Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Dalgaların çarpışacağı seçim
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Finansal piyasalar yılın ikinci yarısına ABD’de seçim kampanyasının gölgesinde girdi. Önce televizyon tartışması, sonra Trump’a suikast girişimi kampanyayı rayından çıkardı. Trump’ın popülaritesi müthiş arttı, rakibi Başkan Biden’ın ise söndü.

        ➔Trump’ın yakaladığı büyük dalga karşısında, fiziken kendini idare edemez duruma geldiğinden Biden’ın hiçbir şansı yoktu. Seçmene söyleyecek herhangi bir sözü olamazdı.

        ➔Ağır bir seçim yenilgisiyle karşılaşmamak için harekete geçen Demokrat Parti önderlerinin gayretleriyle Biden adaylıktan çekildi. Şimdi 5 Kasım’da yapılacak seçim yarışı biraz daha çekişmeli ve heyecanlı geçmeye aday.

        ➔Bu açıdan Biden’ın adaylıktan çekilmesi Demokratlar için çok iyi haber. Seçimin nispeten dengeli geçmesi için de iyi bir gelişme.

        TRUMP DALGASINA KARŞI DEMOKRAT DALGA

        Böylece Trump dalgasına karşı yeni bir dalga yaratma şanslarına kavuştular. Yeni bir aday bulacaklar ve Trump’a karşı güçlü geniş bir blok oluşturmaya çalışacaklar.

        ➔Demokratların başkan adayları arasında halen Biden’ın yardımcısı olan Kamala Harris önde görünüyor.

        ➔Hem Trump karşısında bir varlık gösterebildiği ve seçmen nazarında belli bir kabulü olduğundan, hem de Biden’ın desteği ve kampanya için toplanan bağışları sorunsuz devralabileceğinden dolayı Harris başkan adaylığına en yakın kişi.

        ➔Harris siyahi, kadın ve göçmen bir Hintli aileden geliyor. Eski savcı ve Kaliforniyalı bir Amerikalı olarak oldukça farklı bir figür.

        ➔Demokratların seçimde iddialı olabilmeleri için Harris’i aday yapmak yetmez. Yanındaki Başkan Yardımcısı’nın kim olacağı da çok önemli.

        ➔Çünkü yarışacakları Trump, hakkında açılan davalar, TV tartışması, uğradığı suikast girişimi ile çok iyi bir dalga yakaladı ve kampanyaya bir hayli önde başladı. Böyle bir rahatlık içinde başkan yardımcısını kendisi seçti ve tamamen kendi izinden giden genç birini seçti.

        BAŞKAN YARDIMCISININ ÖNEMİ

        ➔ Ama Domakratların böyle bir lüksü yok. Yarışta önde olan Trump’a karşı güçlü bir cephe kurmaları gerekiyor.

        ➔ Seçimde hezimet yaşamaktan son anda kurtulan Demokratların şimdi en ideal Başkan adayı yanında başkan yardımcısı da bulmaları çok önemli hale geldi.

        ➔ Eğer Harris başkan adayı yapılacaksa onu tamamlayıcı, parlak ve güçlü bir Başkan Yardımcısı bulunmalı ki, Demokratlar iddialı hale gelsin. Trump dalgasına karşılık verebilsin.

        Harris’in adaylığı durumunda Başkan Yardımcısı’nın seçmeni kavraması açısından farklı bir profilde, örneğin erkek, tercihen beyaz ABD’li, ülke çapında tanınmış ve parlak birisinin olması lazım.

        ➔ Tanınmış olma şartı seçime 3.5 ay kalmasından. Yeni bir kişinin parlatılmasına zaman yok. Rakip aday da bayağı önde gidiyor. Adayın belli olur olmaz koşuya katılması gerekiyor.

        ➔ Böyle biri bulunsa bile risk alarak Harris’in Başkan Yardımcılığını kabul eder mi? İşte Demokratların bir riski de burada. Böyle birini bulmuşlarsa doğrudan başkan adayı da yapabilirler.

