Tarihin ilk vampir efsanelerinden biri: Petar Blagojević'in ürkütücü hikâyesi
Mistik olaylar her zaman ilgi çekici olmuştur. Bir yere yazılmasalar bile nesilden nesile aktarılarak yaşatılırlar. Bu hikâyelerden biri de Sırbistan'a ait. Efsaneye göre; normal bir adam olarak hayatını kaybeden bir köylü vampire dönüşmüş ve köyde büyük bir kaos çıkarmıştı.
1700'lerde Avrupa'da vampir histerisi çok yaygındı, herkes vampirlerin mezardan kalkıp onları ve sevdiklerini öldürmesinden korkuyordu.
Bu konu hakkında en ilginç hikâyelerden biri de 18. yüzyılda Sırbistan'ın kuzeydoğusundaki Kisiljevo köyünde yaşayan Petar Blagojević'in hikâyesiydi. Köyü tarafından oldukça sevilen adam, 1725 yılında normal sebeplerden ötürü vefat etti ancak vefatıyla garip olaylar başladı.
Blagojević'in ölümünden sonraki her 24 satte bir, dokuz kişi daha hayatını kaybetti. Garip bir şekilde, ölüm döşeğinde her kurban önceki gece Blagojević tarafından boğulduğunu iddia etti hatta bir kurbanın karısı onu gece ziyaret ettiğini ve ayakkabılarını çaldığını söyledi.
Hatta bu kurbanlar arasında Blagojević'in oğlu da bulunuyordu. Öldükten sonra çocuğunun karşısına çıkan Blagojević, genç çocuktan yemek istemişti ancak çocuk yemek vermeyince tüm kanını içmişti.
Köydeki söylentiler alıp başını gidince köy halkı daha fazla dayanamadı ve adamın mezarını açmaya karar verdi. Köylüler buldukları şey karşısında büyük bir şok yaşadılar!
Blagojević'in bedeni çürümemişti, sakalı uzamıştı ve cildi yeni bir ışıltıya kavuşmuş gibiydi. Ancak cesedin ağzından akan taze kan, bardağı taşıran son damla oldu! Tüm köy halkı onun vampir olduğuna inandı.
Köylüler, olaylar üzerine bir yerel rahibe ve bir devlet yetkilisine giderek bu duruma müdahale edilmesini istedi.
Bunun üzerine; Blagojević'in bedeni kazığa oturtularak, kalbine kazık çakıldı. Efsaneye göre; adamın kalbine kazık saplandığı anda ağzından ve kulaklarından taze kanları fışkırdı. Bundan sonra da köyde başka ilginç bir ölüm yaşanmadı.
Bu efsane, yüzyılar sonra bile Sırbistan sokaklarında dolaşıyor.