlerin gerekçesini anlatmaktadır; buna göre inkarcılar hem dünyada hem de ahirette kendilerine fayda sağlayacak ve mutlu kılacak olan Allah’ın dininden ve O’nun yolundan saptıkları için asıl mecnun kendileridir.
Kalem Suresi Ne Zaman Okunmalı?
Kalem suresi, zaman ve mekan ayırt etmeksizin okunacak sureler arasındadır. Kalem suresi, sınavdan önce okunacak başarı duası olarak da bilinmektedir. Bu yüzden, sınavlardan önce zihin açıklığı ve başarı için Kalem suresi okunabilir. Kötülük ve şerden korunmak için de Kalem suresine başvurulur.
Kem göz ve nazardan korunmak isteyenler de Kalem suresini gün içerisinde okuyabilir.
Kalem Suresi Ne İçin Okunur, Neye İyi Gelir?
Kalem suresinin ne amaçlı okunabileceklerine dair bazı dini kaynaklarda belirtilenler şunlardır:
Zalimin zulmüne karşılık ve kötülükleri engellemek için Kalem suresi okunabilir.
Şerden korunmak için 10 defa Kalem suresi okunabilir.
Başarılı bir sınav sonucu için zihin açıklığı üzerine Kalem suresinin ilk 5 ayeti okunmalıdır.
Kalem suresi sınava girecek öğrencinin kalemine 1-3 ya da 7 kez okunduğu zaman Allah'ın izni başarı sağlanabilir.
Kalem Suresi 51 ve 52. Ayet Ne İçin Okunur?
Kalem Suresi, 51 ve 52. ayet-i kerimeler, Nazar ayeti olarak meşhurdur. Birçok insan, bu ayet-i kerimenin yazılı olduğu tabloları satın alarak ev ve işyerlerine asmaktadır. Zira bu ayet-i kerimenin nazarı defedeceğine inanılmaktadır. Buna karşılık Üstat Şehit Mutahhari, nazarı kabul etmekle birlikte bu ayet-i kerimenin ev ve işyerlerine asılmasının, nazarla bir ilgisi olmadığı görüşünü savunmaktadır.
Kalem Suresi 4. Ayet Neyi Anlatır?
Ve şüphe yok ki sen, pek büyük bir ahlaka sahipsin elbette. (Kalem Suresi / 4)
Bu ayet-i kerimenin tefsirinde şöyle bir açıklamada bulunulmuştur: Bu ayet-i kerime gerçi Peygamber Efendimizin (s.a.a) güzel ahlakına değiniyor olsa da daha çok onun toplumsal ahlakının güzelliğine işaret etmektedir. Örnek verecek olursak sırasıyla bazılarını şöyle sayabiliriz: İnsanlarla olan ilişkilerde güzel ahlak, hak yolunda sağlam durmak, insanlardan gelecek olan eziyetlere ve tehlikelere karşı sabırlı olarak af ve bağışta bulunmak, eli açıklık, müdara etmek, tevazu ve diğer birçok örnek. Allame Tabatabai, el-Mizan Tefsirinde 6. cildin sonlarında Peygamber Efendimizin (s.a.a) ahlaki, ruhi ve cismi özellikleri hakkında 183 rivayet naklederek, açıklamaya çalışmıştır. Cenabet dışında hiçbir şey Peygamber Efendimizin (s.a.a) Kuran okumasına mani olmuyordu.
Kalem Suresi Kaç Ayet?
Kalem Suresi 52 ayetten oluşmaktadır.
Kalem Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüzde Yer Alıyor?
Kalem Suresi, Kur’an-ı Kerim’de 563. Sayfada başlayıp 565. Sayfada biter ve 29. Cüzde yer alır.
Kalem Suresi Abdestsiz Okunur Mu?
Vakıa suresi, 79. ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.
Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Kalem suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa 79. ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/157)
Keza, başörtüsü olmadan da Kalem suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olunması tavsiye edilmektedir.
Kalem Suresi Adetliyken Okunur Mu?
Kalem suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.
EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER