Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Kitap sevginiz aslında Tsundoku Sendromu olabilir!

        Alman filozof, kuramcı ve edebiyat eleştirmeni Walter Benjamin, "Kitaplar sadece okunmak için değil birlikte yaşamak içindir de" der. Bu cümleyi belki daha önce hepsini okuyamasa da sürekli kitap alan arkadaşlarınızdan duymuşsunuzdur. Evet, kitap alma motivasyonumuz çoğu zaman hepimiz için farklı olabiliyor ancak sonuca baktığımızda bazı eylemlerin çoğumuzda tekrarladığını görüyoruz: Okuyamayacağımızı bilsek de kitap almaya devam etmek...

        KİTAP ALMAK AMA NASIL?

        Evinde bir kütüphanesi ya da kitaplığı olanların sayısı her geçen gün artıyor. Kitap okuma alışkanlıkları 20-30 sene önce kütüphaneden, okuldan ya da arkadaşlar arasında döndürülen kitaplarla sadece okuma üzerine kuruluyken bugün çok daha farklı bir yere evirildi. Pek çoğumuz artık okuduğumuz kitaba sahip olmak istiyoruz.

        REKLAM

        Çok eskiden kitaba sahip olmak, bir kişisel kütüphane yapabilmek ancak ekonomik ve kültürel sınıfı yüksek insanlara özgüydü. Biraz kitaba erişmenin bu kadar kolay olmaması biraz da böyle bir kültürün var olmaması etkiliyordu bunu. Ancak bugün her şey gibi bu ayrım da değişti. Kitaba erişmek çok kolay.

        Sosyal medyanın hayatımıza etkisi de bunda rol oynuyor. Sahip olduğumuz kitapları sosyal medyada paylaşmak, kitapları evde bir dekorasyon ürünü olarak da kullanmaya alışmak kitap sahibi olma eğilimini artırdı. Bazılarımız okumayacağını bilse de kitap almayı durduramıyor.

        Aslında bu durum bizim ülkemizde sosyal medyanın ve modern dünyanın etkisiyle görünür olsa da dünyanın farklı yerlerinde çok eski zamanlardan beri bilinen bir durum. Bu okunmasa da sürekli kitap alma, kitap biriktirme meselesine Japon kültüründe bir isim taktıklarını biliyor muydunuz?

        REKLAM

        BİBLİYOMAN BAŞKA, TSUNDOKU BAŞKA...

        Japonca bir kelime olan Tsundoku, okumasa da kitap alıp biriktiren insanlar için kullanılıyor! Tsundoku kelimesinin Japon kaynaklarında ilk kullanılışı 1800'lü yıllara uzanıyor. İlk defa 1879 yılında kullanıldığı düşünülen Tsundoku kelimesi o zamanlarda çok fazla kitaba sahip olan ama sahip olduğu kitapları okumamış olan bir öğretmeni tanımlamak için kullanılmış. Bugünkü anlamı bundan yola çıkarak biraz dönüşmüş.

        Kitap biriktiren ve kitaba tutkun olan insanlar için bibliyoman dendiğini duymuşsunuzdur. Bibliyoman ile Tsundoku arasında bazı farklılıklar var. Bibliyomanlar kitap koleksiyonerleridir. Yani genelde ilk baskı, imzalı ya da bir nedenden dolayı zaten okumayacakları kitapları alıp koleksiyon yaparlar. Tsundoku'da bu kitapları okuma niyeti vardır.

        AYNI ANDA BİRDEN FAZLA KİTAP OKUYABİLİRLER!

        Bir gün okurum, zamanı gelince okurum diye düşünüp şu an okumayacakları kitapları alır Tsundoku sendromuna sahip olanlar. Tsundoku'nun püf noktası, bu insanlar nesne olarak kitap almaya odaklı değildir. Ne olursa olsun almazlar. İlgilendikleri, merak ettikleri kitapları alırlar. Bu insanların aynı anda 3 ya da 4 kitaba başladıkları olur. Hepsini bitirmek zorunda hissetmezler kendilerini, sadece önlenemez bir merakla başlarlar...

        Bizim kültürümüzde Tsundoku negatif bir anlamı varmış gibi görünebilir ancak Japonlar bu kelimeyi negatif bir anlamla kullanmaz. Japonlar bun kelimeyi içi boş bir takıntı gibi değil, tutkulu ve öğrenmeye karşı durdurulamaz bir coşkuyu duyanlar için kullanır.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