Geçen hafta açıklanan yılın ilk çeyreğine ait büyüme verilerine göre makine ve teçhizat yatırımlarındaki artış yüzde 11.9 oldu. Yüzde 5.7’lik GSYH büyümesinin 1.5 puanı bu kalemden geldi.
➔ Böylece 2019 yılının son çeyreğinden başlayan makine ve teçhizat yatırımlarındaki ivmelenme 2024’ün ilk çeyreğine kadar aralıksız devam etti.
➔ 18 çeyrek veya 4.5 yıldır devam eden yatırım büyümesi elimizdeki verilerle 2000’li yılların en uzun süreli ve en büyük olanı.
➔ Öyle ki, bu dönemde yaşanan pandemi, kur atakları, ekonominin hemen her alanını etkileyen seçimler dahi yatırımları kesintiye uğratamadı.
➔ 4.5 yılın ardından geldiğimiz aşamada tam da Türk özel sektörünün tercih ettiği bir yatırım ortamı, yatırım ortamı yerine daha uygun olanı yatırım finansman koşulları oluştu.
➔ Döviz kurunun düşük ve enflasyonun altında seyretmesine karşılık Türk lirası değerleniyor. Geçen yılın son çeyreğinde başlayan bu eğilim halen devam ediyor.
➔ Hem ekonomi yönetimi hem de Merkez Bankası politika metinlerine giren değerli TL, dövizden yerli paraya geçişin ve güçlenen sermaye akımlarının sonucu gerçekleşiyor.
➔ Ama aynı zamanda enflasyonu düşürecek bir politika aracı olarak da benimsendi ve açıklaması böyle yapılıyor.
DÖVİZLE BORÇLANMA
➔ Yüksek faizler ve değerli TL karşısında düşük kalan döviz kurları üzerinden geçmişten beri döviz üzerinden finansman sağlayarak yatırım yapmak sanayicilerin iyi bildiği bir iş.
➔ Uzun yıllardır yüksek enflasyon ortamında yaşayan Türkiye’de kredi faizleri yüksek ve kredinin vadesi çok kısa.
➔ Dövizle borçlanmak veya dış finansman sağlamak faiz oranlarını düşürdüğü gibi vadeyi yeterince uzun tutabiliyor. Bu iki özelliğiyle de geçmişte yatırımlar ancak dövizle borçlanarak yapılabiliyordu.
➔ Bu eğilimin son 5-6 yıldır azalması, şirket açık pozisyonlarının 195.5 milyar dolara çıkmasının ardından 2018 yılında yürürlüğe konulan dövizle borçlanma sınırlamasından kaynaklandı. 2018’den bu yana da devalüasyon boyutunda üç büyük döviz kuru artışı yaşandı.
➔ Yüksek faizler ve enflasyonun altında kalacak bir kur artışı yanında TL kredi büyümesinin aylık yüzde 2 ile sınırlanması 2024 yılında döviz kredilerini yeniden canlandırdı. Yılın 5 aylık döneminde şirketlerin yurtiçi bankalardan kullandığı döviz kredisi 20 milyar dolara vardı. Döviz kredi stoku 150 milyar dolara çıktı.
➔ Bu yolla şirketler hem döviz bazında borçlanmanın uygunluğunu değerlendirdi hem de TL ticari kredilere getirilen aylık yüzde 2 büyüme sınırını aşmanın yolunu buldular.
YATIRIMLARA NE OLUYOR?
➔ Ancak TCMB mayıs ayı faiz kararı ile ayda yüzde 2 büyüme sınırını döviz kredileri için de uygulamaya koydu.
➔ Dövizle borçlanarak yatırım yapmanın uygun olduğu bir konjonktüre girilmesine ve bu finansman yönteminde gayet tecrubeli bir iş dünyasının varlığına rağmen yatırımlar durgunluk işaretleri vermeye başladı.
