Merkez Bankası faizi beklenenin iki katı artırarak piyasalara bir kez daha pozitif yönde sürpriz yaptı. 5 puan artışla politika faizi yüzde 40’a yükseldi. Mayıs ayında yüzde 8.5 düzeyinde olan politika faizindeki bu artışa karşılık gerçekleşen enflasyonun halen 21 puan altında bulunuyor.
➔Faizin derin negatif düzeylerinden çıkarak normalleşmesinin en büyük katkısı Türk Lirası’nın değerlenmesine ve güçlenmesine yol açarak enflasyonun kontrol altına alınmasına olacak.
➔Hafta içinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan “TL’nin değer kaybı sürecinin sonuna gelindiği ve bundan sonra değerlenme sürecinin başladığını” söylemişti.
➔En üst siyasi otorite ve karar alıcı olarak Cumhurbaşkanı’nın bu sözleri, TL’nin değerleneceği yönünde var olan beklentileri pekiştiriciydi.
EN ACİL SORUNA ÇÖZÜM
➔Ekonomi yönetiminin TL’yi değerlendirmesi sadece enflasyonu düşürmeye yaramıyor. Ondan önce TL varlıklara hem yerli hem de yabancı yatırımcıların yatırım yapmasına yol açıyor.
➔Bu da bir süredir ekonominin en acil sorunu haline gelen döviz likiditesini artırmaya katkıda bulunuyor.
➔Nitekim seçim öncesi Türkiye’den çıkan sermaye seçim sonrası döndü. Ancak bu hareket büyük ölçüde net hata ve noksan kaleminde kaynağı belli olmayan şekilde gerçekleşti.
➔Hisse senetleri yoluyla bir miktar giriş de gerçekleşti.
➔Asıl daha büyük kalem olması gereken devlet iç borçlanma senetleri yoluyla sermaye girişi ise yeni başlıyor. TCMB’nin haftalık verilerine göre 17 Kasım ile biten haftada yabancılar devlet iç borçlanma senetlerine 1 milyar 177 milyon dolar net bazda yatırım yaptı.
➔Bu büyüklükte yatırım uzun yıllar sonra ilk kez görülüyor.
FAİZDE %40’IN ÜSTÜ YABANCIYI ÇEKTİ
➔Muhtemelen 2018 sonrası meydana gelen haftalık bazdaki milyar dolarlık tahvile girişin, gösterge tahvil faizinin yüzde 42.6’ya sıçramasıyla yakından bir ilgisi var.
➔TL’nin değerlenme sürecine girmesi, yabancıların kur hareketlerinden dolayı zarar etmeyeceğinin hatta kar edebileceklerinin bir güvencesini veriyor.
➔Üzerine bir de yükseltilmiş faizler gelince Türk tahvilleri yeniden yabancılar için cazip olmaya başladı.
➔Yabancıların ilgisi geçen haftanın ardından muhtemelen bu hafta da sürebilir.
➔Çünkü politika faizi ile bütün faizlerin alt bandı belirlenmiş oluyor.
➔Bu alt sınır şimdilik yüzde 40. Dün de yazdığımız gibi muhtemelen Merkez Bankası aralık ayında bir kez daha faiz artırarak bu sürece ara verecek.
➔Aralıktaki faiz artırımının boyutunu muhtemelen gelişmeler ve ortaya çıkacak enflasyon düzeyi belirleyecek.
YOL HARİTASI NE?
➔Ancak bu boyut da en çok yüzde 5 ile sınırlı olacak gibi. Çünkü TCMB dünkü açıklamasında “Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır” dedi.
➔Yani “sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır” sözünden yeni yıla sarkılmayacağı çıkarılırsa tek seferlik faiz artırımına gidilecek. Ancak “parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak” sözü de yüzde 5’in altında bir orana işaret ediyor.
➔Dolayısıyla aralık toplantısında daha düşük oranlı bir faiz artırımı bizi bekliyor.
➔Şartlar zorlarsa belki ocak ayında düşük oranlı bir faiz artırımı daha olabilir.
➔Ardından seçim süreci beklemeyle geçirildikten sonra nisan ayında alınan önlemlerin daha büyütülmesi, hastaya verilen ilacın dozunun artırılması, yeni ilaçların ve tedavi şeklinin devreye girmesi de mümkün olabilir.
