Prostat kanserinde Mikro Ultrason dönemi ile erken tanı ve tedavi şansı
"Mikro Ultrason" prostat kanseri tanısında yeni bir dönemin müjdecisi. Dünyada az sayıda merkezde bulunan bu cihaz çok kısa zamanda ve tek seferde yüksek çözünürlüklü görseller sunarak şüpheli bölgenin kolayca ve doğru şekilde teşhis edilmesini sağlıyor. Böylelikle prostat kanseri tanısı atlanmıyor, erken tanı ve tedavi sağlanmış oluyor. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu'nun haberi
Prostat kanseri, erkek üreme sistemi organlarından olan prostat bezindeki hücrelerin anormal ve kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu ortaya çıkan kötü huylu tümöral oluşum olarak tanımlanıyor. Genellikle 50 yaş ve üzeri erişkin erkeklerde sık görülen bu kanser türüne günümüzde daha genç yaşlarda da rastlanıyor. Gelişmiş ülkelerde erkeklerde en sık rastlanan bu kanser türü, Türkiye’de akciğer kanserinden sonra 2. sıklıkta görülüyor ve dünya genelinde kansere bağlı meydana gelen ölümler arasında 4. sırada yer alıyor.
TANI NASIL KONUR?
Türk Üroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Volkan Tuğcu hem hastalıkla ilgili bilgiler veriyor hem de prostat kanserinin tanısında zorlukları ortadan kaldıran bir sistem olan Micro Ultrasonu anlatıyor. Tuğcu, “Prostat kanserinin kendine özgü bir semptomu olmadığı için erken dönemde bulgu vermeyebilir. Bu kanser özellikle, “iyi huylu prostat büyümesi” (BPH) adını verdiğimiz hastalığın semptomlarıyla karışabildiği için hastalar idrar yapmada zorlanma, zor işeme, sık idrar yapma hissi gibi şikayetlerle doktora başvurur. Bu nedenle ailesinde prostat kanseri öyküsü olanların 40 yaşında sonra, olmayanların ise 50 yaş sonrası mutlaka prostat kanseri taramasında kullanılan ve basit bir kan tahlili olan ‘PSA’ adı verilen tahlili yaptırması gereklidir. PSA değeri yüksek olan hastalara eş zamanlı rektal muayene gerçekleştirilir. Bu hastalara ayrıca ‘multiprametrik MR’ adı verilen prostat bezine özgü radyolojik inceleme yapılır” diyor.
PROSTAT BİYOPSİSİ
Bu tahlil ve tetkikler analiz edilip hastaya uygulanan prostat biyopsisi sonrasında patolojik olarak prostat kanseri tanısı konuluyor. Prostat kanseri tanısının konulmasında prostat biyopsisi şart görülüyor. Eskiden konvansiyonel (geleneksel, klasik) ultrasonla körlemesine yapılan klasik sistematik prostat biyopsisi, günümüzde füzyon adını verilen multiparametrik MR incelemesinde prostat bezinde tespit edilen yüksek kanser şüphesi olan yerlerin transrektal ultrasonla birleştirilmesi sonucu patolojik örnekler alınarak gerçekleştiriliyor.
MİCRO-ULTRASON DÖNEMİ
Günümüzde kullanılan konvansiyonel ultrason cihazlarının görüntü kalitesinin yetersiz olduğunu söyleyen Prof. Dr. Volkan Tuğcu, “Bu cihazlar prostat bezindeki kanserli alanları net olarak gösteremiyor. Kanserli alanların belirlenmesi için hastaya kontrast madde verilerek multiparametrik MR çekiliyor. Ancak kontrast madde alerjisi veya böbrek fonksiyon değerlerinde yükseklik olan hastalar kontrast madde alamıyor. Kapalı alan korkusu olan veya vücudunda kalp pili ile geçirilmiş ortopedik ameliyatlara bağlı platin ile protez bulunan hastalar da MR tetkikine giremiyor. Tüm bu olumsuzlukların dışında multiparametrik MR’ın radyoloji uzmanları arasında farklı yorumlanması, tekniğe ulaşım ve maliyet gibi problemleri bulunuyor” diyor.
PROSTAT KANSERİNDE YENİ DÖNEMİN MÜJDECİSİ OLAN CİHAZ
Bu noktada prostat kanseri tanısında dünyada henüz az sayıda merkezde kullanılan ve yeni bir dönemin müjdecisi olan Mikro Ultrason cihazının tıp dünyasında heyecan yarattığı belirtiliyor. Mikro Ultrasonun konvansiyonel ultrason cihazlarından farklı olarak özellikle prostat bezinin ve prostat bezindeki kanserli dokuların yüksek çözünürlük ve görüntü kalitesiyle daha net şekilde görülmesi için tasarlandığı belirten Prof. Dr. Volkan Tuğcu, “Bu sayede konvansiyonel ultrason yöntemlerinin göremediği ya da ayırt edemediği bölümleri çok daha katmanlı, detaylı ve kolay şekilde görüntüleyebiliyoruz” diyor.
