Miras davası namus davasına döndü: "Ölen kadınlardan biri olmak istemiyorum"
İstanbul Avcılar'da aile üyeleri arasında çıkan miras kavgasında 25 yaşındaki Başak Billik, amcası Bayram Billik tarafından demir çubukla dövüldü. Başına 7 dikiş atılan ve vücudunda morluklar olan genç kadın, amcasından şikayetçi olduğunu ancak serbest bırakıldığını belirterek "Ben yeğeniyken bunu yapabiliyor. Dışarıda çok kez kadınlar öldürüldü. Ben bunlar gibi olmak istemiyorum. Genç bir kızım. Evlilik arifesindeyken, çok kötü etkiledi. Ben o ölen kadınlardan birisi olmak istemiyorum" dedi. 6 yıldan beri amcasının psikolojik şiddetine ve sözlü tacizine de maruz kaldığını dile getiren Billik, "Bu artık miras davasından, namus davasına döndü" ifadelerini kullandı.
Avcılar'da aile üyeleri arasında çıkan miras tartışmasında genç kadın, amcası tarafından demir çubukla dövüldü, taciz edildi.
Olay, 3 Kasım Pazar günü Esenler'de bir düğün salonunda meydana geldi. İddiaya göre, Başak Billik, ailesiyle birlikte bir yakınının düğününe gitti. Miras anlaşmazlığından dolayı husumetli oldukları öğrenilen 56 yaşındaki amca Bayram Bilik ve Başak Billik'in babası Turgut Bilik arasında tartışma çıktı.
Tartışma sırasında Bayram Bilik, elindeki demir çubukla Başak Billik'in kafasına vurdu. Başından yaralanan Billik, amcasından şikayetçi oldu.
Amcasının daha öncesinde de kendisine şiddet uyguladığını ve tehdit ettiğini söyleyen Billik, "1 Kasım Cuma günü, babamla miras mevzusu yüzünden tartışıp babama, 'buraya gel seni öldüreceğim, seni silahımla öldüreceğim' diye tehditler savurduğunda babam iş yerinden izin alıp, buraya geliyor. Burası benim aile evim. Ben şu an da ayrı yaşıyorum. Annemle görüntülü konuştuğum esnada da bunları annemden duyduğumda, benim hakkımda hala babama tahrik edici, miras davasından konuyu buraya getirdiğini duyduğumda artık bunlara susmayacağımı ve şikayetçi olacağımı söyledim ki zaten ben buraya gelemeden polis buraya gelmiş. Şikayetçi olmaya gittiğimde, kapıda karşılaştık. Henüz babam ve annem gelmemişti hatta. Ben onlardan önce gelmiştim. Bunlarda aynı esnada geldiğinde kapıda denk geldik, nişanlıma doğru kafa sallayıcı bir şekilde bakıp, tahrik edici bakışlarda bulunduğunda nişanlım ona istinaden sadece şunu söyledi, 'Telefonda nişanlım hakkında söylediklerini şimdi karakolda da söyleyeceksin.' dedi. Bunun üzerine direkt, nişanlıma hiç fırsat vermeden yakasına yakışıp boğazını sıktı ve üzerine yumruk atmaya başladı. Bunun üzerine beni de aynı şekilde darp etmeye başladılar. Zaten yüzümde yaralar oluşmuştu bunların hepsi kabuk bağladı, döküldü. Biz oraya aslında başka bir sebepten şikayetçi olmaya gitmişken, tam tersi darp edildiğim için şikayetçi olmak durumunda kaldım" diye konuştu.
"MİRAS DAVASINDAN, NAMUS DAVASINA DÖNDÜ"
6 yıldan beri amcasının psikolojik şiddetine ve sözlü tacizine maruz kaldığını ifade eden Billik, "Darp edildikten sonra, raporumu almak için memurlar tarafından hastaneye götürüldüm. Darp raporumu aldım. Daha sonrasında şikayetimi oluşturdum. Aynı zamanda ettiği tehdit ve hakaretler için tekrar ayrıca bir şikayetimi oluşturdum. 2018-2019 yılları arasına dayanan bir mevzu benimki. Bu zamanlardan yapmaya başladı. Sözlü tacizleri yani karşıma geçip, 'sen çok güzelsin, çok çekicisin' dediği zamanların bile artık zamanı geldiğini düşünerek onlardan da şikayetçi oldum. Bunlar bizim 20-25 senedir yaşadığımız şeyler. Benim çocukluğuma dayanan şeyler ama yaklaşık 2018 yılından itibaren benim üzerime oynanıyor. Babamın canını, ailesiyle yakmaya çalışıyor. Annem için de çok fazla tehdit ve hakaret ettiler. Bu artık miras davasından, namus davasına döndü" ifadelerini kullandı.
