Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Etnosantrizm (Antropoloji) Nedir?

        Bir toplumun üyelerinin kendi toplumlarını/kültürlerini merkeze alma, diğer toplumlardan daha üstün görme; diğer kültürleri kendi toplumlarının değer yargıları ile ölçme eğilimidir. Antropoloji'nin doğuşundan 1940'lara kadar olan dönemde yaygın olan etnosantrik bakışa göre belli bir toplumun kültürel özellikleri diğerlerine göre daha üstündür. Sömürgecilik ve misyonerlik döneminde Avrupalı misyoner ve sömürgecilere, Batı dışı toplumların toplumsal ve kültürel özellikleri konusunda ayrıntılı bilgi akışı sağlayarak, onların bu toplumları daha etkin bir şekilde "uygarlaştırarak" yönetmesini amaçlayan ilk kuşak antropologlar etnosantrizmi içselleştirmiştir. Toplumsal evrimcilik bakış açısına da yakın olan etnosantrizme göre Batı toplumları en gelişmiş politik ve toplumsal kurumları ve en ileri yaşam biçimlerini içerir. Buna göre, diğer toplumların gelişim çizgileri iklimin elverişsizliği, dini ve geleneksel baskılar ve otoriter yönetimler gibi nedenlerle yavaşlamış ve bu uygarlıklar gelişim çizgisinde Batı'nın çoktan aştığı dönemlerde kalmışlardı. Gelişimlerinin tekrar hızlanması, toplumsal ve kültürel açıdan Batı'ya yakınlaşmaları için de bu uygarlıkların Batı'nın rehberliğine gereksinim duyduğu düşünülüyordu.

        Dini inançlardan tıp sistemlerine, politik sistemlerden aile ve akrabalık yapılarına, her konuya yönelen bu yargılayıcı bakış açısı Batı'nın kültürel özellikleri dışındaki her özelliği "yanlış" veya "geri" olarak nitelendirirken, aynı zamanda bunların nasıl değişebileceği, yani Batılılaşıp uygarlaşabileceği konusunu da kapsıyordu. 1930'larda etnosantrizm ilk olarak Franz Boas ve öğrencileri tarafından eleştirilse de 1950'lerden itibaren etkin olan Asya ve Afrika'daki sömürgecilik karşıtı politik hareketler ve 1960'lardaki Avrupa ve Amerika'daki savaş karşıtı, Batı-dışı kültürlere açık, gençlik hareketlerinin Batı'daki hegemonik kurumların bilgi üretme şekilleri ve yaydıkları eylem ve söylemleri sorgulaması sosyal bilimlerde de etnosantrizmin de daha sistematik bir şekilde eleştirilmesine yol açtı. Bu eleştirilerden en önemlisi Filistinli akademisyen ve aktivist Edward Said'in Orientalism (Şarkiyatçılık) kitabında Batılıların Orta Doğu toplumlarını nasıl genelleyerek ve cinsiyetlendirerek egzotik ve Batı'ya her açıdan zıt bir şekilde temsil ettiklerini göstermesiyle meydana geldi. Daha sonra, özellikle Asya ve Afrika gibi kıtalardaki ülkelerde yetişen Hintli Partha Chatterjee ve Kamerunlu Achille Mbembe gibi sosyal bilimciler etnosantrik bakış açısının büyük ölçüde Antropoloji'nin geçmişinde kalmasını sağladılar.

        YAZAR

        Ayşecan Terzioğlu

        KAYNAK

        • Chatterjee, Partha. The Nation and its Fragments: Colonial and Postcolonial Histories. Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 1993.
        • Mbembe, Achille. On the Postcolony. Berkeley & Los Angeles: University of California Press, 2001.
        • Said, Edward. Orientalism. New York: Vintage Books, 1979.