Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Serdar Ali Çelikler 91'de Bartuğ giriyorsa..
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Doğrudan konuya gireyim. Ferdi'nin satılması kesin gibi. Oyuncu da gitmek istiyor çünkü. Ayrıca satılması da lazım. Değerini bulan bir isim satılmadığında verim verdiğini hiç hatırlamıyorum. Ondan gelecek paralarla bir 6 numara ve sol bek transferi şart. 8 numaraya bir takviye de gerekiyor. En önemlisi bunlar için "nasılsa 13 Eylül'e kadar transfer penceresi açık" diye düşünmemek gerekiyor tabi. Ferdi'nin yolu açık olsun. Para da kazandırdı daha ne olsun..

        Gelelim maça. 24. saniyede Dzeko golü atmalıydı. Herhalde o pozisyonda da kaldı ki ilk 45'te verimsizdi. Böylesine önemli bir maçta İsmail - Mert Hakan 11'i ile çıkılıyorsa "Öyle bir kadro kuracağım ki şampiyonluk sözü vermeme gerek kalmayacak" lafı boşa söylenmiş bir laf olarak kalır. Ancak bu kez hafifletici sebepler var. Mourinho ve ekibi 12.5 + En Nesyr 19.5 + Çağlar 8.5 + Maximen 8 + Oğuz Aydın 6 derken : 54.5 milyon Euro'luk oldu takım. Ayrıca Levent Mercan için verilen 2 (kimilerine göre 4) dahil edilebilir. Orta saha için limit kalmadı. Yere göğe sığdırılamayan Mario Branco ilaç için tek bir oyuncu satamayınca sıfır gelirle buralara gelindi. Açık konuşalım aslında geçen seneki transfer rüzgarınün asli unsurunun Selahattin Baki olduğu söylenirdi. Bu sene Branco'yu görünce doğruluğuna inandım.

        Neyse, gel gelelim pas yapamayan iş yapamayan orta merkeze rağmen direncin arttığını ve rakip karşılama konusunda gelişim sağlandığı görüldü. Keşke Ferdi gibi Sebastian'a da bir teklif gelse de satılsa. İsmail - MHY ve Sebastian'lı orta merkez çok kısıtlı üretime rağmen 24. saniyede Dzeko - 30'lu dakikalarda MHY ve Maximen ile 3 net pozisyon bulundu. Rakibe de 1 tane yüzde yüz pozisyon verildi. 2. devrede Mertler çıkar Osayi - İrfan Can girer diye düşünüyordu herkes. 42'de kulübeyi bırakıp soyunma odasına hazırlanmaya giden Mou ise aynı ekiple devam etti. 53'te bile MHY'nin fiziksel zorlanması ortaya çıktı. 56'da 2 sezon öncesinin Sevilla maçındaki gibi bir vandal, kaleciye bir şey attı. Oyun yeniden soğudu. Bu soğuma değişiklik için fırsat yarattı. En Nesyr ve Osayi oyuna girdi. MHY'yi alıp Szymanski'yi İsmail ile ikili oldu. Kaleciye atılan madde sonunda İspanyol hakem de her yere düşen Lille'li için faul çaldı. İki stoper de sarı kartlık oldu. Topu alıp dönebilecek tek orta saha Fred. Hem yeni 6 hem de Fred yedeği mutlaka alıp dönebilen isimler olmalı. 74'te bir net gol daha kaçtı. Kaleciye atılan madde + 3 değişiklik + yere yatan Lille'liler derken top oynanmayan 2. devrede 4-4-2'nin özelliğini göremedik. 83'te turun bir ucu Osayi'nin şutunda direkten döndü. 85'te 3 santrafor da sahadaydı. En azından uzatma için gereken 1 goldü. 90'da Lille kalecisi bir kurtarış daha yaptı. Ama 91'de uzatmayı getiren gol geldi.

        Uzatmada da turu getirecek pozisyonlar, final pasları problemleri nedeniyle gole dönmedi. 30 dakikalık uzatma Dzeko yerine Bartuğ ile başladı. Uzatmanın ilk devresinde de üstün taraf F.Bahçe idi. 109'da Lille 10 kişi kaldı. Kalan 10 dakika bir kişi fazla oynamanın avantajı ne olabilirdi? Topu rakibe vermeden dönenleri toplamak lazımdı. Ama pozisyon dahi verildi. Bartuğ hiç göbeği kapatamadı. 2 tehlikeli şut Çağlar tarafından bloklandı. Ama Çağlar'dan evvel Jayden'ın eline çarpan topa penaltı verdi hakem. Uzatmada oyuna Bartuğ'un girmesi yönetimin eksikliğidir. 120'de yine direk bu kez Cenk'in golüne engel oldu. İlk maçtaki 2 gol, özellikle 2. gol. Bu maçta 2 kez direkten dönen top, inanılmaz şanssız bir penaltı derken tur gitti. Avrupa Ligi grupları 25 Eylül'de başlıyor. Yönetimin tüm enerjisini 1 Eylül'deki milli araya kadar 6 ve 8'i bitirmeye ve sol beki almaya harcaması lazım.