Yeni araştırma: Dudak dudağa öpüşme nasıl başladı? Aşktan değil pislikten!
Öpüşmenin kökeni, sandığımız kadar romantik ya da sevgi kaynaklı çıkmadı! Yeni bir araştırmaya göre öpüşme, atalarımızdan devredilmiş, körelmiş bir primat bakım biçimini temsil ediyor
Nereden çıkmış olabilir dudak dudağa öpüşme? Belki de bu konuda aklınıza gelen tüm varsayımlara veda etmeniz gerekebilir.
Dudakların birbiriyle buluşmasının kaynağını, sevgiyle bağlantılı olarak düşünebilirsiniz. Ancak geçen ay yayınlanan yeni bir çalışma, dudak dudağa öpüşmenin arkasındaki tarihsel gerçeği ortaya çıkardı ve anladık ki konu sevgiden çok uzakmış...
İngiltere'deki Warwick Üniversitesi'nde psikoloji doçenti olan Adriano R. Lameira tarafından yürütülen araştırma, öpüşmenin bir zamanlar başka bir varlığı tımarlamak için kullanılan evrimsel bir içgüdü olduğu sonucuna vardı.
Öpüşmenin geçmişte bit giderme yönteminin bir parçası olduğuna inanan Lameira, "Kanıtlar, öpüşmenin insanlarda sevgiden türetilmiş bir işaret olmadığını destekliyor. Bunun yerine, biçimini, bağlamını ve işlevini koruyan, hayatta kalan, atalarından devredilmiş, körelmiş bir primat bakım biçimini temsil ediyor" dedi.
Maymun davranışları üzerine yapılan araştırmaya göre öpüşme, büyük olasılıkla, bakım yapan tarafın, döküntüleri veya parazitleri yakalamak için, bakımı yapılan kişinin kürkünü veya derisini çıkıntılı dudaklarıyla emdiği bir tımarlama biçiminin, bugüne kadar korunmuş son ağız teması aşaması.
Lameira, "Bu, zemindeki yüksek parazit yükü göz önüne alındığında, hijyenik amaçlar için bakımı önemli hale getirdi" dedi. Ancak insanlar daha az vücut kılıyla evrimleştikçe, bakım daha az gerekli hale geldi ve sonuçta geriye yalnızca bugün öpüşmek olarak bildiğimiz şey kaldı.
Araştırmacılar, insanların atasının, yaklaşık 2 ila 4 milyon yıl önce "öpüşen bir maymuna dönüştüğünü" tahmin ediyor. Ve öpüşme, günümüzde artık güven ve bağlılığın kristalleşmiş bir sembolü.
Öpüşmenin cinsel amaçlı olmasının özel bir durum olduğunu belirten araştırmacı Lameira, öpüşmenin nasıl cinsel içerikli bir eylem haline geldiğinin belirlenmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu ekledi.
ROMANTİK ÖPÜŞME TÜM KÜLTÜRLERDE YOK
Lameira'nın araştırması, öpüşme davranışının evrimsel kökenleri konusunda fikir verse de öpüşmenin atalarımızdan bir kalıntı olduğu fikri hala sadece bir varsayımdan ibaret. Zira daha önce Nevada Las Vegas Üniversitesi'nin 168 kültür üzerinde yaptığı araştırmada, toplumların yarısından azının dudak dudağa öpüştüğü ortaya çıkmıştı.
Antropoloji profesörü William Jankowiak, ebeveyn-çocuk öpücüğü veya selamlaşma gibi şeyler hariç, kültürlerin yalnızca yüzde 46'sının dudak dudağa öpüşmeyi romantik anlamda kullandığını bulmuştu.
ESN ESKİ ÖPÜŞME KAYDI MEZOPOTAMYA'DAN
Bir başka araştırmaya göre, insanlığın en eski öpüşme kaydı yaklaşık 4500 yıl öncesine, yani daha evvel düşünülenden 1000 yıl öncesine dayanıyor.
Hem de bizim topraklarımızdan, Mezopotamya’dan…
Bilim insanları, öpüşmenin en eski Mezopotamya toplumlarının bazılarında olduğunu ve M.Ö. 2500'den kalma eski metinlerde belgelendiğini, ancak büyük ölçüde gözden kaçırıldığını belirtti.
Science dergisinde geçen yıl yayınlanan, Oxford Üniversitesi ve Kopenhag Üniversitesi'nden akademisyenler tarafından yürütülen araştırmaya göre, arkadaşça veya ebeveyn-çocuk öpüşmesinin insanlar arasında zaman ve coğrafya boyunca yaygın bir davranış olduğu öne sürülse de romantik ve cinsel öpüşmenin kültürel olarak evrensel olduğu düşünülmüyordu.
Araştırmacılar, bulguların, öpüşmenin eski çağlarda birçok kültürde romantik yakınlığın sıradan bir parçası olarak görüldüğünü ve daha önceki araştırmaların öne sürdüğü gibi belirli bir bölgeden kaynaklanmadığını gösterdiğini söyledi. Önceki bir hipotez, öpüşmeye dair en eski kanıtın M.Ö. 1500'de, günümüz Hindistan'ından geldiğini öne sürüyordu.
Antik Mezopotamya'dan kalma kil tablette öpüşme tasvir ediliyor
Eski Mezopotamya metinleri, öpüşmenin evli çiftlerin yaptığı bir şey olduğunu öne sürüyor, ancak öpüşmek aynı zamanda evli olmayan bir kişinin aşık olduğunda arzularının bir parçası olarak da görülüyordu.
Danimarka’daki Kopenhag Üniversitesi'nden Mezopotamya tıp tarihi uzmanı Dr. Troels Pank Arboll, Mezopotamya kil tabletlerinden binlercesinin günümüze kadar ulaştığını ve buna göre, eski çağlarda öpüşmenin de romantik yakınlığın bir parçası olarak kabul edildiğini söyledi.
Arboll'a göre öpüşmek, yalnızca belirli bir bölgede ortaya çıkan ve oradan yayılan bir gelenek olarak görülmemeli. Aksine, birkaç bin yıl boyunca birçok antik kültürde uygulanmış gibi görünüyor.