➔ Dün açıklanan mayıs ayı geçici dış ticaret verilerine göre yatırım malları ithalatı yüzde 5.4 azaldı. Hammadde ve aramalı ithalatı ki üretim için gerekli, yüzde 16.4 azaldığı bir ayda yatırım malları da buna ayak uydurdu.
➔ Yılın 5 aylık döneminde ise yatırım malı ithalatı hala artıda. Buradaki artış da 300 milyon dolar veya yüzde 1.3 gibi küçük bir oranda. 20.6 milyar dolarlık ithalat bu yılın 5 ayında 20.9 milyar dolara yükseldi.
➔ Gerçi bu durgunlukta baz etkisi de var. Çünkü yatırım malı ithalatı 40.5 milyar dolardan yüzde 30 artışla geçen yıl 52.6 milyar dolara yükseldi ve tarihi zirvesini gördü.
➔ Bu yılın mart ayında da yatırım malı ithalatı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9 azalmıştı. Nisanda yeniden artışa dönen veri mayısta tekrar geriledi.
➔ İthalatta sermaye mallarının yıldan yıla karşılaştırmada bazı aylarda gerileme veya beş aylık dönemde durgunluk olması yatırımların durduğu anlamına gelmez. Çünkü durgunluk geçen yılın rekor yüksek seviyesindeki bir durgunluk. Bu durumda sadece yatırımların artış ivmesi düşer.
➔ Yatırımlardaki artışın sürüp sürmediğini en net biçimde yılın ikinci çeyrek GSYH verisinde görürüz.
TL DEĞERLENİRKEN İHRACAT NASIL ARTAR?
➔ Bunun yanında mayıs ayında dış ticaret açığında net bir azalma gerçekleşti. İhracat yüzde 11.4 artarken ithalat yüzde 10.3 azaldı.
➔ TL’nin değerlendiği, ihracatçının zorlandığı ve ithal ürünlerin ucuzlamaya başladığı bir dönemde ithalattaki düşüşe karşı ihracat artışı hatta aylık bazda 24.1 milyar dolarla tüm zamanların en yükseğine ulaşılması oldukça şaşırtıcı.
➔ Üstelik en çok ihracat yapılan 20 ülke listesinde ticaret yasağı koyduğumuz İsrail de yok. Son olarak nisan ayında bu ülkeye 315 milyon dolarlık ihracat yapılmıştı.
➔ Ak Yatırım araştırma raporu, Hazirandaki bayram tatili nedeniyle ihracatın mayıs ayına öne çekilmiş olabileceğini yazdı. Bu tahmin doğru çıkarsa haziran ayı ihracatının düşük çıkması gerekir. Bekleyip göreceğiz.
İTHALAT DÜŞÜŞÜNDE ETKİLİ OLAN NE?
➔ İthalatta meydana gelen yüzde 10.3’lük düşüş ise ihracat artışı kadar şaşırtıcı değil.
➔ Çünkü geçen yılın mayıs ayı rakamı seçim sonrası kur artış beklentileri ile ithalatın öne çekilmesine ve aylık 34.1 milyar dolarla rekor kırmasına yol açmıştı.
➔ Yoksa bu mayıs ayında 30.6 milyar dolarlık ithalat düşük değil hatta yüksek bir rakam. Geçen yılın temmuz ithalatından sonra en yüksek aylık ithalat.
➔ Her ay bu kadar ithalat yapılsa 367 milyar dolara ulaşılır. Halbuki son 12 aylık ithalat bunun 20 milyar dolar altında 347 milyar dolar düzeyinde bulunuyor.
➔ Ayrıca ithalat kalemleri arasında otomotivde son ayda pek bir azalma yok. 5 ayda ise geçen yıla oranla yüzde 15 artış var.
➔ Artık kotaya bağlanan altın ithalatında aylık 1 milyar dolar, 5 aylık 6 milyar dolar kadar azalma var. Yine de aylık ithalat 2.2 milyar dolar, 5 aylık ithalat 10.2 milyar dolar düzeyinde yüksek seyrediyor.