Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler İbrahim Yıldız Kırmızı kart tamam ya penaltı?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Galatasaray, uzun süre sonra Beşiktaş’ı deplasmanda yenerek şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerliyor.

        Karşılaşmanın 2.dakikasında Al-Musrati’nin kendi kalesine attığı gol maçın sonucunu belirlerken, futbolseverlerin beklediği kaliteli bir oyun izlenmedi. Galatasaray, kupadan elenmenin moralsizliği ve fiziksel yorgunluk altında sahaya çıktı. Rakibinin kazanma arzusu içerisinde olduğunu biliyorlardı. Oyunu kontrol altında tutmak istediler. Maçın hemen başında gelen gol, Sarı-Kırmızılı takım için harika bir başlangıç oldu. Güçlü ayaklara ve iyi bir savunmaya sahip olan Galatasaray, Beşiktaş’ın sonuçsuz ataklarını hesap ederek rahat bir maç çıkardı. Kalede Muslera’nın oluşu zaten başlı başına bir avantaj. Muslera iki net gol pozisyonuna izin vermeyerek maçın kazanılmasında büyük rol oynadı.

        Sarı-Kırmızılı takımda Mertens harika bir performans gösterdi. İlerleyen yaşına rağmen sahanın en iyi isimlerinden birisiydi. Torreira, Köhn, Kaan ve Barış’ı da unutmamak gerekir. Arkadaşlarına oranla daha enerjik oynadılar. Icardi için ne demeli? Topla buluşamadı. Etkisizdi. Kerem Aktürkoğlu saman alevi gibiydi. Hareketli gibi gözükse de, atakları sonuçlandıramadı.

        Ancak, şurası bir gerçek ki Galatasaray iyi bir ekip. Saha içinde yardımlaşmayı iyi yapıyorlar. Tek dikkat çeken diğer maçlara göre daha fazla pas hatası yaptılar. Rakibin fazla direnç göstermemesine rağmen yapılan pas hataları, oyun kurgusunda sorun yaşattı. Orta alanda organizasyon yerine uzun topları tercih ettiler. 1-0 önde olmaları böyle bir taktiği seçmelerine neden olmuş olabilir. Sonuç Galatasaray adına harika bir sonuç oldu. 3 puan amacı rakibin kendi kalesine attığı golle gerçekleşti. Kritik viraj kayıpsız geçildi. Beraberlik bile düşünülmüştü maç öncesi. Kendilerine göre haklı nedenleri olabilir. Oyun genel olarak kalitenin altındaydı. Okan Buruk’a göre arka arkaya yapılan maçlar futbolcuları yormuştu. Bu nedenle istedikleri tempoyu yakalayamadıklarını öne sürdü.

        Beşiktaş’a gelince, öncelikle şunu söyleyelim. Sezonun en iyi oyununu oynadılar diyebiliriz. Santos’a rağmen kazanma adına ellerinden geleni yaptılar. Galatasaray karşında bu kadar etkili olacakları beklenmiyordu. Herkesi şaşırtan bir mücadele sergilediler. Eldeki oyuncular bundan daha fazlasını yapabilir miydi? Tartışılır. Kendi kalelerine attıkları golün psikolojik yıkımını üzerlerinden atamadılar. Atakların tamamı sağ kanattan Rashica ile yapıldı. Bu oyuncu sahanın en iyi isimlerinden biri olarak öne çıktı. Onur’la birlikte Galatasaray’ın sol tarafını otobana çevirdiler. Fakat, bu atakları sonuçlandıracak oyuncu yoktu. Cenk ile Semih performans olarak kötü bir gün yaşadılar. Semih, derbinin ağırlığını kaldıramadı. Top tutmakta, pas yapmakta zorlandı. Hata üstüne hata yaptı. Buna karşın Santos son ana dek oyunda tuttu. Takımın eksik oynamasına göz yumdu. Aboubakar ve Ghezzal daha önce oyuna alınmalıydı. Atakların beceriksizce harcanması ya da sonuçlandırılmamasının bir başka nedeni ise orta saha oyuncularının rakip ceza sahasına girme konusunda isteksiz oluşuydu. Al-Musrati ve Amartey mücadele bir yana pas yapmakta bile zorlandılar. Ağır kaldılar. İyi bir oyun sergileyebilseler gole ulaşmaları kolay olabilirdi. Bir başka gerçek ise Gedson ve Salih bu maçta çok arandı.

        Beşiktaş teknik direktörü, hamleleri geç yaptı. Semih, Cenk, Amertey daha önce kenara alınmalıydı. En büyük yanlışlık ise sahanın yıldızı Rashica’nın oyundan alınması oldu. Top taşıyan tek oyuncu oyundan alındı. Böylece, son anla da Beşiktaş orta alanı ile forvet arasında ki bağ koptu. Uzak oynadılar. İş tamamen bireysel beceriye kaldı. Rakip Galatasaray olunca bu beklentinin kolay kolay gerçekleşmeyeceği ortadaydı. Siyah-Beyazlılar baskı kurmak bir yana, orta sahada doğru dürüst iki pas yapamadı. Oyuna 1-0 geriden başlayan bir takımın daha farklı bir oyunla sahaya reaksiyon koyması beklendi. Yine de, Beşiktaş’ın pozisyonları vardı. Yorgun ve skoru korumak isteyen isteksiz Galatasaray’ı bir daha böyle yakalamak zor olur. Santos ve ekibi maçın kaybedilmesinde büyük rol oynadı.

        Ligde 3.lük ve kupada final hedefleyen Beşiktaş’ın bu oyunu geliştirme adına elinde oyuncular olduğu bir gerçek. Yeter ki, teknik kadro bu işe inansın.

        Beşiktaş’ın penaltı itirazı için doğru bir beklenti diyebiliriz. 54.dakikada Cenk, ceza sahası içerisinde düşürüldü. Formasından çekildiği çok net gözüküyor. VAR bu pozisyon için neden hakem Halil Umut Meler’i izlemeye çağırmadı? Anlaşılır gibi değil. Fakat, aynı VAR Colley’in kırmızı kart gördüğü faulde hakemi izlemeye çağırdı. Colley, kontrolsüz bir girişimde bulundu. Sol ayağı yukarı kalkmış vaziyette Barış’a temas etti. Kırmızı kart anlaşılır bir karar oldu. Ya verilmeyen penaltı için ne demeliyiz?