Sivasspor - Galatasaray yazar yorumları
Süper Lig'in 16. haftasında Galatasaray, Sivasspor karşılaşmasında 1-0 mağlup olarak sahadan ayrıldı. Spor yazarları Galatasaray'ın kritik puan kaybını değerlendirdi
ERMAN TOROĞLU: Sivas aynen Antep gibi Galatasaray'ın üzerine fazla gitmedi. Bir 45 dakika en fazla 3 kişi ile çok nadir 4 kişi ile gittiler. Onlar da golü attıktan sonra aynen Antep gibi topu çevirerek, ayağa pas yaparak Galatasaray'ı oyundan düşürdüler. Galatasaray'ın Avrupa'da oyun planı var ama Türkiye'de yok.
ERMAN TOROĞLU: Düşünün Kerem dakika 80 stoperden top çıkarıyor, dakika 88 sağ taraftan taç atıyor. Olacak şey değil. Onun gibi bir adamın devamlı ceza alanı içinde ve civarında olması gerekir. Şu bir gerçek. Spor yazarları da itiyor, kamuoyu da itiyor, Trabzon mağlup olunca çok kimse seviniyor ama bir türlü bu üç büyükler futbol oynamıyor. Bu sene böyle devam edecek herhalde.
MUSTAFA SAPMAZ: Merak edilen şu; Galatasaray Avrupa'daki performansını nasıl oluyor da Türkiye'de yansıtamıyor? Bunu bireysel oyuncu yetersizliğine bağlayamazsınız. Mesela sağ bekte Yedlin oynadığı veya Alpaslan, Luyindama'nın yerine tercih edilmediği için kötü oynamıyor Galatasaray. Avrupa maçı sonrası temposu düştüğüyle de ilgili açıklayamayız. Öyle olsa puan kayıpları sadece Avrupa maçı dönüşlerinde olur.
MUSTAFA SAPMAZ: Peki neden? Türkiye liginde şampiyonluğa oynayan takımlar doğası gereği topa hükmeden takım olmak zorunda. Galatasaray da topa hükmediyor. Burada sorun yok. Sorun Galatasaray'ın topa hükmettiği bu oyunda pas oyununu etkili oynayacak bir kadrosunun olmaması. Vücut dili olarak Galatasaraylı futbolcular şampiyonluğa olan inancını kaybetmiş. Son söz de maçın golüne. Dün Fajr'ın Muslera sakatlığında attığı gol, endüstrileşen futbolun gerçeği. Yoksa futbolun amatör ruhunu yaşamışlar, o topu auta atmasını bekler. Muslera için büyük talihsizlikti. Geçmiş olsun.
SERKAN KORKMAZ: Galatasaray'ın her maçın ilk 45 dakikasını yok saymasına alıştık artık. İkinci yarılarsa, -özetle- panik halinde bir debeleniş ve seri oyuncu değişikleriyle geçip gidiyor. Sarı-kırmızılıların Avrupa'daki oyununu, ligdeki rakipleri aynen kopyalayıp iade ediyor adeta. Fatih Terim bu kısır döngüyü kıramıyor. Sivasspor'u golünden dolayı yargılamak, yerden yere vurmak kimilerine göre haksızlık olarak nitelendirilebilir. Ama ben, bu gezegendeki futbolseverler arasında, Yatabare'nin ya da Fajr'ın topu dışarı atmasını bekleyenler olduğuna eminim.
SERKAN KORKMAZ: Takımın en önemli isimlerinden Muslera'nın sakatlığı (maalesef) ciddi gibi duruyor. Eğer sahalardan uzak kalacaksa, Avrupa'da başarı ve Ziraat Türkiye Kupası maçları ile heyecanı diri tutmak için artık birkaç bek, birkaç orta saha transferi dışında bir de çok iyi bir kaleci almak da şart olur. Ligde zirveyle oluşan puan kaybı daha da açılacak gibi görünüyor.
