Evlilik Ve Boşanma (İslam'da) nedir?
Evlenme, nikah yoluyla kadın-erkek arasında kurulan birlikteliği ifade eder. İslam dini Müslümanların evlenip yuva kurmalarına büyük önem verir. Evlenmenin amacı insanda en güçlü dürtü olan cinsel hazzın meşruiyet ölçüleri içinde kontrolünü sağlamak ve insan soyunun güvenli şekilde sürekliliğini temin etmektir. İslam dini bir yandan zinaya karşı sert tedbirler alırken öte yandan muhtelif ayet ve hadislerle aile kurmayı teşvik ederek ailenin bu işlevini kolaylaştırmayı hedeflemiştir. Hz. Peygamber'in, imkanı olup evlenmeyenlerin sünnetine aykırı davranmış olacakları şeklindeki ifadesi (Buhari, "Nikah", 1) ve Kur'an-ı Kerim'in evlenmeye imkan bulamayanlara toplumsal destek sağlanması yönündeki talebi (Nûr, 24/32) bu kuruma verilen değeri gösterir.
Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamber'in sünneti ile bu iki kaynak doğrultusunda İslam alimlerinin eserlerinde evlenmenin amacı, kuruluşu, işleyişi, sonuçları ve sonlanması geniş şekilde ele alınmıştır.
Evlilik kalıcı beraberlik esası üzerine kurulur (Ebû Davûd, "Talak", 3). Bunun temini için evlenmek isteyen kız ve erkeğin nikah öncesinde birbirlerini tanımaları için mahremiyet kuralları çerçevesinde görüşüp konuşmaları, nişanlılık, eşler arası denklik, aile büyüklerinin tecrübesinden yararlanma gibi tedbirler öngörülmüştür.
Şahitler eşliğinde kadın-erkek arasında kıyılan nikah akdi ile kurulan evliliğin birçok açıdan toplumu ilgilendiren tarafları vardır. Özellikle aralarında evlenme engeli olanların takibi açısından nikah akdinin herkese duyurulmasına (aleniyete) büyük önem verilmiş ve onun bu yolla toplum tarafından benimsenmesi için Hz. Peygamber tarafından üç tedbir önerilmiştir. Bunlar, meşru ölçüler içinde eğlence, israfa kaçmaksızın ziyafet, nikahın mescitlerde kıyılmasıdır (İbn Mace, "Nikah", 20). O dönemde kamuya açık tek alan olan mescitler nikahın duyurulmasına hizmet etmiştir.
Belli bir dereceye kadar kan, süt ve sıhri hısımlarla evlenme yasağı konularak prensip olarak dıştan evlenme kuralı (egzogami) esas alınan İslam dininde, kadınların sadece Müslüman erkeklerle, erkeklerin ise yabancı olarak yalnızca ehl-i kitap olan Yahudi ve Hristiyanlarla evlenmelerine imkan verilerek çok geniş anlamda bir içten evlenmenin (endogami) var olduğu da söylenebilir.
İslam'da tek kadın ile evlilik esas olmakla birlikte bireysel ve toplumsal zorunluluklara bağlı olarak eşler arasında adaleti sağlama şartıyla (Ayet-i Kerime'de bu hususta tam bir adaletin sağlanamayacağı da ifade edilerek) aynı anda dört kadına kadar evlenmeye izin verilmiştir (Nisa', 4/3, 129).
Kur'an prensip itibarıyla erkeklere, kadınlarla iyi geçinmeyi tavsiye ederek (en-Nisa 4/19) taraflar arasında geçimsizlik olduğunda sabır ve hoşgörüyü öğütler (en-Nisa 4/19, 34); topluma da hakemler vasıtasıyla eşlerin arasını bulma görevi yükler (en-Nisa 4/35). Birlikteliğin katlanılamaz hal aldığı durumlarda ise Allah katında sevimsiz bir yol olmakla birlikte (Ebû Davûd, "Talak", 3) karşılıklı olarak haklara saygı göstermek şartıyla güzellikle boşanmaya izin verilmiştir (Bakara, 2/229-230; et-Talak 65/1-2, 6-7). Boşanma konusunda kabul edilen sistem, boşanmayı yozlaştıran Yahudi uygulamasıyla onu asla kabul etmeyen Hristiyan tatbikatı arasında yer alan orta bir yol görünümündedir. Eşler arasında geçinme imkanı yoksa İslam'da güzellikle ayrılmaya izin verilmiştir.
YAZAR
Saffet Köse