Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Yeşil Teori (Uluslararası İlişkiler) Nedir?

        Yeşil teori, ekolojik sorunların insan kaynaklı olduğunu savunan, uluslararası düzeni inşa eden siyasi, iktisadi, sosyal ve normatif yapıları çevresel krizin başlıca nedeni olarak gören uluslararası ilişkiler teorisidir.

        Dennis L. Meadows ve ekibi 1972 yılında iktisadi büyümenin sınırlarına ilişkin uyguladıkları simülasyonla, mevcut birikimsel büyüme hızı ile 2100 yılından önce doğal kaynakların süratle tükeneceğini, atıkların doğa tarafından absorbe edilemeyecek şekilde birikeceğini ve insanlığın büyümenin sınırlarını aşarak çöküş sürecine gireceğini tespit etti. Bu bulgulardan yola çıkan Yeşil Teori 1980'li yıllarda uluslararası siyaset teorilerinin devlet-merkezci, sorun-çözücü ve rasyonel bakış açılarını hedef alarak gelecek nesillerin hakları, ekosistemin geleceği, sürdürülebilir gelişme, ekolojik adalet gibi konuları öne çıkardı. Andrew Dobson ve Robyn Eckersley öncülüğünde geliştirilen teoriyle, doğanın insan yapımı olmayan doğal bir süreç sonucunda oluştuğu ve insan yaşamının ekosistemin varlığına bağımlı olduğunu hatırlatılmış, insan çıkarına üstünlük atfedilmesi eleştirilmiştir.

        Küresel siyasal iktisat ve yeşil normatif düşünce gibi iki ana akımın yanı sıra ekoanarşizm, ekofeminism, biobölgecilik, yeşil Habermasçı düşünce ve yeşil yeni-sömürgecilik gibi farklı yaklaşımları barındıran Yeşil Teori'de, insan-dışındaki canlıların ve yaşamın güvenliğine önem verilir ve modernleşme, teknolojik gelişme ile endüstrileşme süreçlerinin ekolojik, toplumsal ve psikolojik maliyetine dikkat çekilir. Ekolojik çöküşün sebeplerini küresel kapitalizmin rekabetçi doğasında arayan yeşil siyasal iktisat, kapitalizm, sanayileşme, rekabete dayalı büyüme ve tüketim kültürü gibi değerler üzerinden inşa edilen dünya düzeninin değiştirilmesi gerektiğine inanır. Sömürgeciliğin çevre ülkelerin kaynaklarını tüketirken ciddi çevresel tahribatlar bıraktığını hatırlatan post-kolonyal yeşil düşünce ise uluslararası çevre siyasetinde bu tarihsel adaletsizliğin giderilmesini önerir. Doğa üzerinde insan/devlet hakimiyetinin ekolojik sorunlara sebebiyet verdiğini düşünen ekoanarşitler ise bu hiyerarşinin ortadan kaldırılması gerektiğini savunurlar.

        Eleştirel uluslararası siyaset yaklaşımlarının farklı metodolojik ve kuramsal perspektiflerinden esinlenen Yeşil Teori, ulusötesi çevre adaleti, yeşil demokrasi, çevresel vatandaşlık, yeşil devlet, yerel ve küresel ekolojik sürdürülebilir topluluklar, kozmopolitan demokrasi gibi çok sayıda konuyu 21. yüzyılın uluslararası siyasetine taşımıştır.

        YAZAR

        Nurcan Özgür Baklacıoğlu