REHA KAPSAL: Dün akşamki karşılaşmayı üç ana başlıkta değerlendirebiliriz. 1- Ümit Öztürk'ün böyle bir maça atanması… Galatasaray için erken bir eşik olarak görünen Sivas deplasmanına, Ümit Öztürk'ün atanması MHK adına hataydı. Ümit Öztürk, her iki takım lehine ve aleyhine verdiği kararlarla ne kadar yanlış bir tercih olduğunu gösterdi. 2- Luyindama… Haftalardır oynamayan, top tekniği kötü, saha içi konsantrasyonu eksik, formsuz ve dağınık bir futbolcu. En önemlisi kafa olarak da hazır değil. Marcao'nun sakatlığı nedeniyle kadroya alındı. Yaptığı basit hata ve Muslera'yı sakatlaması Galatasaray'a pahalıya maloldu. Sivasspor yenilgisinin baş sorumlusu Luyindama oldu.
REHA KAPSAL: 3- Fatih Terim'in konsantrasyon eksikliği… Avrupa'da ve Süper Lig'de farklı oyun felsefeleri tercih ediyor. Galatasaray'ın özellikle ligde topa sahip olma konusunda geçmiş 15 haftada yaşadığı sıkıntılar, hem set hücumda hem de üretkenlikte fazla varlık gösterememesi net bir şekilde görünüyordu.
UĞUR MELEKE: Galatasaray galibiyet hak edecek aksiyonlar üretemedi. Sivasspor, Süper Lig’in oyun tanımı en net olan takımlarından biri. Teknik adamları Rıza Çalımbay üçüncü sezonunun içinde. Beşiktaş’ın atom karıncası Rıza’yı izleme şansı bulanlar için yönettiği Sivasspor şöyle özetlenebilir: 11 Atom Karınca gibiler sahada. Çok koşuyorlar, çalışkanlar. Böyle bir Sivasspor’a karşı Sivas deplasmanına giderken her zaman yaptıklarınızdan farklı bir şey yapmanız lazım. Yüzde 70 topa sahip olmanız Sivas’ta bir şey ifade etmez. Hatta bu zaten Çalımbay’ın tercih ettiği bir şey. Topa değil oyuna hükmetmelisiniz.
UĞUR MELEKE: Mücadele, savaş evet lazım. Ama tempo yapmalısınız. Kalite ortaya koymalısınız. Ben dün Galatasaray’ın bu departmanlarda çok iyi olduğunu düşünmüyorum. 1-0’lık sonuç belki bir şanssızlık eseri gelmiş olabilir. Ama Galatasaray da maçın genelinde galibiyeti hak edecek aksiyonları üretemedi kesinlikle.
ŞANSAL BÜYÜKA: Maçtan çok, hiç kuşkusuz maçın tek golü konuşulacak. Muslera’nın sakatlanıp yerde yattığı pozisyonda Yatabare, “kolay”ı seçip asist yapacağına, “olay”ı seçip topu dışarı atsa, Dünya Fair- Play ödülü kazanırdı. Yatabare‘ye “Topu niye dışarı atmadın?” deme hakkımız ve şansımız yok. Sonuçta Yatabare de bu hoyrat iklimin, bu acımasız ortamın figürlerinden biri...
ŞANSAL BÜYÜKA: Bizim ülkede herkesin penaltısı kendine göre... Çoğunun penaltı ile uzaktan-yatkından ilgisi yoktu. Penaltı çalınacaksa, tek pozisyona çalınmalıydı. İkinci yarıda Sivas stoperi Guatis‘in Diagne’yi üstten-alttan bozması, penaltı çağırışımı yapan tek pozisyondu. Sivasspor’un kazanmasına rağmen iyi olmadığı, Galatasaray‘ın Sivas‘tan daha kötü olmadığı maçın sonucunu adeta bir “kaza kurşunu” belirledi.
