Dün akşama doğru Taksim Meydanı’ndan eve doğru yürürken baktım yol kenarlarında bariyerler istiflenmiş, hazırlıklar başlamış.
Bugün o bariyerlerin sayısı artar, gece ise tüm sokak girişleri tutulmaya başlanır...
İçim cız etti.
Yine abluka altında 1 Mayıs…
Taksim’e çıkan tüm yollar duvar…
Dün sabah İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya biz sevgili Sena (Alkan) ile canlı yayındayken açıklama yapmaya başladı.
Sayın Yerlikaya’yı İstanbul Valiliği döneminden beri dikkatle takip ediyorum. Hukuk devleti ilkesini gözeten, objektif ve adil bir bakan.
Gerçi 1 Mayıs tek başına onun uhdesinde bir karar değil ve Taksim’de yürüyüşün yasak olduğu yönünde çok net mesajlar verildi ama yine de ‘belki’ dedim içimden, ‘belki memlekette esen bu bahar havasının hatırına bir sürpriz olur ve Sayın Bakan farklı bir şey söyler’…
Ancak maalesef söylemedi.
Güvenliği gerekçe göstererek Taksim’in uygun olmadığını yineledi Ali Bey.
2010, 2011, 2012’de güvenliydi, neden şimdi değil?
Halbuki Taksim 2010’da, 2011’de, 2012’de aynı Taksim değil miydi?
O dönem 1 Mayıs hem de ne coşkuyla Taksim Meydanı’nda kutlandı.
Bir kişinin burnu dahi kanamadı.
Hükümet yine AK Parti hükümeti değil miydi?
Üstelik şimdi çok daha güçlü bir polis teşkilatımız ve her şeye hakim bir devletimiz var. Onca terör örgütü ile başarılı bir mücadele veren bu ülke Taksim Meydanı’nda mı güvenlik tedbiri alamayacak?
Yasağın 2 nedeni
Esasen 1 Mayıs’ın yeniden yasaklanmasının iki temel sebebi var.
Birincisi Yenikapı Meydanı’nın bu tip gösteriler için yapılmış olması. 2013’te Taksim’in yeniden 1 Mayıs'a kapatılması Yenikapı’ya bu kutlamaları kanalize etmek içindi.
Ancak her şey kağıt üzerindeki gibi durmuyor.
Yenikapı daha büyük ve düzenli olabilir ama 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamanın manevi anlamı başka yerde yok.
Hükümetin bunu görmesi ve bu inadı bırakması gerekir.
Taksim yasağının sürmesinin ikinci sebebi Gezi travması.
2013 mayıs sonu başlayan Gezi olayları ile Taksim meydanı adeta özdeşleşti iktidarın gözünde.
Halbuki aradan 11 yıl geçti, koşullar çok farklı.
O dönem emniyetin içinde ‘paralel yapı’ dediğimiz FETÖ unsurları vardı ve bırakın olayları kontrol altına almayı daha da provoke ettiler.
Bugün ise bir ve bütün bir polis teşkilatı mevcut. Devlet tek vücut halinde ve son derece güçlü.
Özgür Özel’in taahhüdüne karşılık…
Hükümet tüm bunları göz önünde bulundurup Taksim kararını yeniden değerlendirse memlekete tam bahar havası gelir. Üstelik Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşmesi de çok daha olumlu bir havada geçer.
Özel’in dün İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı arayıp bunu rica etmesi ve gerekirse CHP üyelerinin de o gün görev yapabileceğini söyleyip kutlamaların sorunsuz yapılacağına kefil olduğunu belirtmesi çok kıymetli.
Özel, ciddi bir siyasi risk alıyor.
Hükümet de buna karşılık bir adım atarsa iki taraf açısından kazan-kazan bir tablo oluşur.
Bence hala geç değil.
Top hükümette.
Kaldırın şu Taksim yasağını.
1 Mayıs’ta her anlamda bahar gelsin bu güzel memlekete!