Havayolları için teknolojinin ulaştığı en son imkanlarla donatılmış genç uçaklarla operasyon yapmak verimlilik, yolcular için de konfor anlamına geliyor. Ancak havayollarının filosundaki uçak sayısı artıkça filoyu genç tutma imkânı da zorlaşıyor. Çünkü belli standartlarda donatılan kabinlerin, ekonomik ömürlerini doldurmaları için de de belli bir zaman diliminde havada olmaları, bolca sefer yapmaları gerekiyor. Bu sebeple genelde en genç havayolları az uçağa sahip olan, hatta 50 uçağın altında filolarla operasyon yapan şirketler arasından çıkıyor.
Öte yandan değerli olan ise büyük bir filoyu, 100 uçağın üzerindeki bir şirketin filo yaşını genç tutabilmektir. Ancak tek başına filo yaşı da yolcu konforu için bir anlam ifade etmeyebilir. Zira yaşlı filolara sahip olan havayollarının çoğu kabinde birden fazla sınıfta (ekonomi, premium ekonomi, business, first, süit) hizmet veren, uçuş ağı olan şirketler. Dolayısıyla en genç filoya sahip olan havayolları ile yaşlı filoya sahip olanları farklı açılardan da değerlendirmek gerekir. Genç filoyu, yolcu konforu açısından tek başına bir kriter olarak el almak doğru olmaz.
Mesela Türk Hava Yollarının (THY) Aralık 2023 itibarıyla filo yaşı 8,7. Ancak filoya sürekli yeni uçaklar katıldığı için yaş ortalaması da aydan aya değişiyor. THY filosundaki 335 uçağın yüzde 70’i Airbus ve yüzde 30’u ise Boeing’ten oluşuyor. 100 uçak üzeri filoya sahip havayolları arasındaki sıralamada Pegasus Hava Yolları 4,53 filo yaş ortalamasıyla dördüncü konumda.
Şimdi dünyanın en genç havayolları çalışmasını yapan “ch-aviation” isimli havacılık araştırma şirketinin 4 bin 800’den fazla aktif havayolu/operatör, 77 binden fazla uçağın olduğu bir veritabanı üzerinde yaptığı tespitlere göz atabiliriz. Bu araştırma neticesinde ‘Dünyanın En Genç Havayolu’ 21 adet uçakla operasyon yapan Tayvanlı Starlux Airlines olmuş. Havayolu bu ödülü iki yıldır üst üste kazanıyor. Starlux’un filo yaş ortalaması ise 2,04 olarak belirlenmiş.
Filosunda 21 uçak bulunan Starlux Airlines’ın en genç havayolu olması, şirkete yakıt verimliliği, sürdürülebilir filo ve modern bir yapı sağlıyor. 2018 yılında kurulan havayolunun merkezi Taipei Taoyuan Havalimanı. Şirket 23 noktaya Airbus’ın farklı modelleriyle sefer yapıyor. Filosunda 13 adetle en fazla Airbus A321neo modeli bulunuyor. Şirketin 14 adet A350-900 ve 4 adet de A330-900 model siparişi var. Havayolu 2024’te filoya katılacak yeni uçaklarla en genç uçak filosuna sahip olma durumuna koruyacak gibi görünüyor.
B737 MAX’lerle En Genç Filo
Starlux’un ardından gelen en genç ikinci havayolu Kanadalı Lynx Air. Havayolunun filo yaş ortalaması 2,84 olarak. Şirket 9 adet Boeing 737 MAX 8 model uçak filosuyla 17 noktaya uçuyor. Toronto Pearson Havalimanı’nı merkez olarak kullanıyor. Şirketin Boeing 737 MAX’in farklı modellerinden 38 adet siparişi var. Lynx Air’dan sonra en genç üçüncü havayolu 2,93 yaş ortalamasıyla Arajet. 2014 yılında kurulan Dominik Cumhuriyeti tescilli havayolu Arajet 8 adet Boeing 737 MAX 8 model uçaklarla 22 rotaya sefer yapıyor. Şirketin merkezi ise Las Americas Havalimanı ve filosundaki Boeing’lerin ayın modelinden 22 adet siparişi bulunuyor.
İlk üç bu şekildeyken dördüncü sıradaki Hint Vistara’nın filo yaş ortalaması ise 2,94. Şirketin filosunda 67 uçak bulunuyor. Beşinci sıradaki Şili tescilli JetSMART şirketinin filo yaş ortalaması 3,05 ve sahip olduğu 32 uçakla operasyon yapıyor.
Dünyanın En Genç 5 Havayolu
En Gençler Düşük Maliyetliler!
