Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Entegrasyon / Uyum Nedir?

        Etno-kültürel ve dinsel açılardan farklı grupların bir arada yaşadığı toplumlarda bütünleşme sürecini ifade eder. Göç çalışmalarında ise göçmenlerin hem birey hem grup olarak toplumun bir parçası olarak kabul edildiği süreci karşılamaktadır. Niteliği ve tanımı genel olarak toplumların ve devletlerin göç yaklaşımı bağlamında şekillenmekle beraber, sıklıkla bir arada kullanılabilen "asimilasyon" ve "kültürleşme" kavramlarından farklı olarak genellikle ev sahibi toplum ve göçmenler arasında iki yönlü, karşılıklı bir süreci ifade etmek için kullanılmaktadır. Göçmenlerin uyumu kadar ev sahibi devletler ve toplumların göçmenleri kabulü konusundaki politika ve uygulamalarını gündeme getiren bu kavramsallaştırma, farklı alanlar ve düzeyleri kapsayan çok yönlü ve disiplinli yaklaşımlar gerektiren bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

        20. yüzyılın başında artan göç, insan hareketliliği ve şehirleşme ile değişen insan ilişkileri, uyum konusunu gündeme getirirken, konu ile alakalı ilk bilimsel çalışmalar bu dönemde başlamıştır. Kente yeni gelen birey ve grupların uyum süreçleri "Irk İlişkileri Döngüsü" ile Robert Ezra Park (1925) tarafından kavramsallaştırmıştır. Bu dönemde uyum, kente yeni gelenlerin kamusal alana dahil edilmesi olarak tarif edilirken çalışmalar yapısal, toplumsal, ekonomik ve siyasal süreçlere katılıma odaklanmıştır. İlk çalışmalarda uyum, asimilasyon ve eritme potası (melting pot) gibi kavramlar ile beraber, yeni gelenlerin etno-kültürel, dinsel kimliklerinden uzaklaşarak toplumda egemen değerleri benimsemesi, siyasal ve toplumsal yapıya dahil olmaları sürecini ifade etmek için kullanılmıştır.

        Küreselleşme ile beraber bu kavramsallaştırmanın artan toplumsal çoğulluk ve çeşitliliğin kabulünde yetersiz kalması ile farklı etno-kültürel ve dini grupların bir arada yaşamalarını ifade eden çok kültürlülük kavramı öne çıkmaya başlamıştır. Farklılıkların tanınmasına yönelik çalışmaların yaygınlık kazandığı, kimliklerin ve kimlik politikalarının öne çıktığı bu süreçte, kültürel çeşitliliğin yönetimi ülkelerin gündemine yerleşmiştir. Ülkeler geçmiş deneyimleri ile şekillenen farklı özellikleri ve bağlamları doğrultusunda çeşitli yaklaşımlar, politikalar ve uygulamalar geliştirmiştir. Farklı unsurları bulunmakla beraber bu modeller iki temel siyasi yaklaşım üzerinden özetlenebilir. Kültürel ve etnik farklılıkların tanınarak, kolektif haklar sağlanması olarak ifade edilebilecek çokkültürcü yaklaşım, bu farklılıkların kamusal alanda görünürlüğünün artmasının ulusal bütünlüğe zarar verebileceği ve gruplar arasındaki sınırları kesinleştireceği yönünde eleştirilmektedir. Diğer taraftan, farklılıkların ulusal bütünlüğü tehdit eder şekilde vatandaşlar arasındaki eşitlik ilkesine zarar verebileceği, toplumsal bölünmelere yol açabileceği noktasında çokkültürlü ilkeler yerine bireysel eşitlik ve haklar düzeyinde yurttaşlık temelli bir yaklaşımı savunanlar da bulunmaktadır. Bu yaklaşım da asimilasyoncu bir yurttaşlık modeli çerçevesinde farklılıkları yok saydığı, bastırdığı yönünde eleştirilere maruz kalmaktadır.

