Tarihi seçimde sandıklarda oy sayım işlemi sürerken dahi birçoğumuz BÜYÜKEKŞİ KAZANIR'a bahis yapardı. Meşhur 6.sandık paradigmayı değiştirdi. Türk futbolunda uzun süre sonra SEÇİN değil SEÇİM galip geldi. Demokrasi galebe çaldı.
Ankara'ya selam çakan, alt liglerin önüne futbol iktidarının olanaklarını seren, Sayın Erdoğan'ın adını seçime malzeme yapan, Servet Yardımcı'yı çeşitli tezvirat ile adaylıktan eden grup kaybetti.
Hacıosmanoğlu elbette yola geçen hafta çıkmadı ancak iş haftasonunda olgunlaştı. Servet Yardımcı'nın perşembe günü adaylıktan çekilmesiyle azımsanmayacak güce sahip olan muhalefet cenahı İbrahim bey etrafında kenetlendi. Sadece birlikte yola çıktıkları Mecnun Odyakmaz değil büyük bir çember oluşturdular....
İstanbulspor, Kasımpaşa, Adana Demirspor, Karagümrük topa girdi. Trabzonspor ve Sivasspor'un oluşturduğu ilk halkayı büyüttüler. 3 İstanbul büyüğünün "rengi" belli değildi. Çünkü Fenerbahçe'nin istediği bir aday olamazdı Hacıosmanoğlu... Beşiktaş'ın net bir Büyükekşi karşıtlığı bilinse de oylar cepte görülmüyordu. Galatasaray ise Büyükekşi'ye destek konusunda "olağan şüphelilydi"; oyu kayıp hanesine bile yazılabilirdi. TFF 1. ve 2.Lig kulüplerinin oylarına talip olunmalıydı. Taban birlikler ve diğer oylara da...
Cumartesi ve Pazar geceleri geç saatlere kadar ekip mesaideydi. Salı günü 11.30'da Habertürk yayınına konuk olan Hacıosmanloğlu ardından oğlu ile birlikte arabayla Ankara'ya geçti. Marriot nabzını tutmuş değilim.
Ancak gerek benim yayınımda gerek katıldığı diğer yayınlarda Hacıosmanoğlu "seçime gireyim de galip sayılır bu yolda mağlup" anlayışına sahipti. Mizacı da racon kesen ağabeye yakın olduğu için içimden "kazanması güç, kuyruğu dik tutmak için adaylıktan çekilmez. Kaybetse de vuruşarak çekilir" diyordum.
Seçim günü Ali Koç'un Habertürk TV'ye verdiği özel demeçte "kazanan belli de, biz buraya figuran olarak geldik!" alt yazısı hakimdi. Samsunspor başkanı Yüksel Yıldırım'ın TRT SPOR'a yaptığı açıklamada "kazananı tahmin ediyorum ama şu an söylemem şık olmaz" cümleleri de benzer atmosferi tarif ediyordu.
Canlı yayınlara katılan yorumcular da seçimi Büyükekşi'nin kazanacağına ikna cümleler kuruyordu. Ben de çıksam benzer cümleler kurardım. Kaldı ki Divan Başkanlığını da Büyükekşi ekibi kazanmıştı. Nolacağdı yani....
Öyle ki BÜYÜKEKŞİ SEÇİMİ KAZANACAK 3-5 AY İÇİNDE İKTİDARI BIRAKACAK, YENİ SEÇİME GİDİLECEK senaryoları dahi konuşuluyordu. Otelde de twitte de... Seçim adeta formaliteydi.
Demokrasi işte böyle bir şey. Sandık kurtları, seçim guruları, oy mühendisleri, tahmin malumatfutruşları böyle şapa oturabiliyor.
Kazanan İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu oldu.
Özetlemeye çalıştığım süreç sonrasında şimdi neler olabilir!
Bir kere Trabzon-Fenerbahçe maçı başladı. Dikkat... Trabzonspor-Fenerbahçe demedim. Hacıosmanoğlu görevi süresince Trabzonspor formasını çıkabilir ama Trabzon baskısına ne kadar direnebilir?
3 Temmuz süreci, 2011 Süper Kupası, 59 öncesi şampiyonluklar, Ali Koç'a dönük sözler.... Birçok dosya...
Kısıtlı zamanda tanıdığım İbrahim beyin geçmişten ders alacağına dair umutlar beslemekteyim. Ali Koç da en azından Büyükekşi gittiği ve beyaz oy beyanıyla tarafını (tarafsızlığını) bildirdiği için BEYAZ SAYFA açabilecek durumda...
Aralarına nifak tohumu ekecek, bundan nemalanacak yalaklar elbette olacaktır. Onlara dikkatli olsunlar bu gerginlik azalmaya yüz tutar.
ÇÜNKÜ ARTIK TÜRK FUTBOLU İÇİN SEÇİM DERDİ BİTTİ; SIRADA GEÇİNEBİLME DERDİ VAR.
Seçim bitti sırada geçim var!