Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        2004 yazında Chelsea'ye geçtiğinden bu yana Roma dönemi hariç ciddi bir biçimde takip ettiğim ve bir süre de hayranı olduğum Mourinho Fenerbahçe'de 3. resmi maçına çıktı ve son 2 maçta (iç sahadaki Lugano ve deplasmandaki Lille maçları) Fenerbahçe seyircisinin bir kısmı tarafından eleştirildi.

        ▪︎ Anadolu takımı gibi oynuyoruz..

        ▪︎ Hiç çıkamıyoruz..

        ▪︎ Önde neden basmıyoruz..

        Bu eleştiriler Mou'yu tanımamaktan kaynaklanıyor. Fenerbahçeliler emin olsunlar ki Mourinho döneminde zevk aldıkları; gittili geldili tempolu maçların sayısı iki elin parmaklarını geçmeyecek. Genelde zevksiz, tempodan uzak, sakin ve güvenli duruş adı altında geçecek. Real Madrid'de gol rekoru kırarak şampiyon olduğu sezon hariç hemen her takımında "çekingen" ve "edilgen futbol" konusunda eleştirilmiştir. Mou için futbolun görsel zevkinin bir önemi yoktur. Sonuç odaklıdır ve kazanmayı her şeyin önüne koyar. Bu hedef uğruna da son Chelsea şampiyonluğunun ardından kendisinin deyimiyle kalenin önüne otobüs çekmekten hiç gocunmaz. Fenerbahçeli taraftarlar İsmail Kartal hele hele Jesus dönemindeki gibi gittili geldili yüksek tempolu maçları fazla beklemesin. Ama Mou, takımını hep hedef içerisinde tutacaktır.

        Öte yandan yönetime de düşen 2 önemli görev var.

        Birincisi Mou'ya mutlaka ve mutlaka bu ligin daha çok Portekiz Ligi gibi olduğunu, İngiltere veya İtalya gibi birçok maç için endişelenmemesi gerektiğini; o liglerde deplasman beraberliklerinin bir anlami olsa da bu ligde olmadığını anlatmalılar.

        İkinci yapmaları gereken şey ise altını çizerek söylüyorum, gerekirse hocaya rağmen kaliteli bir merkez orta saha oyuncusunu kadroya katmak. Kesici bir 6 numara modeli olan Amrabat, İsmail'den ne kadar iyi? Fark yaratabilir mi? Fark yaratacak ismi 8 numaraya almak gerek. Hocanın da ismini örnek olarak verdiğini bildiğimiz Goretzka tarzı bir isim şart. Gerisi biraz sıkıcı futbolla da olsa hep hedefte kalacak olduğunu bildiğimiz hocanın işi. Başkan Ali Koç, Branco ve başkalarıma delege ettiği satış başta olmak üzere tüm transfer operasyonlarına geçen seneki gibi bizzat kendi el atarsa bu işi çözer.