Oscar'a aday olan en iyi 15 aksiyon filmi
Akademi, aksiyon filmlerini pek sevmez ama bu yıl en iyi film dalındaki 10 Oscar adayı arasında türün üç örneği birden var. Biz de bu vesileyle en iyi film Oscar'ına aday gösterilmiş aksiyonlar arasından bir seçki oluşturduk. Habertürk film eleştirmeni Mehmet Açar'ın yazısı.

BAŞLANGIÇ (2010)
(Inception)
Yönetmen Christopher Nolan, insan zihnini çağdaş bir aksiyon filminin temel malzemesi haline getirirken rüyalarda dolaşan bir adamın trajedisiyle bir soygun öyküsünü birleştiriyor. İlk katmanda, hafif ve harika bir soygun filmi duruyor. İkincide, Cobb’un (Leonardo DiCaprio) ailevi ve kişisel sorunlarını işleyen bir psikolojik dram... Cobb, Yunan tragedyalarındaki gibi affedilmeyecek suçlar işlemiş bir kahraman... Üçüncü katmanda ise Nolan, rüyaları alıp onları unutulmaz bir sinema deneyimine dönüştürüyor. Film bazı sahneleri itibarıyla sinema, mimari ve resim sanatı arasındaki akrabalığı işleyen bir çağdaş sanat gösterisi gibi... Gösterinin teması ‘yıkım ve şiddet’. Esin kaynakları Salvador Dali başta olmak üzere gerçeküstü resim, Escher tabloları ve modernist şehir mimarisi... Bu üçüncü katmanda Nolan, rüyalar aracılığıyla bağ kuruyor seyirciyle. Bu filmde yıkılan ve çöken sadece rüyalar değil, gerçeklik zemini de kaybediliyor. Nolan, gerçeklikten koparak, sanal dünyalara sığınan günümüz insanına dair bir şeyler söylemek istiyor sanki... 8 dalda aday olduğu Oscar’larda 4 ödül kazandı.

DİRİLİŞ (2015)
(The Revenant)
12 dalda aday gösterildiği Oscar’larda erkek oyuncu, yönetmen ve görüntü yönetmeni ödüllerini kazanan film, insanın vahşi doğada sarsılan ya da ayakta kalan değerler sistemini sorguluyor. Yüzbaşı Andrew Henry (Domhnall Gleeson) Batı’nın medeni yüzünü yansıtan biri. John Fitzgerald (Tom Hardy) ırkçılığı ve fırsatçılığıyla beyaz adamın karanlık yüzünü temsil ediyor. Ana karakterimiz Glass (Leonardo DiCaprio) ise açılıştaki av sahnesinde vurgulandığı gibi doğayla uyum içinde, artık onun bir parçasına dönüşmüş durumda. Filmdeki diğer beyazlara oranla sessiz bir karakter ama kendi ırkının açgözlülüğünden duyduğu rahatsızlığı hissetmemek mümkün değil. “Diriliş”i çarpıcı ve etkileyici kılan asıl özelliği anlatımı. Yönetmen Inarritu’nun başarısının sırrı; savaş, takip, dövüş gibi sahneleri, olayların göbeğindeki hareketli bir kamerayla uzun planlar halinde çekmek.

MAD MAX FURY ROAD (2015)
Max (Tom Hardy), çölün derinliklerinde “yalnız kovboy” misali takılırken Ölümsüz Joe'nun yönettiği yarı vahşi bir toplumun avcıları tarafından yakalanır. Daha sonra kendini, Ölümsüz Joe’nun haremiyle birlikte Yeşil Diyar’a kaçmaya çalışan Furiosa (Charlize Theron) ve onu takip edenler arasındaki kanlı bir kaçma kovalamacanın orta yerinde bulur. İktidardakiler, kadınları ve savaşçıları sömüren hastalıklı, çirkin, deforme erkeklerden oluşur. Fiziksel deformasyon ve hastalık, sembolik olarak hem iktidarı hem toplumu sarmış durumdadır. Toplum, dini fanatizm ve militarizmle ayakta tutulur. Furiosa’nın kaçırmaya çalıştığı genç, güzel ve sağlıklı kadınlar ise kıyametin orta yerinde insanlığın umudu ve geleceğini temsil ederler. Max’i etkileyen, kadınların iktidara baş kaldırma cesareti ve geleceğe duydukları inançtır. 6 Oscar kazanan filme asıl ruhunu veren ise görsel atmosfer ve bütün imgeler...

DUNKIRK (2017)
1940 yılında Alman ordusu, müttefikleri Fransa’da Manş Denizi kıyısındaki Dunkirk’te sıkıştırır. Sahile yığılan askerlerin, hava saldırıları sırasında kaçacak yeri yoktur. Askerleri almaya gelen gemiler, uçaklar ve denizaltıları için kolay hedeftir. Üstelik sahilde gemilerin yanaşacağı bir iskele de bulunmaz. İşte böyle bir ortamda sivil tekneler, askerleri kurtarmak için ateş altındaki Dunkirk’e doğru yola çıkar. Dunkirk Savaşı, İngiltere için büyük bir yenilgiyse, ‘Dunkirk tahliyesi’ 5 yıl sonra gelecek zaferin ilk adımıdır. Yönetmen Christopher Nolan, Dunkirk tahliyesine karadan, denizden ve havadan olmak üzere üç açıdan bakar. Dunkirk’te Alman ateşinden kurtularak sahile çıkan genç asker Tommy’nin yaşam mücadelesini, Alman uçaklarını püskürtmeye çalışan pilotların hava savaşını ve İngiltere’den kalkan bir teknenin yolculuğunu paralel olarak anlatır. 8 dalda Oscar’a aday olan film, 3 ödül kazanır.

BLACK PANTHER (2018)
Filmin hikâyesi günümüz dünyasındaki ırkçılık sorunlarına dair iki zıt tezin tartışması gibiydi... Black Panther T’Challa’nın (Chadwick Boseman) babası, “Sadece kendi ülkemizi koruyalım, gücümüzü gizleyelim” fikrini savunuyordu. T’Challa’ya meydan okuyan kuzeni (Michael B. Jordan) ise gücü intikam almak ve başka ülkeleri fethetmek için kullanmaktan yanaydı… 3 Oscar ödüllü filmin ABD’de eleştirmenler tarafından çok sevilmesinin nedenlerinden biri barış ve dayanışmaya yaptığı vurguydu. ABD gişelerinde ulaştığı başarı da çarpıcıydı. Çünkü özellikle ABD’de yaşayan Afrika kökenli gençler için önemli bir kahramandı Black Panther.