        Uyum süreci ile doğrudan ilişkili bir diğer kavram olan "kültürleşme" ise farklı etnik, kültürel ve dinsel kimliklere ait birey ve grupların bir arada yaşamaları ile başlayan temaslar ve karşılaşmaların sonucunda ortaya çıkan kültürel ve psikolojik değişimleri ifade etmektedir. Bireysel düzeyde olduğu kadar toplumsal yapı, kurum ve kültürel pratiklerdeki değişimleri de kapsar şekilde kullanılmaktadır. Kültürlerarası etkileşim, kimliğin ve kültürel mirasın korunması ile gruplar arası ilişkiler temelinde farklı kültürleşme stratejileri ile sonuçlanmaktadır. John W. Berry tarafından iki boyutlu şekilde etno-kültürel gruplar düzeyinde uyum/bütünleşme, asimilasyon, ayrılma/içe dönme ve marjinalleşme olarak sıralanan bu stratejiler egemen toplum düzeyinde çok kültürlülük, eritme potası, ayrışma ve dışlama olarak belirtilmektedir. Bu farklı stratejiler net sınırlarla birbirinden ayrılamadığı gibi, kültürleşme alanlarına göre değişiklik gösterirken, her koşulda olumlu değer taşımamakta, kesin ve açık sonuçlar ortaya koyamamaktadır.

        Uyum kavramının geniş kullanımı ve muğlaklığı, uyuma dair diğer kavramlar ve alt gruplar ile ilişkisinin belirsizliği, ortak bir tanıma ulaşmayı zorlaştırırken, kavramı tanımlamaktan çok uyumun temel bileşenleri ve göstergelerinin tespitine dair yeni çalışmaların önünü açmıştır. Sıklıkla ihtiyaçlar yönünde şekillenen bu yeni çalışmalar özellikle uyum politikalarının oluşturulması ve değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. Bu kapsamda, Alastair Ager ve Alison Strang uyumun farklı boyutlarını bir araya getirdikleri kavramsal çerçevelerinde, uyum sürecinin başarısını belirleyen birbirleri ile ilişkili on temel gösterge sıralamaktadır. Uyumun temel alanları; uyum gösterge ve araçları, sosyal bağlantılar, kolaylaştırıcılar ve temel dayanak olarak dört ana grupta toplanmaktadır. Uyumun dört temel göstergesi ve aracı olarak sıraladıkları istihdam, barınma, eğitim ve sağlık alanları ile uyumun temel dayanağı olarak gördükleri vatandaşlık ve haklar arasındaki ilişki, kolaylaştırıcılar olarak sıralanan dil ve kültürel bilgi ile güvenlik ve istikrar üzerinden kurulmaktadır. Bu kolaylaştırıcılara ek olarak göç öncesi ve sonrasındaki aile ve toplumsal ilişkileri içeren sosyal köprüler, sosyal bağlar ve bağıntılar ise bağlayıcı unsurlar olarak çerçevede yerini almaktadır. Görüldüğü üzere entegrasyon, günümüzde ev sahibi toplumun dili ve kültürel yapısına uyum sağlamaya indirgenemeyecek ölçüde kapsamlı bir anlama sahiptir. Entegrasyon, göç öncesi ve sonrasını kapsayan, bireysel olduğu kadar toplumsal boyuta sahip, sosyo-ekonomik, kültürel, siyasal katılım gibi göç eden kadar ev sahibi devletlerin politika ve uygulamaları ile şekillenen, insan hakları ve hukuki statü temelinde çok katmanlı ve boyutlu bir süreci ifade etmek için kullanılmaktadır.

        YAZAR

        Zeynep Özde Ateşok

        KAYNAK

        • Ager, Alastair ve Alison Strang. "Understanding Integration: A Conceptual Framework." Journal of Refugee Studies, 21, Sayı: 2 (2008): 166-191.
        • Berry, John W. "Acculturation: Living Successfully in Two Cultures." International Journal of Intercultural Relations, 29, Sayı: 6 (2005): 697-712.
        • IOM. Göç Terimleri Sözlüğü. Cenevre: IOM Yayın No: 31, 2009.
        • Kymlicka, Will.Politics in the Vernacular: Nationalism, Multiculturalism, and Citizenship 157. Oxford: Oxford University Press, 2001.
        • Şeker, Betül D., İbrahim Sirkeci ve Murat M. Yüceşahin. Ed. Göç ve Uyum. London: Transnational Press London, 2016.