Multiparametrik MR ile konvansiyonel ultrasonun füzyonu ile yapılan prostat biyopsilerine karşı ciddi bir alternatif olarak tanımlanan Mikro Ultrason, prostat bezindeki kanserli hücrelerin hem tespit edilmesinde hem de eş zamanlı biyopsi yapılabilmesi ile prostat kanserinin erken teşhis ve tanısında kullanılabiliyor. Sistem çok kısa zamanda ve tek seferde, yüksek çözünürlüklü görseller sunarak şüpheli bölgenin kolaylıkla ve doğru şekilde teşhis edilmesini sağlıyor. Cihaz teşhis edilen şüpheli bölgeleri direkt hedef alarak biyopsi için gereken yüksek çözünürlüklü teknoloji ve ekipmanı sunuyor. Özellikle MR’da tespit edilemeyen farklı lezyonları göstermesinin çok önemli bir avantaj olduğuna dikkat çekiliyor. Bu sayede prostat kanseri tanısı atlanmıyor, erken tanı ve tedavi sağlamak mümkün hale geliyor.
KİMLERE UYGULANIR?
*Herhangi bir nedenle veya prostat kanseri taramasında yapılan kan tahlilinde PSA yüksekliği saptanması durumunda
*Yüksek prostat kanseri şüphesinde
*Ailesinde prostat kanseri öyküsü bulunanlarda
*Yapılan multiparametrik MR’da prostat kanseri şüphesi olan lezyon saptananlarda
*Yapılan galyum 68- PET-BT’de prostat kanseri şüphesi olan kişilerde
*Prostat kanserinin patolojik tanısı olan mikroultrason prostat biyopsisinde
*Prostat ilhitabı- prostatit tanısının konulmasında
*Prostat kanseri, iyi huylu prostat büyümesi ve prostat iltihabı ayrımında
UYGULAMANIN ADIMLARI
Prof. Dr. Volkan Tuğcu, “Prostat biyopsisi günümüzde kullanılan klasik ultrasonografi cihazları ile transrektal (makattan-rektumdan) veya transperineal (makat ile testis torbası arasından) olarak yapılmaktadır. Mikro Ultrason ile hastanın makat bölgesi rektumdan transrektal olarak girilerek prostat bezi görüntülenir. Ardından prostat bezinin tamamı taranarak kanser şüphesi olan alanlar belirlenir. PRI-MUS (Prostat Risk Identification- Micro UltraSound) adı verilen risk sınıflandırılması ile düşük ve yüksek kanser şüphesi olan alanlar ortaya konur. Prostat biyopsi iğnesi ultrasonografide görülüp hedeflenen noktalardan ilerletilerek biyopsi işlemi gerçekleştirilir. İşlemin önemli avantajlarından biri de hem transperineal hem de transrektal olarak gerçekleştirilmesidir. Transperineal yöntem hastaya sağladığı avantajlar nedeniyle günümüzde daha fazla tercih edilmektedir” diyor.
CİHAZIN ÖZELLİĞİ
Mikro Ultrason cihazının en önemli özelliğinin yüksek çözünürlük ve görüntü kalitesine sahip olması olduğunu belirten Prof. Dr. Volkan Tuğcu, “Mikro Ultrason, 29 Mhz çözünürlük ve 70 mikron kesitlerle görüntü sağlaması ile geleneksel ultrasona göre 300 kat, multiparametrik MR’a göre 10 kat daha fazla kesitle görüntü sağlar. Diğer özellikleri kolay ulaşılabilir, kolay uygulanabilir, tekrar edilebilir, nispeten ucuz ve ofis ortamında kısa sürede uygulanabilir olmasıdır. Cihazın yüksek görüntü kalitesiyle, kanserli alanlar multiparametrik MR ihtiyacı olmadan net olarak görülmekte ve prostat biyopsisi bu hedeflerden alınabilmektedir. Mikroultrason ayrıca multiparametrik MR veya Galyum68- PET-BT tetkiki yapılmış olan ve kanserli alan şüphesi bulunan hastalarda doğrulanan alanlardan prostat biyopsisi yapılması ile patolojik tanı konulmasını sağlar. Böylelikle prostat kanseri erken tanı ve tedavisi daha hızlı ve etkin olarak gerçekleşebilir” diyor.
DÜNYADA SAYILI MERKEZDE VAR
Mikro Ultrasonun dünyada sayılı merkezde kullanılan bir cihaz olduğunu söyleyen Prof. Dr. Volkan Tuğcu, Avrupa, Amerika ve Kanada’da kullanılan cihazla ilgili birçok çalışma ve yayın bulunduğuna dikkat çekiyor.