Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Serdar Ali Çelikler Euro 2024'ün öğrettikleri
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Euro 2024 İspanya'nın şampiyonluğu ile sona erdi. Aslında tarafsız bir çok kişinin desteklediği takım da onlardı. Çünkü en iyi oynayan ekip İspanya'ydı. İngiltere bana göre abartılan kadrosuna rağmen 2 turnuvada finale kalarak başarılı oldu. Avrupa'nın en kaliteli kadrosuna sahip Fransa, berbat oyunuyla hakederek elendi. Portekiz anca 2026 Dünya Kupası sonrası CR7 bıraktıktan sonra yeniden yapılanma sürecine girdiğinde tekrar favori olabilecek gibi gözüktü. Ev sahibi Almanya; Fransa ve Portekiz'in aksine çok istemesine ve futbolcuların kendilerini yırtmasına karşın kalitesi itibariyle çeyrek finalden öteye gidemedi.

        Avusturya - İsviçre teknik direktör takımları olarak dikkat çektiler. Son 8'e kalan Türkiye iyi bir turnuva geçirdi. Bakmayın siz sallayanlara; fizik kalite olarak turnuvanın en kötü takımını, santraforları yeterli olmayan stoperleri tartışmalı bir takımı 8'e sokmak başarıdır. Montella iyi iş çıkardı. Tabi ki yarı final olabilirdi ama bu takımın istihap haddi de maksimum yarı finaldi.

        Turnuvalar genelde futbola yeni bir şey kazandırır. Futbola yeni bir fikir katar. Bu turnuva, yeni ya da ekstra bir fikir üretmedi. Ama şu özellikleri net olarak teyit etti:

        • Ayakta kalacaksın. Kendini yete atanlar sadece Türkler ve Türkiye'de oynayanlardı.

        • Hakemler Premier Lig hakemleri gibi sürekli 'oyna..' dedi. Hakem fiziki kalitesi üst seviyede olduğundan yorulmuyorlar ve oyunun akmasına katkı sağlıyorlar.

        • Orta sahalar sürekli hızlı geçilmeye çalışıldı. Manasız ve yararsız yan paslara mümkün olduğunca az başvuruldu. Yeterli teknik kaliteye sahip takımlar hızlı paslarla, sahip olmayanlarsa uzun toplarla topu biran evvel rakip alana taşımak hedefti. Bunu başarabilenler iyi gittiler.

        • Artık eveleme geveleme yok. Topla fazla oynamadan hızla gol bölgesine inmeye çalışmak gerek şart.

        • Savunma özelinde bir yenilik yok. Kalenin önüne yaklaştın mı golü yiyorsun.

        • Klasik 9 numaralar yeniden önem kazandı. Santrforsuz Türkiye son 8'e kalsa da genel olarak pivot santraforlara ihtiyaç duydu teknik adamlar.

        Peki bize nasıl yansımalı.

        Bir kere ne olursa olsun ayakta kalmazsak ve kendini yere atanlardan olmaya devam edersek bu lig kalitesini artıramayız.

        O zaman uluslararası arenada tokadı yiyip döneriz. Kendini yere atan tuttuğumuz takımın oyuncuları da kendimiz ıslıklamazsak bir adım ileri gidemeyiz. Faul bekleme sahtekarlığını bitirmemiz Türk futbolunun gelişimi için hayati önem arz ediyor.

        Yeni TFF yapısı belli olsun, daha geniş yazarız.