        ➔ Neyin olacağını veya olmayacağını herhalde önümüzdeki günlerde öğreneceğiz.

        TRUMP RAHATLIK İÇİNDE ESİP SAVURUYOR

        ➔ İlk başkanlığını kadın aday Hillary Clinton’a karşı kazanan Donald Trump şimdi de muhtemelen başka bir kadın aday Hint kökenli siyahi bir Amerikalı ile yarışmak durumunda kalabilir.

        ➔ Trump önde olmanın güveniyle kendi üslubunca esip savuruyor.

        ➔ Yaptığ4ı açıklamalara göre bütün ülkelere yüzde 10, Çin’e yüzde 60 gümrük vergisi koyacak. Amerikalı şirketleri ülkeye geri döndürecek. İstiyor ki bütün iyi mallar ABD’de üretilsin.

        ➔ Bir malı Çin’de veya dünyanın en düşük maliyetli yerinde üretmekle ABD’de üretmek arasında dağlarca fiyat farkı olabilir. Bu da fiyatları artırıcı yönde etki yapabilir.

        ➔ ABD böyle bir adımla küreselleşmenin tabutuna son çiviyi çakacak, içe kapanacak ve diğer ülkeleri de aynı tutuma itecek. Ticaret savaşları yeniden ve çok daha büyük boyuta taşınacak.

        ➔ Dünyanın en uygun yerinden tedarik etmek, en düşük maliyetli başka bir yerinde üretmek, pazarda en düşük fiyatla satmak devri büyük ölçüde son bulacak. Faturayı nihai tüketici ödeyecek.

        ➔ Uzun vadede maliyet artışı nedeniyle küresel enflasyon geçmişe oranla daha yüksek bir platoda kalacak.

        ➔ Vergileri düşürecek ve bütçe açığını büyütecek, faizleri indirecek olması da Fed ile bayağı uğraşacağı, piyasaların yapısıyla oynamaya kalkacağı anlamına geliyor. Klasik ekonomi uygulamalarından uzaklaşarak heterodoks uygulamaların yeni kitabını yazacak demektir.

        TRUMP DÖNEMİ ALTINI VE KRİPTOYU PARLATIR MI?

        ➔ Uygulanan para politikaları yanında tercihleri de doların değer yitirmesi ve ABD’nin rekabet gücünü desteklemesinden yana.

        ➔ Dolar sadece ABD’nin parası değil, dünyanın da. Dolardaki oynaklığın artması ve değer kaybı, dünya ticareti ve dünya piyasalarındaki oynaklığı daha artıracak.

        ➔ Trump ayrıca ilk döneminde dünyada savaş olmadığını, iktidara gelmesi halinde mevcut savaşları da durduracağını söylüyor. Ama ticaret savaşlarını şiddetlendirecek.

        ➔ Böyle bir konjonktür altına talebi artırır. Değeri düştüğünden ve ticaret savaşı nedeniyle rezervlerindeki dolardan uzaklaşacak merkez bankalarının yönelecekleri ilk alternatif altın olur.

        ➔ Yine Trump’ın desteğinden ve bizzat yatırımcısı olduğundan dolayı kripto varlıkların önü bir hayli açılabilir. Nitekim Trump’ın suikast girişimi sonrası Bitcoin 10 dolar kadar değerlendi.

        ➔ Hisse senetleri ise olası bir Trump iktidarı döneminden çift yönlü etkilenecek. Çevreci, yeşil ekonomiye yönelik sektörler ile büyük teknoloji şirketleri kaybeden tarafta yer alabilir.

        ➔ Savunma sanayi, petrol ve akaryakıta dayalı otomotiv ile klasik sanayi üretimi ve küçük şirketler avantajlı hale gelebilir. Büyük teknoloji şirketlerinin aleyhine gelişmeler yaşanabilir.