Tübitak (Türkiye Bilimsel Ve Teknolojik Araştırma Kurumu) nedir?
Türkiye'nin rekabet gücünü ve refahını artırma göreviyle ulusal öncelikler doğrultusunda, bilim ve teknoloji politikaları alanında çalışmalar yürüten, bu alanda yapılan çalışmaları destekleyen, bilim insanlarını teşvik eden ve toplumda bilim ve teknoloji farkındalığını özendiren bir kamu kurumudur. Bu faaliyetlerinin yanında ülkemizin ihtiyaç duyduğu alanlarda merkez ve enstitüleri vasıtasıyla stratejik araştırmalar yürütmektedir.
TÜBİTAK, 24 Temmuz 1963'te kurulmuştur. TÜBİTAK'ın kuruluş ve gelişmesinde büyük emekleri olan Türk matematikçi ve bilim insanı Ordinaryüs Prof. Dr. Cahit Arf 1964 yılında kurumun ilk Bilim Kurulu Başkanı olmuştur. Kuruluşunun ilk yıllarında bilim insanlarını desteklemeye yönelik "İlim Mükafatı" adı altında "Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülleri" başlatılmıştır. Günümüzde bu ödüller ile temel bilimler, mühendislik bilimleri, sağlık bilimleri ile sosyal ve beşeri bilimler alanlarında üstün başarılı bilim insanlarının onurlandırılması devam etmektedir. Sanayileşme sürecinde araştırma altyapılarının güçlendirilmesi için 1972 yılında TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi kurulmuştur. Kurumun ilk yıllarında gerçekleşen bu önemli gelişmeler takip eden yıllarda sürdürülerek artırılmıştır.
TÜBİTAK, günümüzdeki yeni stratejik yaklaşımı ile bilim, teknoloji ve yenilik ekosisteminde daha fazla etki oluşturmak üzere birlikte geliştirme odaklı yeni bilgi üretimi ve nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesini amaçlamaktadır. Ayrıca ülkemizin dünyadaki gelişmelere öncü yaklaşımlarla uyum sağlamasına yönelik olarak araştırma odaklı faaliyetler yürütmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Ekim 2021'de onaylanan Paris İklim Anlaşması'ndan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi için belirlenen 2053 yılı sıfır karbon salım hedefine yönelik çalışmalara odaklanmış, bunun için halihazırdaki destek programlarına yenilikçi başlıklar eklemiş ve teşvikler uygulamıştır. TÜBİTAK, sanayi odaklı projelerinde de Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyumlu önceliklere dayalı benzer bir süreç yönetimi sürdürmektedir. 2053 yılına kadar sıfır salım hedefinin gerçekleştirilmesi için kamu, üniversite ve sanayinin birlikte hareket etmesi gerekliliğini dikkate alarak, büyük ölçekli ve birlikte başarma modeline dayalı platform ve ağ desteklerini etkinleştirmektedir.
Bilim insanı yetiştirmeye katkı sağlamak TÜBİTAK'ın özellikle önem verdiği alanlardan biridir. Lisans öğrencilerinin araştırma süreçlerine erken bir aşamada dahil olarak bu kültürü kazanmaları, araştırma ekosistemine ilk adımlarını atmaları ve araştırma yapmaya teşvik edilmeleri amacıyla hazırlanan STAR (Stajyer Araştırmacı) Programı genç bilim insanlarını destekleme konusundaki örneklerden biridir. Nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi için TÜBİTAK'ın sağladığı imkanlar erken yaşlardan başlayarak ortaokul, lise, ön lisans, lisans, yüksek lisans, doktora, doktora sonrası ile kariyer geliştirme ve lider araştırmacı konumuna gelen insan kaynağına uzanmaktadır. TÜBİTAK, tespit edilen belirli alanlarda Yüksek Lisans ve Doktora Burs Programları kapsamında genç bilim insanlarını desteklemekte, Sosyal Bilimlere Geçiş Doktora Burs Programı dahil olmak üzere YÖK 100/2000 Doktora Bursu kapsamında bursiyerlerin çift bursiyer olmasına da imkan sunmaktadır. TÜBİTAK ülkemizi bilim insanları için cazip hale getirmek ve araştırmacıları çekebilmek için başlattığı Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı kapsamında çeşitli ülkelerden bilim insanlarının ülkemize gelmesini sağlamaktadır.
