Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Lübnan Enformasyon Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Habertürk'e konuştu | Dış Haberler

        İsrail-Lübnan hattında gerilimin arttığı son günlerde İsrail ile Lübnan Hizbullahı arasında karşılıklı saldırılar sürüyor. Lübnan Enformasyon Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Ziyad el-Mekari, Habertürk TV Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin'e konuştu.

        ATEŞKES İHTİMALİ VAR MI?

        Soru: Sayın Bakan, İsrail saldırıları ile birlikte bölgede gerginlik tırmanırken, Lübnan ile İsrail arasında ateşkes olabileceğine dair söylemler var. Saldırıların tırmandığı bir süreçte ateşkes ihtimali var mı?

        Cevap: Aslında az önce New York'tan aldığımız haberlere göre, belli bir formül üzerinde çalışılan bir ateşkes için ciddi çabalar var. Başkan Biden ve Cumhurbaşkanı Macron’un ortak açıklamasında ve ayrıca Lübnan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı'nın bu gelişmeleri takip etmek üzere New York'ta bulunması bu durumu doğruluyor. Lübnan'daki savaşın, ilk kez Hizbullah ve İsrail arasında gerçekleşen bir çatışma olduğuna dikkat çekiliyor ve bu durum, sadece askeri tesislere yönelik bir saldırı olarak değerlendiriliyor. Ancak Lübnan'da sivilleri hedef alan, evleri yıkan, sığınakları ve ambulans ekiplerini yok eden İsrail’dir. Lübnan olarak savaş istemediğimizi vurgulamak istiyorum. Bu müzakerelerin başarıya ulaşacağını ve hızlı bir ateşkes olacağını umut ediyoruz. Ancak savaşı isteyen taraf olmadığımızı altını çizmek istiyorum.

        REKLAM

        "LÜBNAN SAVAŞTA"

        Soru: İsrail'in saldırıları artık sadece silahlı bir grubu hedef almanın ötesinde, sivilleri de hedef alıyor. Siz bu durumu tam anlamıyla bir savaş olarak görüyor musunuz?

        Cevap: Evet, Lübnan savaşta. Tüm Lübnan toprakları, ayrım gözetmeksizin bombalanıyor. Kuzeyden Lübnan Dağı'na, Bekaa'dan Beyrut'a ve güneye kadar her yer hedef alınıyor. Bu savaş yıkıcı ve çok fazla savaş suçu içeriyor. İsrail'in saldırıları sonucunda binlerce yaralımız, yüzlerce şehidimiz ve yüzbinlerce yerinden edilmiş insanımız var. Savaş aylardır devam ediyor, ancak şimdi daha güçlü ve daha yoğun bir şekilde sürüyor. Mevcut angajman kurallarının ihlal edildiğini de belirtmek isterim. İnsanlarımız için evet bir şey yapmak zorundayız.

        Soru: İsrail'in saldırıları neticesinde son 72 saatte, yarım milyondan fazla insan Güney Lübnan ve Bekaa bölgesinden kuzey ve iç bölgelere göç etmeye başladı. Bu göç durumunu yönetebilecek misiniz?

        Cevap: Hükümet, yerinden edilen bu insanları barındırmak için bir plan üzerinde çalıştı ve bu plan aylardır yürürlükte. Yerinden edilen insanlar için birçok okul ve barınma merkezinde gerekli düzenlemeler yapıldı. Ancak durum aniden gelişti ve sayılar çok hızlı bir şekilde arttı. Bu nedenle hükümetin bu meseleyi ele alması biraz zaman aldı. Şu anda işlerin giderek daha iyiye gittiğini görüyoruz ve umarız bu durum Lübnan genelinde yayılmaz.

        REKLAM

        Soru: İsrail, medya ve sosyal medyayı çok etkin bir şekilde kullanıyor. Lübnan olarak bu medya enformasyon kurumlarına karşı durumunuz nedir?

        Cevap: Teknolojinin insanlığın hizmetinde olması gerektiğine inanıyoruz, suçun hizmetinde değil. Beyrut'ta yaşananlar, çağrı cihazları ve telsizlerin kullanımı, sivilleri etkileyen bir savaş suçudur. Hizbullah'ı hedef alan bu saldırılarda, siviller, çocuklar ve kadınlar da şehit oldu. Yüzlerce kişi uzuvlarını, parmaklarını ve gözlerini kaybetti. Bu durum, sadece Lübnan’ı değil, tüm dünyayı etkileyen bir suçtur. Yeni bir savaş yöntemi olarak teknolojiyi kullanmanın ve bunu suç eylemleri için uygulamanın dünyanın tamamı tarafından kınanması gerektiğine inanıyoruz.

        Soru: Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası kurumların Lübnan'a yönelik baskılar ve savaş konusundaki tutumları nasıl?

        Cevap: Cezayir'de ilgili taraflar ve uluslararası örgütlerle bir kriz masası oluşturuluyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kuruluşlar, Lübnan'daki durumu kontrol altına almak için çeşitli planlar yapıyorlar. Yerinden edilenlerin tahliyesi ve sağlık koşullarıyla ilgili planlarda fon ve yardımlar sağlanıyor. Her kuruluş, kendi sektörüyle ilgili Lübnan hükümeti ile iletişimde. Özellikle bu kriz sırasında uluslararası kuruluşlar, Lübnan'daki durumu iyileştirmek için daha aktif hale geldiler. Beklentimiz kurumların daha aktif olmaları

        REKLAM

        Soru: İç savaş tecrübesi olan bir ülkesiniz. Lübnan halkı bu savaş durumuna nasıl bakıyor?

        Cevap: Lübnanlıların bir kısmı bu savaşa karşı, bu süreçte bazı aksilikler yaşanabilir. Ancak Lübnan'ın tüm halkı, bu saldırganlık karşısında dayanışma ve birlik içinde olmalı. Savaş bittikten sonra Lübnan’ın yeniden inşa sürecine hazırlanması gerekiyor. Zaten mevcut sorunlarımız var; cumhurbaşkanının seçilmesi, Lübnan yönetimi, reformlar ve ekonomik kriz gibi büyük meselelerimiz var. Güney’den ve Bekaa’dan yerinden edilen Lübnanlı kardeşlerimize yardım etmek için dayanışma ve yardımlaşmanın çok gerekli olduğunu düşünüyorum. Savaş bittikten sonra, ülkemizi yeniden inşa etmeye odaklanmalıyız. Yeniden eski acılara dönmememleyiz.

        Soru: Türkiye ile ilişkileriniz nasıl? Türkiye ile bu süreçte iletişim kanallarınız nasıl?

        Cevap: Türkiye ile ilişkilerimiz oldukça iyi ve samimi. Beyrut'taki Büyükelçi Barış Ulusoy ile sürekli iletişim halindeyiz. Türkiye iletişim başkanı Prof Fahrettin Altun her zaman Lübnan’a özel ilgi gösterdi ve destek verdi. Kasım ayında TRT ile İstanbul'da bir konferansa davet edildik. Enformasyon Bakanlığı olarak telekomünikasyon, teknoloji ve medya ile ilgili tüm konferanslara katılmayı planlıyoruz. Türkiye ile ilişkimizden gurur duyuyoruz. Ayrıca, TİKA'nın Lübnan Televizyonu’na yeni bir stüdyo sağladığını belirtmek isterim. Türkiye ile ilişkilerimizi geliştirmek için sabırsızlanıyoruz.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