OSMAN ŞENHER: Galatasaray, Avrupa’da oynadığı futbolun yarısını burada oynamıyor. Kalede Muslera gibi bir dev olmasa Sivasspor daha önce golü bulacaktı. Muslara bir talihsizlik yaşadı. Ya kendi topa çıkmayacaktı ya da Luyindama’ya “bırak” diye bağıracaktı. Bunların hiç biri olmadı ama ne oldu. En kötüsü oldu, Muslera sakatlandı. Bazı şeyleri kabul etmek lazım.
OSMAN ŞENHER: Takım yorgun olabilir. Zafer sarhoşu da olabilir. Peki, kulübede oynayanlar kadar kaliteli futbolcular yok mu? Fatih Terim senelerin hocası, onu fazla da eleştirecek halimiz yok. Ama bu sezon ben kadro mühendisliğinin eksik yapıldığını düşünüyorum.
OSMAN ŞENHER: Son sözüm maçın hakemi Ümit Öztürk’e... Çok kötü bir maç yönetti. Verdiği kararların çoğu yanlıştı. Ligin en başarısız hakemlerinden biri...İlk yarıda Diagne’ye 18 içinde yapılan hamle bana penaltı gibi geldi. En azından VAR’a bakmalıydı.
RIDVAN DİLMEN: Gol tartışılacaktır ama golün kuralla falan alakası yok. Öyle bir kural ki... Muslera orada kafasını tutsa hakem oyunu durdurmak zorunda. Vicdanları rahatsız edici bir gol. Ümit Öztürk'ü ben bugün vasat buldum. Hakemin kafasının karışık olduğunu gördük. Gözünün önünde faul oluyor, yardımcı veriyor faulü. Maç içerisinde 3-4 tane penaltı olabilecek pozisyon var ama bence Diagne'ye yapılan ikinci pozisyon penaltı.
RIDVAN DİLMEN: Galatasaray'da taraftarlar inanabilir ama futbolcular şampiyonluğa falan inanmıyor. Çoktan havlu atmışlar. Bundan sonra bir ileri, iki geri olur. Ben Mart'a kadar Galatasaray'ın şampiyonluk potasına gireceğini düşünmüyorum. Ben oyuncularda bu gayreti görmüyorum, kopuklar ligden. Ben ilk yarı bitmeden Galatasaray'ın şampiyonluk şansının kalmadığını düşünüyorum.
METİN TEKİN: Sivas gibi bir takıma karşı oynamak zor. Orta sahada ciddi baskı görürsünüz. Genelde Galatasaray oynamaya çalıştı ama 10 dakika Sivas oynadı ve sonra da hatadan gol geldi. Galatasaray Avrupa Ligi'nde grup lideri olarak çıktı. Lazio ve Marsilya'nın önünde çıktı.
METİN TEKİN: Çok üreten değil belki ama son maçta özellikle şans vermeden lider oldu Galatasaray'da özellikle son Lazio maçında gördük ki pozisyon bulamadı ama rakibine de vermedi. Ne zaman ki oyunu ele alıp oynamak zorunda kaldı, o zaman başarılı olamadı. İlk başta bunu çözmeli Galatasaray. Avrupa'da tamam ama lige de adapte oynamak zorundasınız. Antrenman uyum sağlamak demektir. Avrupa'dan gelince böyle olması da çok normal değil
İBRAHİM YILDIZ: Sarı-Kırmızılı takım ligde bir türlü istediği düzeyi yakalayamadı. Bu nedenle zirveden oldukça uzak kaldı. Avrupa’da fırtına gibi adından söz ettiren Galatasaray’ın içeride bir türlü başarılı olamamasını herhalde Süper Lig’i sevmiyorlar diye anlamlandırabiliriz.
İBRAHİM YILDIZ: Sivasspor, arka arkaya kazandığı maçlarla eski günlerine döndü. Rıza Çalımbay, taktik olarak elindeki kadroyla en iyisini yapmayı başaran bir teknik adam. Sivasspor bu galibiyetle yükselişini sürdürecektir.