"BENİ HEDEF ALARAK KAFAMA VURDU"
Amcasının babasını tehdit ettiğini söyleyen Billik, "Pazar günü, akrabamızın düğününe gitmek için ailecek hazırlandık. Nişanlımla beraber buraya geldik. Babamı, annemi, kardeşlerimi alıp ailecek düğüne gittik. Babam takı töreninde hava almaya kapıya çıktı. Bunun üzerine, arkasından nişanlım ve kardeşim de kapıda onların da olduğunu bildiği için ya da bekleyen birisi varsa diye tedirginliklerinden kaynaklı, gidiyorlar babama bakmak için. Ben anneme söyledim, 'anne sen küçük kardeşimle bekle ben bir babamlara bakıp geleceğim' dedim. Bunun üzerine kapıya çıktım. O esnada ben gelene kadar, orada bir tartışma yaşanmış. Aslında öncesinde zaten, amcam sataşmış. Babamı, 'gel lan seni öldüreceğim bu köşeye gel, sana göstereceğim' diyerek düğün salonunun köşesine çağırmış. Kardeşime ve nişanlıma da aynı hakaret ve tehditleri devam ettirdiğini gördüğümde zaten olayın üzerine gelişimde, direkt 'ne oluyor ya ne diyorsun sen?' diye konunun üzerine girmem üzerine, direkt bana saldırmaya başladı. Üzerime yürüdü ve vurmaya çalıştı bana. Bana vurmaya çalışması üzerine, zaten babam ve nişanlım, kardeşim direkt beni savunmak için araya girdi. O esnada tabi ki, bana vurabildiğini vurdu yani. Elinde o sırada bir demir jop çıkarıp, ki ben ilk defa gördüm. Düğmesine bastı, açıp uzattı ve direkt beni hedef alarak kafama vurdu. Orada hala kendimi savunmaya çalışıyordum. Kafamın yarıldığından, kanadığından asla haberim yok" şeklinde konuştu.
"KAFAMI YARMASINA RAĞMEN DIŞARIDA"
Billik, "Saçlarım hala kanlı. Duş alamadığım için şu an hala kanlı bir şekilde geziyorum. Kafamın direkt sargısıyla, hiç dinlenmeden karakola gittim. Karakolda aynı şekilde, darp raporumu teslim ettim. Uzaklaştırma istediğim halde, tekrar bunu yaptığını, darp edildiğim halde bunun ikinci olduğunu ve üçüncüsünde bu adamın beni en sonunda öldüreceğini söyledim. Ben bu adam yüzünden 2020 yılında eve çıktım. O kadar çok sözlü tacize maruz kalıyordum ki. Gerek mesleğimle alakalı, giyimimle alakalı. Ben adalet istiyorum. Bu insan, kafamı yarmasına rağmen dışarıda geziyor. Hala aile apartmanımızda, çok rahat bir şekilde girip çıkabiliyor. Bunun artık gereken cezayı almasını istiyorum. Bu şekilde ne ben ne de ailem güvende değiliz. Şu anda uzaklaştırma kararımız var ama elbet bu uzaklaştırma kararı bitecek. Ben yeğeniyken bunu yapabiliyor. Dışarıda çok kez kadınlar öldürüldü. Ben bunlar gibi olmak istemiyorum. Genç bir kızın evlilik arifesindeyken, travmatik olarak çok kötü etkiledi. Ben artık o ölen kadınlardan birisi olmak istemiyorum" dedi. Başak Billik'in babaannesi S.B ise “Benim küçük bir oğlum vardı onu da baskılar ile yurt dışına kaçırttı" şeklinde konuştu.