Havayollarının filo sayıları arttıkça filo yaş ortalamaları da artıyor. Zaten kıymetli olan da çok sayıda uçağı genç tutabilmekte. Dünyanın en genç havayollarında durum böyleyken, 100’ün üzerinde uçakla operasyon yapan en geç havayolları arasında Türkiye’den Pegasus Havayolları ise ilk beşte yer alıyor. Pegasus’un 4,53 filo yaş ortalamasıyla dördüncü sırada yer aldığı listede ilk sırayı 3,94 yaş ortalamayla Hint IndiGo almış. IndiGo’nun mevcut filosunda 344 uçak bulunuyor. Bu kadar fazla uçakla ve 2006 yılında kurulan bir havayolu için bu ortalama başarılı yönetilen bir havayolunun ispatı konumunda. IndiGo geçtiğimiz yıl Airbus’a verdiği 500 uçaklık siparişle havacılığın gündemine oturmuştu.
Pegasus 100’ler Liginde Dördüncü
ABD’li Frontier Airlines 136 uçaklık filosu ve 4,38’lik filo yaş ortalamasıyla IndiGo’nun ardından ikinci sırada yer alıyor. Onu üçüncülükte Avrupalı düşük maliyetli havayolu Wizz Air, 198 uçak ve filo yaş ortalaması 4,42’yle takip ediyor. Pegasus Havayolları 108 uçak ve 4,53 yaş ortalamasıyla dördüncü olarak izlerken beşinci sırada yine bir düşük maliyetli havayolu olan Meksikalı Volaris 129 uçak ve 5,82 filo yaş ortalamasıyla takip ediyor.
100 Uçak Üzeri En Genç Havayolları
En Türbülanslı 10 Uçuş Rotası!
Geçen yıl, 2023’te türbülans açısından en zorlu uçuş rotaları, Şili ve Bolivya şehirleri Santiago ile Santa Cruz arasında gerçekleştirilen seferlerde yoğunlaştı. Türbülans tahmin sitesi Turbli, yaptığı analizlerle yaklaşık 150 bin uçuş rotasını inceleyerek, 2023’ün en türbülanslı uçuş rotalarını belirledi. Rotalar da türbülansın yoğunluğunu ölçen “girdap dağılma oranına” göre sıralandı.
Listede en fazla türbülans yaşanan rota olarak zirvede yaklaşık bin 931 km’lik uçuş mesafesi ile Santiago-Santa Cruz yer alıyor. Bu rotayı, 209 km’lik bir mesafeyle Almatı ile Bişkek arasındaki uçuş takip ediyor. İlk 10 içerisindeki en türbülanslı uçuşlardan ikisi Avrupa’da, altı adedi ise Japonya ve Çin’deki iç hat uçuşlarında meydana geldi.
Türbülans Nedir ve Neden Olur?
Bir uçağın uçmasına yardımcı olan hava akımındaki düzensizlikler, sıcak ve soğuk farklılıkları uçaklarda sallanmalara neden olur ve bu sallantılara “türbülans” denir. Türbülanslar, bazı yolcuların uçmaktan çekinmesinin en büyük nedenlerinden biridir. Hava cepleri olarak da bilinen türbülans, geçici olarak ani irtifa kaybına neden olabilir. ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), açık hava türbülansını “bulutsuz bölgelerde meydana gelen ve uçakların şiddetli bir şekilde çarpmasına neden olan ani şiddetli türbülans” olarak tanımlıyor.
Türbülansları Saptamak Mümkün mü?
Uydular türbülansları tespit edemezler, ancak jet akımlarının şeklini ve yapısını görüp analiz edilmesine yardımcı olabilirler. Radarlar ise fırtına kaynaklı türbülansları fark edebilirler, ama açık hava türbülansları neredeyse hiç görünmezler ve tespit edilmeleri de zordur. Beklenmedik anda geldiği için, açık hava türbülansları sırasında yolcuların kemerlerini bağlı tutmamaları sebebiyle yaralanma riski daha yüksektir. Bu sebeple uçakla seyahatin her aşamasında kemeri bağlamak en doğru davranıştır. Uçukların uçuş güvenliği için risk oluşturmayan türbülanslar esnasında en fazla yaralanma kemerlerin bağlı olmamasından ve uçuş ekibinin uyarılarına uyulmamasından kaynaklanıyor.
Türbülanslar, havayolu şirketlerine de ciddi maddi külfetler de doğurabiliyor. Sadece ABD’de havacılık sektörünün, türbülans kaynaklı hadiseler yüzünden uçaklarda meydana gelen yıpranma ve aşınmalara bağlı olarak yılda ortalama 150 ila 500 milyon dolar arasında para harcadığı belirtiliyor. Ayrıca bazı durumlarda tespit edilen türbülanslardan kaçınmak için uçaklar uçuş mesafesini uzatıp, daha fazla yakıtta tüketebiliyorlar.
En Türbülanslı 10 Rota (2023