TOBB Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı: “Enerji üretiminde yenilenebilir kaynakların payı hızla artıyor"
TOBB Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı ve TETHYS: Trans Eurasian Gateway Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Halil Kırşan, "Enerji üretiminde yenilenebilir kaynakların payı hızla artıyor. Ancak bu geçiş, kritik minerallere erişim ve bu kaynakların sürdürülebilir şekilde yönetilmesiyle mümkün olacak" dedi
TOBB Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı ve TETHYS: Trans Eurasian Gateway Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Halil Kırşan, İstanbul Hilton Bomonti Hotel’de düzenlenen Türkiye Enerji Zirvesi’nde gerçekleştirdiği “Geleceğin Enerjisi İçin Kritik Minerallerin Rolü” başlıklı konuşmasında, yenilenebilir enerji devriminin küresel etkilerini ve Türkiye’nin bu dönüşümde oynayabileceği stratejik rolü ele aldı. Sunumunda, enerji paradigmasının değişimine ve bu dönüşümde kritik minerallerin hayati rolüne vurgu yaptı.
"HİDROKARBON KAYNAKLARININ YERİNİ HIZLA YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINA BIRAKTI"
Sanayi devriminden günümüze uzanan enerji kullanımındaki değişimin tarihsel bir çerçevesini çizen Kırşan, kömür, petrol ve doğalgaz gibi hidrokarbon kaynaklarının yerini hızla yenilenebilir enerji kaynaklarına bıraktığını belirtti.
“Enerji üretiminde yenilenebilir kaynakların payı hızla artıyor. Ancak bu geçiş, kritik minerallere erişim ve bu kaynakların sürdürülebilir şekilde yönetilmesiyle mümkün olacak” dedi.
Yenilenebilir enerji teknolojilerinin, başta lityum, kobalt, nikel ve nadir toprak elementleri olmak üzere birçok kritik minerale bağımlı olduğunu ifade eden Kırşan, bu minerallerin, enerji geçiş sürecinin temel yapı taşları olduğunu vurguladı.
“TEŞVİK PROGRAMLARININ DEVREYE ALINMASI ÖNEMLİ”
Kırşan, Türkiye’nin madencilik sektöründe global standartlara uyum sağlamasının, uluslararası finansman imkanlarına erişim ve sürdürülebilir madencilik yatırımları açısından kritik önem taşıdığını belirtti. Şirketlerin ve kamu kurumlarının, özellikle sürdürülebilir madencilik uygulamaları, raporlama standartları ve yatırım planlamaları konularında hızla uyum süreçlerini başlatması gerektiğini vurguladı.
“Arama ve kaynak raporlarının uluslararası standartlara uygun şekilde hazırlanması, finansman ve yatırımlara erişim açısından temel bir gerekliliktir” diyen Kırşan, bu süreçlerin desteklenmesi için kapsamlı farkındalık ve teşvik programlarının devreye alınmasının önemini dile getirdi.
DİJİTAL ÜRÜN PASAPORTLARI VE TAKSONOMİ DÜZENLEMELERİ
2027-2028 yılları itibarıyla devreye girecek olan dijital ürün pasaportları, taksonomi düzenlemeleri ve sürdürülebilirlik kriterlerinin hem ithalat hem de ihracat süreçlerini doğrudan etkileyeceğini vurgulayan Kırşan, bu kapsamda madencilik sektöründeki şirketlerin uluslararası standartlara hızla uyum sağlaması gerektiğini belirtti.
Bu değişimlerin yalnızca madencilik sektörü için değil, Türkiye’nin tüm ticaret ve ihracat ekosistemi için hayati olduğunu ifade eden Kırşan, “Global ekonomik sistemde rekabet edebilmek, yalnızca kaynaklara sahip olmakla değil, bu kaynakları uluslararası beklentilere uygun şekilde yönetmekle mümkün olacaktır” dedi.
ÇİN’İN ÜSTÜNLÜĞÜ VE BATI’NIN STRATEJİK İŞBİRLİKLERİ
Dünya genelindeki kritik mineral rezervlerinin farklı coğrafyalara yayılmış olmasına rağmen, üretim ve teknoloji alanında Çin’in lider konumda olduğunu belirten Kırşan, ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin bu durumu bir milli güvenlik meselesi olarak ele aldığını söyledi. “Batılı ülkeler, Türkiye ve Orta Asya gibi maden zengini ülkelerle stratejik işbirliklerini güçlendirmek için kapsamlı planlar yapıyor” dedi.
Kırşan, Türkiye’de kritik mineraller konusunda öncü bir rol üstlenen TETHYS: Trans Eurasian Gateway’in, 27 Eylül 2024 itibarıyla Avrupa Komisyonu’nun istisnai kararıyla EIT Raw Materials Inter-regional Center olarak tanındığını ve bu alandaki ilk ve tek kuruluş olduğunu vurguladı.
TETHYS’in, Avrupa Komisyonu kuruluşu EIT Raw Materials ile imzaladığı stratejik iş birliği anlaşması sayesinde Türkiye’nin yanı sıra Kazakistan, Özbekistan ve Azerbaycan gibi Orta Asya ülkelerindeki kritik mineral zenginliklerinin oluşturulacak fonlarla ekonomiye kazandırılacağını ifade etti. “Bu stratejik ortaklık, Türkiye’nin ve bölgenin global enerji ekosistemine entegrasyonunda bir dönüm noktasıdır” dedi.
TÜRKİYE’NİN CAZİBE MERKEZİ OLARAK YÜKSELİŞİ
Türkiye’nin zengin maden çeşitliliği, genç iş gücü, lojistik avantajları ve coğrafi konumunun global madencilik ekosistemindeki yerini güçlendirdiğini belirten Kırşan, “Temiz enerjiye geçiş sürecinde ihtiyaç duyulan kritik minerallerin sorumlu madencilik ilkeleri doğrultusunda üretime kazandırılması gereklidir” dedi.
Sadece enerji sektörü için değil, tüm madencilik projeleri için uluslararası standartlara uygun, çevresel sürdürülebilirlik ve ekonomik değer yaratma odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini vurguladı.
İbrahim Halil Kırşan’ın konuşması, Türkiye’nin kritik mineraller konusunda atması gereken adımları net bir şekilde ortaya koyarken, global enerji dönüşümündeki stratejik konumunu güçlendirmek için bir yol haritası sundu. “Dünya hızla değişen bir enerji paradigmasının eşiğinde. Türkiye, kritik mineralleri ve stratejik konumuyla bu değişimin merkezinde yer alabilir” diyerek, hem ülkemiz hem de bölge için büyük bir vizyon ortaya koydu.