Milli takım 2008 Avrupa Şampiyonası'na katılıyordu. Grubumuzda Portekiz - İsviçre ve Çekya vardı. İlk maçımız da Portekiz ileydi. Arda Turan, genç yeteneğimiz ve Türkiye'nin sevgilisi olarak kadrodaydı. Daha 21 yaşındaki gencecik delikanlı, hazırlık maçlarında dahi 11'de değildi. O dönem milli takım ana sponsoru Türk Telekom mükemmel bir reklam kampanyası yapmış ve futbolcuların anneleri ile bir reklam filmi çekmişti. Ana sponsor ya, oradan doğan fikirle anneleri oynatmışlardı.
Neyse ilk maç oynandı. 41 yaşındaki haliyle bugün bile bizim gençleri! döven Pepe'nin de gol attığı maçta Portekiz bizi 2-0 yendi. Sanki Portekiz'i yenmemiz beklenirmiş; yenilmemiz anormalmiş gibi millet ayağa kalktı. Rahmetli Hıncal Abi başta herkes Arda üzerinden Fatih Terim'i dövmeye başladı. Ertesi gün Sabah gazetesinde yazı işleri toplantısında "Futbolcuların anneleri ile konuşun. Onlara sorun ne diyorlar" diye bir fikir ortaya atıldı. Spor müdürü bendeniz "Biz ulaşamayız annelere" desem de haber merkezi "Biz Telekom'dan bulabiliriz belki" diye haberi sahiplendi. Arda Turan'ın annesi Yüksel Hanım da dahil 3 anne konuştu. Anneler fazla bir şey söylemeseler de "Yavaş oynadık sanki" gibisinden bir iki kelime ettiler. Sabah da haberi sürmanşetten haberi verdi.
Akşamına telefonum çaldı Arda Turan hattaydı. O tatlı çocuk haliyle sitemini etti. "Annem ne bilir" dedi. "Sizin dışarıdan gördüğünüz gibi olumsuz bir hava yok burada" dedi ve gülerek telefonu kapattı. O Arda Turan, İsviçre maçında turu getiren golü attı, Çekya maçında da geri dönüşün fitilini yaktı. Sonra o herkesin sevgilisi Arda Turan, 8 yıl sonra yine bir Avrupa Şampiyonası'nda, hocası yine Fatih Terim iken kendi ülke taraftarlarınca yuhalandı.
☆☆
Şimdi 2024'te bir Arda daha var. O zamanki Arda'dan 2 yaş daha genç. Ondan da tüm ülke ümitli. Şimdi de oynatılmadığında kızılıyor. Sakatlandığı iddia ediliyor. Hatta ve hatta bir idman görüntüsü üzerinden mobbinge uğradığı öne sürülüyor. Hocası Terim değil yabancı olduğu için de önüne gelen 'Arda Güler' üzerinden popülizm kasarak Montella'ya sövüyor. Şimdi bu Arda da o zamanki Arda gibi çıkıp "Burada sizin anlattığınız gibi bir hava yok" diyecek mi? Öbür Arda gibi, Çekya maçında sonuç üzerinde etkili olabilecek mi? Bunları göreceğiz. İleride başarılarını sürdürebilecek mi? Sağlıklı bir futbol hayatı olacak mı bunları zamanla göreceğiz. Ama ona tecrübeli bir abisi olarak şunu garanti ederim: "Sevgili Arda Güler kardeşim. Emin ol bugün senin için Montella'ya sövenler, ilk düştüğünde aynısını sana yapacaklar. Hatırla; Fener'de bir yıl daha kalmadın diye sana atıp tutanlar bugün 'senci' oldular. Gerçekten ve samimiyetle seni beğenen ve senden ümitli olanlar çoğunlukta elbette. Ama sana tavsiyem eğer sana bir mobbing yapılmadıysa, sana karşı özel bir tavır yoksa çıkıp bunu anlat. İnan, 2 maç kötü oynadığında 'Bunu da çok şişirdiler' diyecekler bugün arkanda sandıkların olacak.."
☆
2008'de ve 24'te yaşananlar aynı. Yenildiğimiz takım dahi aynı. 2008'de herkesin sevgilisi olan Arda'nın yükselişleri ile inişlerini gören biri olarak 2024'deki Arda'nın kaderinin aynı olmamasını dilerim.
