Toz duman; saldırılar; suçlu aramalar bir tarafa BİLGİ vereyim:
1- Suudi Arabistan önemli isimlerinden birine "Bu kriz iki ülke ilişkisini zedeler mi" diye soruldu: Yanıtı : 'Hayır zedelemez' şeklinde oldu. Bu önemli isim Suudi futbolunun en yetkili isimlerinden biri. Aynı zamanda siyasi kimliği de var.
2- Aynı yetkilinin ağzından: "Kral, spor sahalarında siyasi figür istemiyor. Hatta kralımızın fotoğrafının kullanılması dahi yasak. Mesele budur.."
3- Ayrıca organizasyonun aşamalarında Suudi Futbol Federasyonu ya da siyasi makamlarla değil; sadece Riyad Season organizasyonu ile muhattap olunmuş.
4- Her iki kulüp de başkanlar seviyesinde maçın Suudi Arabistan'da oynanmasını kabul etmişti.
5- Türk milli marşının çalınma izni "o halde Suudi milli marşı da çalınacak" şartı ile kabul edildi. Maç günü "çözüldü" ya da "dezenformasyon" denilen milli marş krizi gerçekten yaşandı yani.
6- Atatürk tişörtleri ve pankartların getirileceği 27 Aralık'ta TFF'ye bildirildi. TFF; Riyad'a gitmeden durumu biliyordu.
7- Atatürk posterinin statta yer alacağı daha önce TFF'nin ağzından ama resmi açıklama olmadan medyaya iletilmiş; bu minvalde haberler çıkmıştı.
8- Sadece Ali Koç değil Dursun Özbek de maça çıkmama yönünde görüş belirtti. Erden Timur da Eray Yazgan da kendilerine soranlara bu yönde bilgi verdiler.
9- Krizin büyümesi ve önce sosyal sonra merkez medyada yayılması ile artık "peki" diyenin Atatürk-Vatan düşmanı olarak yaftalanması kaçınılmaz hale gelir bir durum oluştu. O nokta itibariyle maçın iptal olacağı belli oldu.
Buraya kadar bilgiler.
Bu işin yansıması ne olur? Ancak tahminlerimi yazabilirim:
• Her iki kulüp başkanın da yazın yapılacak kongrelerinde "aday değilim" deme ihtimallerini ilk defa yüksek görüyorum. Ali Koç için "asla bırakmaz" diyordum. Özbek de sağlık sorunlarına rağmen "devam edebilirim" düşüncesindeydi. Gerçekten aday olmayabilirler artık.
• Büyükekşi, görevden alınacak ve tarihin en kötü TFF Başkanı olarak anılacaktır.
Bu yazı vesilesi ile tüm okurlarımın yeni yılını kutlar sağlık ve şans dilerim.
