Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Fitne Nedir?

        "Altın ve gümüşü saflaştırmak amacıyla ateşte eritmek" anlamına gelen f-t-n kökünden türemiştir. Türkçedeki çağrışımının aksine, Arapçada esas itibarıyla olumsuz bir mana taşımayan bu kelime, "imtihan, dene(n)me, zorlukla sına(n)ma" anlamında kullanılır. Dolayısıyla ayetlerde ve bazı hadis metinlerinde "iman ve irade sınavı, ahlaki arınma vesilesi, bireysel ve toplumsal gelişme imkanı sunan olumlu bir imtihan basamağı" gibi anlamlarla karşımıza çıkar. Terim zamanla dini, sosyal ve siyasi sebeplerle ortaya çıkan sosyal kargaşa, anarşi ve iç savaş gibi anlamlar kazanmıştır. 

        Kur'an-ı Kerim'de bazı ayetlerde fitne ile ateş arasındaki birincil anlam bağı korunarak "azap, ateşe atma, müşriklerin baskısı, zulüm" gibi manalar öne çıkar (Bakara 2/191; Ankebût 29/10; 14; Burûc 85/10). Ancak genel örüntü incelendiğinde, Allah'ın insanoğlunu farklı biçimlerde denemesinin "fitne" olarak isimlendirildiği görülür: "Bir fitne (deneme) olmak üzere sizi kötü ve iyi durumlarla imtihan ederiz." (Enbiya 21/35) Dünya hayatında nimet olarak insana sunulan, göz alıcılığıyla peşinden sürükleyen, hırs ve tutkuyla ahireti unutturma riski taşıyan güzellikler, aslında birer fitne yani imtihan vesilesidir: "Sakın kendilerini sınamak için onların bir kesimini yararlandırdığımız dünya hayatının çekiciliğine göz dikme! Rabbinin sana verdiği nimetler daha hayırlı ve daha kalıcıdır." (Taha, 20/131) "Bilin ki mallarınız ve çocuklarınız sizin için birer imtihan vesilesidir. Büyük mükafat ise Allah katındadır." (Enfal 8/28)

        Diğer yandan hastalık, keder, bela ve musibetler de fitne olarak anılır: "İnsanlar içinde öylesi vardır ki Allah'a şartlı olarak kulluk eder. Bir iyilikle karşılaştığında pek memnun olur ama başına bir fitne (sıkıntı) geldiğinde hemen yüz çevirir." (Hac 22/11) Dine düşmanlık edenlerin eziyetleri ve şeytanın aldatmacaları fitne olduğu gibi, günlük hayatta insan ilişkilerinde yaşanan sorunlar bile fitne olarak okunabilir: "Biz kiminizi kiminiz için fitne (imtihan vesilesi) yaptık ki bakalım sabredebilecek misiniz!" (Furkan 25/20)

        Fitne kavramı, Hz. Peygamber'in bazı hadislerinde de Kur'an'dakine benzer anlamlarla yer alır. Hadislerde dikkat çeken farklı bir kullanım ise dünyanın son demlerinde yaşanacak kargaşaların ve kıyametin yaklaştığını gösteren alametlerin fitne şeklinde adlandırılmasıdır. Hadis literatüründe "fiten ve melahim" adı verilen başlıklar altında, ahir zamanda meydana gelecek birtakım sosyal sıkıntılara ve kainat düzenindeki bozulmalara dair rivayetler yer alır. Mesela Hz. Peygamber'in şöyle dediği nakledilir: "İlim kaybolmadıkça, depremler çoğalmadıkça, zaman kısalmadıkça, fitneler ortaya çıkmadıkça, herc yani cinayetler artmadıkça ve elinizde mal çoğalıp taşmadıkça kıyamet kopmaz." (Buhari, "İstiska", 27)

        Doğrusu, "Birtakım fitnelerin yağmur selleri gibi evlerinizin arasında aktığını görüyorum." (Buhari, "Fiten", 4) diyerek ashabını uyaran Hz. Peygamber, kendi vefatından sonra yaşanacak kargaşaya önceden işaret etmiştir. Onun fitne dönemleri konusundaki tavsiyesi, gerilimi artıran ve kaosu besleyen davranışlardan uzak durmak şeklindedir: "İleride birtakım fitneler meydana gelecektir. O zaman oturan kişi, ayakta durandan; ayakta duran, yürüyenden; yürüyen de koşandan daha hayırlıdır. Fitne çıkarmaya yeltenen, kendisini o fitnenin içinde buluverir. Kim de sığınacak bir yer bulursa hemen oraya sığınsın." (Buhari, "Fiten", 9) İslam tarihinde toplumsal güven ve huzurun bozulduğu, kargaşa, nefret ve isyanın tırmandığı dönemlerin "fitne" olarak adlandırılması bu tarz hadislere ve "Fitne, öldürmekten daha ağır bir suçtur." (Bakara 2/191, 217) şeklindeki ayetlere dayanır. Hz. Peygamber'in vefatından 25 yıl gibi kısa bir süre sonra Müslümanların siyasi ve dini görüş farklılıkları sebebiyle kanlı çatışmalar yaşaması son derece üzücüdür. İslam alimleri, Hz. Osman'ın öldürülmesiyle (35/656) kontrolden çıkan buhranları "ilk fitne" ya da "büyük fitne" olarak adlandırırlar. Cemel Vakası ve Sıffin Savaşı ile devam eden acı olaylar, Kerbela'da ağır bir hüzne dönüşmüştür. Mezhep çatışmaları düşmanlık üretmiş, ümmetin birlik ve beraberliği yara almıştır. Bu yüzden fitne kavramının Müslüman toplumların hafızasında derin ve olumsuz izleri vardır. Elbette bunların her biri hak ile batılın ayrıştığı imtihan dönemleri olmuştur. Sonuçta Kur'an'da da ifade edildiği gibi, dünya bir imtihan alanı olup, fitne adı altında birleşen nimetler ve sıkıntılar birer imtihan vesilesidir. 

        YAZAR

        Huriye Martı