TÜBİTAK, bilimin toplum nezdinde geniş kabulü ve önemini artırmaya yönelik hizmetler de sunmaktadır. Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali - TEKNOFEST'e katkıları ile bu organizasyonda etkin ve önemli bir role sahiptir. Ulusal ve uluslararası bilim olimpiyatları, ortaokul, lise ve üniversite öğrencileri proje yarışmaları vasıtasıyla genç bilim insanlarımızı özendirmektedir. Ayrıca Bilim Merkezleri, bilim haftası etkinlikleri, bilim şenlikleri, bilim söyleşileri, yenilikçi eğitim uygulamaları, doğa eğitimi ve bilim okulları ile Deneyap Teknoloji Atölyeleri, popüler bilim dergileri ve kitaplarının yayımı da bilimin topluma mal olması / toplumca benimsenmesi için gösterilen faaliyetler arasında yer almaktadır.
Girişimcilik alanı TÜBİTAK'ın son yıllarda özellikle önem verdiği diğer bir alandır. Girişimcilerin iş fikirlerinin toplanarak değerlendirilmesi, seçilen iş fikirlerinin iş planına dönüştürülmesine yönelik eğitim, rehberlik, kuluçka vb. hizmetler ile iş fikirlerinin doğrulanması ve TÜBİTAK'a sunulacak iş planı önerilerinin onaylanması gibi faaliyetleri gerçekleştirmektedir.
TÜBİTAK'ın enerjisini yönelttiği alanlar sadece fen bilimleri, mühendislik bilimleri, sağlık bilimleri ile sınırlı değildir. Günümüzde yaşanan güçlüklerin karşısında sosyal ve beşeri bilimlerin toplumsal sistemleri ilgilendiren her alanda ve özellikle sürdürülebilir kalkınma doğrultusunda önemli rolü bulunduğu düşüncesi ile sosyal ve beşeri bilimler odaklı çağrılara da çıkmakta, Eğitim, Psikoloji ve Sosyolojiden İktisat, İşletme ve Davranış Bilimlerine kadar çeşitli alanları kapsayan araştırmaları desteklemektedir. Sunduğu çözüm önerilerinin geliştirilmesine İletişim, Mimarlık ile Şehir ve Bölge Planlama, Tıp, Güzel Sanatlar, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanlarının da katkıları olmaktadır. Deprem araştırmaları ve çevresel sorunlara eklenen müsilaj oluşumuna karşı TÜBİTAK'ın yaklaşımı yine sosyal ve beşeri bilimlerin sunduğu bakış açılarıyla da desteklenerek kapsayıcı bir şekilde ortaya konmuştur.
TÜBİTAK, yeni stratejik yaklaşımını destekleyecek şekilde açılmış bulunan Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Yenilikçi Çözümler Araştırma Projeleri Destek Programı ile beşeri bilimler için bulgular ışığında bilime yenilikçi katkılar yapacak yöntem ve yaklaşımların geliştirilmesi, kamu politikalarının geliştirilmesi süreçlerinde bilimsel temellerin oluşturulması ve teknolojik ilerlemelerin sosyal etkilerinin ortaya konulması başlıklarına odaklanmaktadır.
TÜBİTAK, ülkemiz için öncelikli alanları öne çıkarmakla birlikte dünyadaki gelişmeleri ve eğilimleri de dikkate alan bir süreç yönetimiyle ikili ve çoklu uluslararası iş birliklerine son dönemde daha fazla önem vermekte ve bu şekilde ülkemizi uluslararası rekabet alanında güçlendirmeye çalışmaktadır.
YAZAR
Hasan Mandal